Kuran Kıssalarından Ne Anlamalıyız

(Arzum) #1

hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı büyük
tanıyasınız. Güzel ahlak sahiplerini müjdele.” (Hacc; 37)
“Asla” denilerek ulaşmayacağı söylenen et ve kan zaten Araplarca da
kesilmekte olan kurbanlardı. Klasik zihin burada kurban kesen kişinin,
kurbana bıçağı çalarken içinde taşıdığı takva duygusunun kastedildiği
şeklinde anlıyor. Burada kurbana teşvik değil; sakındırma, yapmayın bunu
artık, bir anlamı yok vurgusu var.
Ayetin sonundaki cümleden de anlaşılacağı gibi aslolan hayatın içinde
güzel ahlak sahibi (muhsinin) olmaktır. Allah sizin kurbanlarına bakmaz,
ete, kana, deriye, bağırsağa bakmaz. Bunlar için günahlarınızı affedecek
de değildir. İçinizde Allah bilincinden kaynaklanan sakınma duygusu
(takva) ile yaşayıp yaşamadığınıza ve ahlakınıza bakar. Açıkça diyor işte:
“Asla ulaşmaz” Şu halde neden kesip duruyorsunuz, ulaşmayacak işte.
Duymayacak o hayvanların sesini, kan kırmızısı boğazın görüntüsünü,
duymayacak!


Üç yerde daha kurban ile ilgili ayet var. Onları da aktarıp bitiriyorum;
Bakara suresinde İsrailoğullarına “inek kesmeleri” istenir. Bundan maksat
Mısır Firavun İmparatorluğu’nun sembolü İnek/Boğa (Bakara) dır. Onunla
ilişkinizi tümüyle kesin denmek istenir. (Bakara 67).
Maide suresinde Adem’in iki oğlu kıssası (Kabil-Habil) anlatılır. Kabil haksız
yere toprağa çit çevirip özel mülkiyetine geçirir. Onu başkasından saklar.
Ondan gelen ürünü Allah kabul etmez. Ama Habil Allah’ın mülkü olarak
gördüğü ve kendi emeği ile ekip biçtiği topraktan ürün getirir. Onunki
kabul edilir. Buradan Allah’ın mülkünü sahiplenmeyin, kendi emeğinizle
geçinin, başkasının (kamunun) hakkını gasp etmeyin, kul hakkı yemekten
sakının, Allah sakınanlarınkini (muttaki) kabul eder mesajı verilir. (Maide;
27)
Al-i İmran suresinde Yahudilerin, Hz. Peygamber’i “Kurbanı inkar etmekle”
suçladıkları anlatılır. Allah bize ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe
hiçbir peygambere inanmamızı emretti”(Ali-İmran; 183) demektedirler.
Onlara göre peygamber kendi bildikleri ve anladıkları tarzda ateşte
yanarak kesilen bir kurban (yakmalık sunu) getirmelidir. Muhammed bunu
getirmediğine göre kurbanı inkar ediyor demektir. Üstelik bunu onlara
Allah böyle söylemiştir. Yakmalık sunu kurbanı apaçık Allah’ın emridir!
Kur’an onlara şöyle cevap verir: “De ki: “Benden önce size nice
peygamberler, açık belgeleri ve sizin dediğiniz şeyi getirdi. Eğer doğru
söyleyenler iseniz, niçin onları öldürdünüz?” (Ali-İmran; 183).
Cevap çok manidardır.


İşte Kur’an’da “kurban” ile ilgili geçen ayetler bunlardır.
Acaba Kur’an’ın ‘kurban haritası’ görünen uygulamalara uyuyor mu?
Ölçün biçin, düşünün.
Benden gözler önüne sermesi...

Free download pdf