İnsan ruhunun bir parçası, hayvan sevgisini tadana kadar uyanmaz.
“Anatole France”
Tam olarak evcil bir arkadaşa ilk defa ne zaman kucak açtım hatırlaya-
masam da sanırım kendimi bildim bileli onlarla birlikte yoluma devam
etmekteyim. Bazen düşünüyorum da ”Sahip olmak” ibaresini bile kullan-
mayı konduramadığım yeryüzün en masum canlıları olmadan çıkarsız
sevgi bütünlüğünü hayatıma nasıl dâhil edebilirdim ki? İnsan ruhunun bir
parçası, hayvan sevgisini tadana kadar uyanmaz.
Zihnimi yokladığımda benimle var olan öyle sadık arkadaşlar biriktir-
dim ki bu camiada. Ve hiçbirinden yokluklarının verdiği kederden başka
hüsran yaşamadım. Şuan kendime ait hane ve çevresinde hayatlarını ko-
laylaştırmaya çalıştığım on beş tane köpeğim ile birlikte iki tane de kedim
var. Biliyor musunuz, hepside bizler gibi adı olan, kim olduklarını bilen,
duyguları olan ayrı ayrı varlıklardır. Onları bizlerden ayıran tek şey bizler
gibi konuşamıyor olmaları ise bence bizden bir tık daha öndeler. Kendi
aralarında konuşabildiklerine adım gibi emin olsam da bizim gibi dillerini
hunharca tüketmedikleri için hayvanlar âlemine her daim daha çok saygı
duymuşumdur. Aranız da onların insanlar gibi düşünemediklerini düşü-
nenleriniz varsa işte o kısımda kendinizi tekrar sorgulayın derim. İnsanlık
belli başlı hisleri korumaktan aciz üstelik onlarca duyguları da beraberinde
bataklığa sürükleyen özünde korkunç kötülükte bir canlıdır.
Peki ya hayvanlar? O tiksindiğiniz, ittiğiniz, taşladığınız, gözlerinizi kırp-
madan zarar verdiğiniz canlılar sevgiden ayrı hangi duyguları barındırı-
Evcil Ruhlar Alemi