TOYOTASA

(KenanErsozlu) #1

1996 ve 2000 KRİZLERİNİN TOYOTASA’ya ETKİLERİ ve SONUÇLARI


TOYOTASA’ya ETKİLERİ ve SONUÇLARI

Nisan 1994 yılında (yani seri üretime başladığımız yıl) ülkemizde yaşamız olduğu-
muz ağır ekonomik krizi atlatmış genç bir firma olarak 1996 yılında otomotiv sektö-
ründe bir daralma yaşandı. TOYOTASA olarak bundan da etkilendik. Önlem olarak
“Tact Time” süresini bir anda iki katına uzatarak üretimimizi yarı yarıya düşürmek
zorunda kaldık. Ancak bu durumda mevcut personel sayımız fazla gelmeye başla-
dı. Bu şartlar altında dahi (pazarın toparlanacağını düşünerek) hiç eleman çıkart-
madık, Bu dönemde çalışanlara bol bol eğitimler verme şansı yakaladık. Böylece
çalışanlarımıza yoğun teorik ve pratik eğitimler vererek yetkinliklerinin artmasını
sağlamış olduk.


İç pazarın daraldığı durumlarda krizi aşmanın tek yolu ihracattan geçiyordu, ancak
TOYOTA ile yapılan anlaşma kapsamında; üretilen araçların sadece yurt içinde
satışına izin veriliyor, ihracat izni çıkmıyordu.


Tam o dönemde Japonya TOYOTA’ya bir ziyaret yapıyordum. TOYOTA’nın Genel
Merkezine gittiğimde beni OPED’nin (Denizaşırı Ülkeler Üretim Mühendisliği) yeni
atanan Direktörü ile tanıştırdılar. Son derece tecrübeli bir kişi ile sohbet etmek ve
onun tavsiyelerini dinlemek gerçekten çok heyecan verici idi. Bizim orada eğitim
gören mühendis arkadaşlarımız bu kişiye nedense “Oturan Boğa” lakabını takmış-
lardı. Tüm TOYOTA çalışanlarının çekindiği bir kişi olduğunu söylediler. Kendisi
dünyanın birçok yerindeki TOYOTA fabrikalarında görevler yapmış, fabrikalar kur-
muş, geliştirmiş çok deneyimli bir kişi imiş. (Aradan geçen uzun yıllar nedeniyle
maalesef adını hatırlayamadım. Ancak yüzü hala net bir şekilde gözümün önünde)


Beni son derece sıcak bir şekilde ilgi ile karşıladı. Sohbet sırasında ben konuyu
Türkiye’deki krize getirdim ve bu krizden TOYOTASA olarak çok etkilendiğimizi,
krizden çıkmanın tek yolunun bize ihracat izni verilmesi olduğunu sohbet şeklin-
de dile getirdim. Ancak aldığım cevap maalesef tatmin edici değildi. Direktör bana
aynen şunları söyledi; “Kriz sadece Türkiye’de değil, tüm Dünyada var. TOYOTA
olarak biz de global bir krizin içerisindeyiz.TOYOTA büyük bir imparatorluktur. Bu
imparatorluğun Dünyanın çeşitli yerlerde gemileri (fabrikaları) var. Bu global kriz
karşısında bizim beklentimiz; tüm gemilerin batmadan kendi kendilerini idare etme-
sidir. Şimdi sizden beklentimiz; kendi geminize sahip çıkmanız ve onu sağ salim
yüzdürmeye devam etmenizdir.”


Bu izahat beni pek tatmin etmese de daha fazla ısrarcı olmanın anlamsızlığını dü-
şünerek fazla yorum yapmamayı tercih ettim. O gün şunu anladım ki; TOYOTA’nın
bu tavrı, Türkiye’deki fabrikayı krizde yalnız bırakıp yerli ortak olarak Sabancı Gru-
bunun hisselerini satmak zorunda bırakmak olduğunu hissettim. Sabancı Grubu
1996 krizine çok iyi direndi ve Japonların ihracat izni vermemesine rağmen TO-
YOTASA’ya sonuna kadar sahip çıktı. Ancak bundan yaklaşık 4 yıl sonra 2000 yı-
lında patlayan krizde Sabancı Grubunun da strateji değiştirmesi sonucu (Özdemir
Sabancı’nın vefatı en büyük etken oldu) hisselerin devri adım adım gerçekleşmeye
başladı ve TOYOTASA sonunda TMMT oldu.

Free download pdf