Bombalar altında işçi mahallesi.
Yerle bir olmuş bütün evler.
Yıkık duvar altında iki pabuç:
Artık bir yere gidemezler.
Yanında bir gazete,
katlanmış kat kat,
canı çıkmış gazetenin,
oyuncağıydı belki de.
Ona bir kayık yapsam mı ki?
Bir uçurtma? Ya da başka bir şey?
Kentin çocuklarını çağırsam mı ki?
Ama kalmadı burda kimsecikler.
Onu hep anacağız,
o işçi çocuğunu.
Gelecek gözlerimizin önüne
yürüyen pabuçları.
Yerde, elleri arasında başı,
saklamış sanki onu ölüm.
Uçuyor, fırdönüyor uzakta,
rüzgârda gazeteyi görüyorum.