Düş İçinde Bir Düş – Ölü Filozoflarla Birlikte...
Uyurgezer dolaşıyorum
Kanlı ay tutulmasında
Bu bizim boktan Çin tiyatromuz
Ve seyrediyorum William Burroughs’u
Shakespeare’in resmine kurşun atarken
Ve birdenbire
Sonsuz bir yürüyüşe dahil oluyoruz beraber
Yüzyıllar önce başlayan
Fakat asla bitmeyen
Neptün’ü duyuyoruz sonra
Bozuk radyo frekanslarından yakalıyor aklımızı
Ve tüm o ölü filozoflarla birlikte
Çöl meleğini arıyoruz düşlerde
Üzerine sifon çektiğimiz son tanrı
Nagazaki’den beter ediyor ruhlarımızı
“Yeterince vakit yok” diyor, Burroughs
“En azından birimizin bir doz alması gerekiyor.”
Ayak parmaklarımızdan başlıyoruz ölmeye
Ne çeşit bir dümende olduğumuza dair
En ufak bir fikrimiz yok
Açlığı tekrar hissetmek yoruyor beni
Ve kozmik bir atık olduğumu biliyorum
Onunla beraber
Bu yüzden ayrılıyorum Burroughs’tan
Ve yalnız devam ediyorum yürüyüşe
Düş çöpünü kurcalamaya devam ediyorum
Arıyorum gün ve gece
Gün ve gece zamandan kopuk
Sinyalcilerin cebindeki çakıdan
Everest’in zirvesindeki
Kabuksu katmana dek
Arıyorum gün ve gece
Gün ve gece zamandan kopuk
Yalnızca bir hiç oluyorum
Bir hiç bulana dek