Turne menajeri John Malcom Brinnin, Thomas’la
başa çıkmakta zorlanıyordu. Brinnin müşterisinin
ihtiyaçlarına göre bazen muhasebeci, bazen koruyu-
cu melek, bazen hizmetçi ve bazen de içki arkadaşı
oluyordu. Deneme yazarı Elizabeth Hardwich şöyle
anlatıyordu; “Sahneye çıkıp bir anda sızacak mıydı?
Kırıcı, kavgacı, müstehcen mi konuşacaktı? Bunlar
telaşlandırıcı ama bir o kadar da heyecan verici olası-
lıklardı.”
California’ya giden Thomas yemekli bir davetteyken
iki hedefi olduğunu açıkladı: “Güzel bir sarışın yıldız
adayının göğüslerine dokunmak ve Charlie Chap-
lin’le tanışmak.”
Oyuncu Shelley Winters göğüslerine dokunması-
na izin verdikten sonra “Artık Charlie Chaplin’le
tanışmama gerek kaldığını sanmıyorum” dedi. Ma-
alesef Hollywood’daki konutunda tanıştığı Chaplin,
Thomas’ın “kaba, ayyaş davranışlarından” yakındı.
Thomas’ın kaba ve ayyaş davranışlarıysa Winters ve
Marilyn Monroe’yla birlikte bindiği arabayla Chap-
lin’in tenis kortuna dalmasıydı. Ardından Chaplin’in
çiçek saksılarına işemişti. Thomas bir keresinde “Biri
köprüleri yaktığında ne de güzel bir ateş yanar” diye
yazmıştı.
1953 sonbaharı yıllar boyunca tekrarlanan Birleşik
Devletler turnesinin sonuncusu olacaktı. Thomas
bitkinlikten şikayet etmeye başladı ve günlerininçoğunu yatakta geçirmeye başladı. Sık sık bayılı-
yor, doktorlar içkiyi bırakmasını tembihliyordu.
Çoğu gün içtiklerini çıkarsa da Thomas aralıksız
içmeye devam ettik. “Gerçekten ölmek istiyorum”
dedi başka bir metresine, “Cennet bahçesine göç-
mek istiyorum. Bilincimin ebediyen kapalı olacağı
y e r e ...”
Thomas 3 Kasım 1953’ü bütün gün yatakta içki
içerek geçirdi. Nefes almakta zorlanıyordu. O
kasım ayında 200’den fazla New Yorklu hava
kirliliği yüzünden hayatını kaybedecekti. Tho-
mas bitkinliği için kortizon iğneleri yaptırıyordu
ama sağlığı hala ciddi bir sorundu. Otel odasın-
dan, Birleşik Devletler’de çıkacağı yeni turne için
sözleşme imzalamak için çıktı. O gece saat 2’de
bir kadeh içmek için White Horse barına gitti ve
Chelsea Oteli’ne gece 4’e kadar dönmedi. “Peş peşe
18 kadeh viski içtim. Sanırım bu bir rekor!” diye
gururlanıyordu metresine. “Seni seviyorum... ama
yalnızım” dedi kadına, sızmadan hemen önce.
O gecenin sabahında Thomas uyanır uyanmaz
birkaç bira içmek için tekrar White Horse’a gitti.