Yaşayan Kur'anı Kerim

(Arzum) #1
46-AHKAF SURESİ13. "Rabbimiz Allah'tır!" diyerek dosdoğru yürüyenler ne bir korkuya kapılırlar, ne de sıkıntılarının esiri olurlar; bundan hiç şüpheniz olmasın.
46-AHKAF SURESİ14. Onlar cennete doluşacaklar; yaptıklarına karşılık olarak sonsuza dek orada kalacaklar.

46-AHKAF SURESİ 15.


İNSANA anne babasına iyi davranmayı tavsiye ettik. Annesi onu ne zahmetle karnında taşıdı ve ne zahmetle doğurdu! Onun (anne karnında) taşınması ve
sütten kesilme süresi (toplam olarak) otuz aydır. Nihayet olgunluk çağına gelip, kırk yaşına varınca şöyle der: "Ey Rabbim beni öyle yönlendir ki bana ve
anamababama verdiğin nimetlere şükredeyim ve razı olacağın iyi, güzel, doğru işler yapayım. Benim için neslimden gelenleri de iyi, güzel, doğru kimseler
eyle. Sana yöneldim ve ben hiç kuşkusuz müslümanlardanım." der.
46-AHKAF SURESİ 16.

İşte kendilerinden, yaptıklarının en güzelini kabul edeceğimiz ve günahlarını sileceğimiz böylesi kimseler cennetin en seçkinleri arasında olacaklar. Bu
dünyada kendilerine verilen doğru sözün gerçekleşmesidir.

46-AHKAF SURESİ 17.

Fakat öyleleri de vardır ki anne ve babasına: "Öf be! Benden önce bu kadar insan gelip geçmişken tekrar dirileceğimizi mi söyleyip duruyorsunuz?" der. Anne
ve babası Allah'a sığınarak: "Yazıklar olsun, imana gel, Allah'ın sözü gerçektir; bundan şüphe olmaz.1 derler. O yine: "Hepsi yalan, eskilerin masalları
bunlar." der.
46-AHKAF SURESİ18. İşte bunlar; görünür, görünmez tüm önceki çağlarda yaşayan toplumlar içinde azabı hak etmiş olanlardır. Bunlar kesinlikle kaybedecekler.
46-AHKAF SURESİ19. Her birine yaptıklarına göre dereceleri vardır. Böylece hakları hiç yenmeyecek ve bütün yaptıklarının karşılığını tastamam alacaklardır.
46-AHKAF SURESİ 20. Kafirlik edenlere ateşin karşısına çıkarılacakları gün şöyle denecek; "Siz bütün güzel nimetlerinizi dünya hayatında tükettiniz ve onlarla gününüzü gün ettiniz.
Artık bu gün yeryüzünde haksız yere büyüklük taslamanızın ve fesat peşinde koşup durmanızın karşılığı aşağılayıcı bir azap olacak!.
46-AHKAF SURESİ 21.

AD'IN kardeşi Hud'u hatırlayın. Ahkaf'da halkını uyanışa çağırdığı zamanki ondan önce de sonra da nice uyanışa çağıran gelip geçmişti, demişti ki: "Allah'tan
başka mabut tanımayın, çünkü ben size büyük bir günün azabının gelmesinden korkuyorum!"
46-AHKAF SURESİ 22. Onlar: "Sen bizi tanrılarımızdan döndürmek için mi geldin? Madem öyle, tehdit edip durduğun o azap gelsin de görelim, eğer söylediklerin doğruysa."
dediler.
46-AHKAF SURESİ 23. Hud: "Ona ait bilgi yalnızca Allah katındadır. Ben size gönderildiğim şeyi tebliğ ediyorum. Fakat görüyorum ki siz körü körüne ön? Yargıları olan bir
topluluksunuz." dedi.
46-AHKAF SURESİ 24. Ve günlerden bir gün yaşadıkları yere doğru gelen bir bulut gördüler; "Bu bize yağmur yağdıracak ufukta beliren bir buluttur." dediler. Hud ise: "Hayır o sizin çabuk gelmesini istediğiniz şeydir; içinde acıklı zap bulunan bir rüzgardır.

46-AHKAF SURESİ 25. "Rabbinin emriyle her şeyi yerle bir edecek rüzgar!" dedi. Derken öyle oluverdiler ki evlerinden başka hiçbir şey görünmez oldu. İşte öyle günaha batmış bir
topluluğa Biz böyle karşılık veririz.
46-AHKAF SURESİ 26.

İyi dinleyin! Biz onlara size vermediğimiz güç ve imkanlar vermiştik. Onlara gözler, kulaklar ve gönüller bahşetmiştik. Ama ne kulakları, ne gözleri ve nede
gönülleri kendilerine bir fayda sağlamadı. Çünkü Allah'ın ayetlerini inkar ediyorlardı. Sonunda işte böyle o alay ettikleri şey kendilerini kuşatıverdi.
46-AHKAF SURESİ27. Açın kulağınızı! Biz civarınızda ki bir çok ülkeyi böyle yok etmiştik. Belki dönerler diye her türlü yollardan mesajlarımızı açıklamıştık.
46-AHKAF SURESİ 28. Peki o zaman Allah'tan başka ona yakınlık sağlamak için tanrılaştırdıkları kimseler onları kurtarabildi mi? Hayır onları yüzüstü bıraktılar. İşte onların sapkınlıklarının ve uydurup durdukları yalanların özeti budur...

46-AHKAF SURESİ 29. HANİ BİR ZAMANLAR yabancı bir heyeti Kur'an dinleme üzere sana göndermiştik. Onu dnlemeye geldiklerinde "Susun, dinleyin!" dediler. Dinleme bitince de
dönüp uyanışı başlatmak üzere halklarına gittiler.
46-AHKAF SURESİ 30.

Dediler ki: "Ey halkımız! Şüphesiz biz, Musa'dan sonra indirilen, önceki çağlarda inmiş kitaplardan, doğru namına ne kalmışsa hepsini sürdüren, gerçeğin ta
kendisini; doğru yolu gösteren bir kitabı dinledik.
46-AHKAF SURESİ31. Ey halkımız, Allah'a çağırana uyun ve O'na iman edin ki günahlarınızı bağışlasın ve sizi acı bir azaptan korusun.
46-AHKAF SURESİ 32.

Her kim Allah'a çağırana uymazsa yeryüzünde Allah'ı aciz bırakacak değildir. O'ndan başka kendisine sahip çıkacak kayırıcıları da yoktur. Öyleleri açık bir
sapkınlık içindedir.
46-AHKAF SURESİ 33. GÖKLERİ ve yeri yaratan ve onları yaratmaktan yorulmayan Allah'ın, ölüleri diriltmeye gücünün yeteceğini görmediler mi? Evet O, her şeye hakkıyla gücü yetendir; bundan hiç şüpheniz olmasın.

46-AHKAF SURESİ 34. Kafirlik edenler ateşe atılacakları gün onlara: "Nasıl, bu gerçek değil miymiş?" denecek. Onlar: "Rabbimiz hakkı için öyle!" diyecekler. Allah ise: "Kafirlik
etmenizin karşılığı olarak tadın azabı!" diyecek.

46-AHKAF SURESİ 35. ŞU HALDE azim sahibi o büyük peygamberin güçlüklere göğüs gerdiği gibi sen de güçlüklere göğüs ger. Onlar için acele etme. Onlar kendilerine sözü edilen
azabı görecekleri gün, gündüzün bir saatinden başka kalmamışa dönecekler. Bu kadar tebliğ yeter. Günah küpü haline gelenlerden başkası helak edilir mi?

51-ZARİYAT SURESİAçıklama


Mekke döneminin sonlarına doğru inmiştir. 60 ayettir. İlk ayetlerinde rüzgarların, yağmur yüklü bulutların, denizde yürüyen gemilerin ve diğer tüm tabiat
güçlerinin dile gelerek, kıyametin, ceza ve mükafatın kesin doğrular ve gerçekler olduğunu ilan etmeleri istenir. Hemen ardında da dile gelebilselerdi ne
diyeceklerdi o söylenir. Böylece çarpıcı bir edebi hitapla, ilgili tabiat güçlerinin bir taraftan bölünmez bir bütünün parçaları olduğu diğer taraftan da tanrı
yerine konulamayacakları, mahluk oldukları gösterilir. Bu manada ilk ayette geçen esip savuranlar (zariyat) kelimesi sureye isim olmuş görünmektedir.
51-ZARİYAT SURESİ SEVGİ MERHAMETİ SONSUZ ALLAH'IN ADIYLA


51-ZARİYAT SURESİ1,2,3,4,5,6.ESEN yeller dile gelsin! Yağmur yüklü bulutlar dile gelsin! Denizde yürüyen gemiler dile gelsin! İş ve oluşu paylaşanlar dile gelsin; "Size sözü edilen o
kıyamet olayı kesinlikle doğrudur, Ceza ve mükafaat kesinlikle olacaktır; bundan hiç şüpheniz olmasın.
51-ZARİYAT SURESİ7,8. YILDIZLARLA süslenmiş gökyüzü dile gelsin; "Siz ey insanlar, bin bir çeşit fikre sahipsiniz!
51-ZARİYAT SURESİ9. Ondan kaçan kendinden kaçmış olur.
51-ZARİYAT SURESİ10,11. Bütün bunlar yalan diye kendini bitirip öldürmüş olur.
51-ZARİYAT SURESİ12. Birde soruyorlar; "Ne zamanmış bu ceza günü?"
51-ZARİYAT SURESİ13,14. Ateş üzerinde yakıldığınız gün! "Tadın cezanızı! Budur işte sizin o acele istediğniz."


51-ZARİYAT SURESİ15,16. Sakınanları ise Cennetler, pınarlar bekliyor; bundan hiç şüpheniz olmasın. Rablerinin kendilerine verdiklerinden alacaklar Çünkü onlar dünyadayken güzel
ahlak sahibiydiler.
51-ZARİYAT SURESİ17. Gece yarılarında kalkarlardı,
51-ZARİYAT SURESİ18. Seher vakitleride af dilerlerdi,
51-ZARİYAT SURESİ19. Servetlerinde yardım isteyenin ve mahrum bırakılanın hakkı olduğuna inanırlardı.
51-ZARİYAT SURESİ20,21. İÇİNDE şüphe olmayan bir imana sahip olmak isteyenler için yeryüzünde nice ayetler vardır. Dahası bizzat kendinize bakın. Bunları görmüyor musunuz?
51-ZARİYAT SURESİ22. Size söz verilen şeyde rızkınız da göktedir.


51-ZARİYAT SURESİ23. Terin ve göğün Rabbine yemin olsun ki işte bütün bunlar gerçeğin ta kendisidir; bundan hiç şüpheniz olmasın. Tıpkı kendi konuşmanızın gerçek olduğundan
şüphe etmediğiniz gibi...
51-ZARİYAT SURESİ24. İBRAHİM'İN ağırlanan konukları kıssasını duydun mu?
51-ZARİYAT SURESİ25. Hani yanına gelince: "Selam" demişler, o da: "Selam da, sizi tanıyamadım?" demişti
51-ZARİYAT SURESİ26. Bir ara usulca yanlarından ayrılıp ailesine haber vermiş ve smiz bir buzağı hazırlatıp getirmişti.
51-ZARİYAT SURESİ27. Onu önlerine koyarak: "Yemeğe buyurmaz mısınız?" demişti
51-ZARİYAT SURESİ28. Davranışlarını tuhaf bularak endişelenmişti. "Korkma!" demişlerdi ve kendisine ilerde bilgili olacak bir erkek çocuk müjdesi vermişlerdi.
51-ZARİYAT SURESİ29. Bunu duyan karısı çığlık atarak içeri girmiş, elini yüzüne çarparak: "Daha neler, kısır bir kocakarının çocuğu mu olacak? Demişti.
51-ZARİYAT SURESİ30. Onlar: "Evet, böyle buyurdu Rabbin. Bilgi ve bilgelik O'ndadır; bundan hiç şüpheniz olmasın." demişlerdi.
51-ZARİYAT SURESİ31. İbrahim: "Sadede gelelim, asıl niyetiniz nedir sizin ey elçiler?" demişti.


51-ZARİYAT SURESİ32,33,34."Aıkçası biz günaha batmış bir güruha gönderildik. Başlarına taş yağacak, taş! Haddi aşıp iyice çığırından çıkanlar için Rabbinin katında hazırlanmış taşlar!" demişlerdi.


51-ZARİYAT SURESİ35. Zamanla o yörede bulunan müminler çıkardık.
51-ZARİYAT SURESİ36. Ne varki orada bir evden başka teslimiyet gösteren birisini de bulamadık.
51-ZARİYAT SURESİ37. Nihayet o yörede acı bir afetten korkup ders çıkarmak isteyecekler için ibretler bıraktık.
51-ZARİYAT SURESİ38. YİNE Musa'da da ibretler vardır. Onu apaçık güçlü delillerle Firavun'a göndermiştik.
51-ZARİYAT SURESİ39. Firavun var gücüyle terslemiş ve "Bu adam bir sihirbaz veya deli" demişti.
51-ZARİYAT SURESİ40. Böylece o alçak, namertlik ederken kendisini ve ordularını kıskıvrak yakalayıp denizde boğmuştuk.
51-ZARİYAT SURESİ41. YİNE Ad'da da ibretler vardır. Onlarında üzerilerine köklerini kesen kasırga göndermiştik.
51-ZARİYAT SURESİ42. Öyle ki kasırga geçtiği yerde hiç bir şeyi bırakmıyor, paçavraya çevirip kül gibi savuruyordu.
51-ZARİYAT SURESİ43. YİNE Semud'da da ibretler vardır. Onlara: "Size kısa bir süre; iyice tadını çıkarın dnyanın!" demiştik.

Free download pdf