YENİ BASKI

(Yeni Vizyon Fanzin) #1

Death In the Afternoon / Öğleden Sonra
Ölüm sayesinde Hemingway adıyla anıl-
masına vesile oldu. Boğa güreşinin “ilgi
uyandıran büyük bir trajedi, resmin bir
ölüm kalım meselesi” olduğuna inanıyordu.
Muhteşem Gatsby’yi okuyunca ağzı açık
kalan Hemingway kendisi de bir roman
yazmaya karar verdi. 1926’da yayınlanan
The Sun Also Rises / Güneş de Doğar
eleştirmenlerden tam not aldı. Hemingway,
Fitzgerald’a bir mektubunda kitabının ka-
pağının altına ona ilham veren arkadaşına
selam çakmak için “Daha Muhteşem Gats-
by” ismini ekleteceğini yazdı.
Tüm bunlar olduğunda, aynı dönem içe-
risinde, özel hayatı boku yemek üzereydi.
İlk eşinden boşanmıştı ve hemen ardından
başka bir kadınla birlikteliğe başlamıştı.
Ayrılığın dördüncü ayında yeni tanıştığı
kadınla evlenen Hemingway için bir önceki
senaryo tekrarlanacak ve bir zaman dön-
güsüne kapılmış gibi kaderi belli ilişkilere
atılıp duracaktı. James Goldsmith’in söyle-
diği gibi, “Bir adam metresiyle evlendiğin-
de yerine kontenjan boşalır.”
Hemingway Florida’daki Key West’in sıcak
havasında yaşamak için Paris’ten temelli
ayrıldı. O yılın sonunda babası intihar etti.
“Ben de muhtemelen onun yolundan gide-
ceğim” diye yazdı Hemingway, kız kardeşi-
ne.
1930’lara geldiğinde Hemingway, hiç
içmediği kadar içmeye başlamıştı. Tom
Dardis, “Duble Daiquiri içmeyi seviyordu
ve bir oturuşta bunlardan en çok içen adam
olarak barın rekorunu kırmıştı” diye yaz-
mış. Hemingway, Küba’dan kaçak absent
getirmeye başladı ve bir arkadaşına mektu-
bunda şöyle diyordu; “Dün akşam absentle
kafa olup bıçakla numaralar denedim.”
İçkinin yan etkilerini tatmaya başlayan ve
dengesizleşen Hemingway, hakkında kötü
yazan eleştirmen Max Eastman’ın yüzüne
kitap fırlatmış ve ardından onu kucaklayıp
yere yapıştırmıştı. “Zeki insanlarda” diye
itiraf ediyordu Hemingway, “Mutluluk na-
dir görünen bir şeydir.”


İlerleyen otuz yıl boyunca içmeye, kadınlardan korksa
da kendini cezbedici olanların pençeleri arasında bul-
maya ve paranoyaklaşmaya devam etti. Öyle ki mega-
lomanisi 1960’ta paranoyakça bir hezeyan noktasına
ulaştı. “En berbat cehennem. En kahrolası cehennem!”
diyordu Hemingway, Idaho’yu bir arkadaşının ara-
basıyla geçerken. “Her yere verici taktılar. Bu yüzden
Duke’ün arabasını kullanıyoruz. Benimki vericili. Her
şey dinleniyor. Telefonu kullanamıyorum. Mektupla-
rım okunuyor.”
Her yerde FBI ajanı görüyordu. Hemingway ve Hotch-
ner gece yarısını geçtikten sonra bir bankanın önün-
den geçerken Hemingway arkadaşından arabayı sağa
çekmesini istedi. Bankadaki iki çalışanı gösteren He-
mingway “Müfettişler!” dedi, “Fbı onlara benim hesap-
larımı inceletiyor.” Daha sonraları da Hotchner’ın ziya-
reti sırasında barda iki FBI ajanı gördüğünü iddia eden
Hemingway akşam yemeğini bitirmeden kalkmıştı.
Free download pdf