yarıda kalmış çocukluğun orada yitirdi
sağduyu adına ne varsa,
- bilmiyorum neden, sen de bilmiyorsun -
orada sarıldın sahici bir silaha,
gölgelerle, ağaçlarla savaşıyorsun,
yollar, kayalar, taşlar ve rüzgâr
ve tüten dumanı kendi ateşinin
ve senin olmayan bir ormanın sessizliği,
su, sıcak, yağmur ve kurşunlar,
kendi getirdiğin kurşunlar senin karşında şimdi.
Olamaz sanmıştın bütün bunlar,
düş görmüyordun oysa,
içinde bir şeyler kırılmıştı
bir şeyler kırmıştı dallarını
dedenin diktiği portakal ağaçlarının,
orada olmak isterdin, uzaklarda,
bir barış şarkısının gölgesinde,
ama o şarkı kesildi şimdi,
gelip yıktılar evlerini, yuvalarını, yeni umutlarını
Vietnam adı verilen ülkenin
bu adı hiç duymamıştın belki
seni yolladıkları o acı güne kadar
dostlarında birlikte, hiç bir şey söylemeden,
açıklamadan nedenlerini;