22-HAC SURESİ 9. Allah yolundan saptırmak için büyüklük taslayanlar var. Bunların dünya hayatında görüp göreceği rezilliktir. Kıyamet günü de yakıcı bir azap tattıracağız.
22-HAC SURESİ 10. Ona: " Bu, kendi ellerinle yaptığın işlerden dolayıdır." denecek. Yoksa Allah kullarına asla haksızlık etmez.
22-HAC SURESİ 11. İnsanlar içinde, Allah'a kıyıdan kenardan ibadet edenler var. Bunlar için işler iyi gittiği sürece hayat ne ala ne hoş; yok eğer başlarına bir belâ gelirse ' böyle hayat mı olur' (!) Oysa böyle düşünmekle dünyayı da ahireti de kaybediyorlar. İşte apaçık hüsran budur.
22-HAC SURESİ 12. Allah'ı bırakıp kendilerine ne zarar ne de fayda vermeyecek şeylere yalvarıp yakarıyorlar. İşte bu, sapkınlığın ta kendisidir.
22-HAC SURESİ 13. Zararı faydasından çok olan kişiye yalvarıp yakarıyorlar. O ne kötü bir yâr ve ne berbat bir yardımcıdır.
22-HAC SURESİ 14. ALLAH iman edip iyilik, güzellik, doğruluk için çalışanları cennetlere kesinlikle koyacaktır. Allah istediği şeyi mutlaka yapar.
22-HAC SURESİ 15. Her kim, Allah'ın, peygambere dünyada ve ahirette asla yardım etmeyeceğini sanıyorsa hemen göğe bir ip uzatsın, onunla yukarı çıksın; bakalım başvurduğu
yol sinirlerini yatıştıracak mı?
22-HAC SURESİ 16. İşte Biz, Kur'an'ı böyle, söze dayalı apaçık ayetler olarak indirdik. Allah lâyık gördüğünü doğru yolda yürütür; bundan hiç şüpheniz olmasın.
22-HAC SURESİ 17. İman edenler, Yahudiler, Sabitler, Hıristiyanlar, Mecusiler ve müşrikler... Bunlar arasında son noktayı kıyamet günü Allah koyacaktır. Allah her şeyi görüyor.
22-HAC SURESİ 18. GÖRMÜYOR MUSUN göklerde ve yerlerde var olan her şey; güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, bütün hayvanlar ve insanlardan birçoğu hep Allah'a selâm durup secde ediyorlar. Birçoğunun üzerine de azap hak olmuştur. Allah, her kimi de zelil ederse artık onu yüceltecek yoktur. Allah lâyık gördüğünü yapar.
22-HAC SURESİ 19.
Şu iki grup, Rableri hakkında birbiriyle daima çatışma içindedir: Bunlardan kâfirlere ateşten gömlekler giydirilecek, başlarının üstünden kaynar sular
dökülecek.
22-HAC SURESİ 20. Bu suyla karınlarının içindekiler ve derileri eritilecek.
22-HAC SURESİ 21. Bunlara demirden kamçılar vurulacak.
22-HAC SURESİ 22. Çektikleri acıdan dolayı ne zaman oradan çıkmak isteseler geri çevrilecekler. " Tadın yakıcı azabı! " denecek.
22-HAC SURESİ 23. Öte yandan Allah; iman edip iyilik, güzellik, doğruluk için çalışanları altından ırmaklar akan cennetlere koyacak. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenecekler. Elbiseleri de ipekten olacak.
22-HAC SURESİ 24. Çünkü onlar sözün güzeline uymuşlar ve yegâne övgüye lâyık Allah'ın yolunda yürümüşlerdir.
22-HAC SURESİ 25. O KÂFİRLİK edenlere, Allah'ın yolundan, yerli ve yabancının eşit hakka sahip olduğu bütün insanlar için yapılan o Mescid
22-HAC SURESİ 26.
Bir zamanlar Kabe'nin yerini İbrahim'e açıklayarak: " Sakın O'na herhangi bir şeyi ortak koşma; tavaf edenler, kıyama duranlar, rüku ve secdeye varanlar için
evimi tertemiz tut!" demiştik.
22-HAC SURESİ 27. Şu halde, bütün insanları hacca çağır. Gerek yaya, gerek uzak diyarlardan gelen yorgun binekler üzerinde sana gelsinler.
22-HAC SURESİ 28. Bu ziyaretin onlara ne gibi faydalar sağlayacağını görsünler. Allah'ın rızık olarak verdiği hayvanlar üzerinde belirli günlerde Allah'ın adını ansınlar. Siz de onlardan yiyin, yoksulu doyurun.
22-HAC SURESİ 29. Sonra temizlensinler, adaklarını yerine getirsinler ve yeryüzünün bu en eski anıtını tavaf etsinler."
22-HAC SURESİ 30. Emir budur! Demek ki kim Allah'ın hürmet edilmesini istediği şeylere saygı gösterirse bu, Rabbi katında kendi iyiliğine sonuç verecektir. Size yasaklananların d ışındaki bütün hayvanların etinden yemek serbesttir. Şu halde o pis putlardan ve asılsız her sözden kaçının.
22-HAC SURESİ 31. Sağduyudan şaşmadan ve ortak koşmadan Allah'ı birleyenler olun. Her kim Allah'a ortak koşarsa gökten düşüp de kuşların kaptığı veya rüzgârın ücra bir
yere sürükleyip attığı kimse gibi olur.
22-HAC SURESİ 32. Bu böyledir. Her kim Allah'ın sembollerine saygı gösterirse, kalbinde Sakınma duygusu var demektir!
22-HAC SURESİ 33. Sizin için bu sembollerde belli bir süreye kadar faydalar vardır. Dahası onlar yeryüzünün en eski anıtının anlamını açıklarlar.
22-HAC SURESİ 34. Biz her ümmet için imge/simge/ ritüel belirledik ( mensek). Ki rızık olarak verdiğimiz hayvanlar üzerine Allah'ın adını ansınlar. Hepinizin ilahı bir tek ilahtır. O'na teslimiyet gösterin. Kalbi temiz olanları müjdele.
22-HAC SURESİ 35. Onlar öyle kimselerdir ki ne zaman Allah'tan söz edilse kalpleri titrer, başlarına gelen her tür musibete göğüs gerer, destekleşme/dayanışmayı ayağa dikerler
ve verdiğimiz rızıklardan infâk ederler/verirler
22-HAC SURESİ 36.
Cüsseli hayvanları da sizin için Allah'ın şiarlarından kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf halinde yan yana dizildiklerinde üzerlerine Allah'ın adını
anın. Nihayet onlardan yiyin, istemeyen yoksulu da istemek zorunda kalan yoksulu da doyurun. Böylece onları sizin hizmetinize verdik. Umulur ki
şükredesiniz.
22-HAC SURESİ 37.
Onların ne etleri, ne de kanları Allah'a ulaşır. İçinizdeki sakınma duygusudur, O'na ulaşacak olan. Bu şekilde onları sizin yararınıza sunuyoruz ki kendisine
ulaşma yol ve yordamını gösterdiği için Allah'ı ululayıp yüceltesiniz. Güzel ahlâk sahiplerini müjdele.
22-HAC SURESİ 38. Hiç şüpheniz olmasın ki Allah iman edenleri/güvenenleri savunur ve Allah hiçbir hain ve nankörü sevmez.
22-HAC SURESİ 39. KENDİLERİNE savaş açılan kimselere savaş izni verildi. Çünkü onlar zulme uğratıldılar. Hiç şüpheniz olmasın; Allah onlara yardım ulaştıracak güçtedir.
22-HAC SURESİ 40.
Onlar "Rabbimiz Allah'tır!" demelerinden başka hiçbir haklı gerekçe olmaksızın yurtlarından çıkarıldılar. Allah, insanları birbirlerine karşı savunmasız
bıraksaydı, doğrusu içinde Allah'ın adı çokça anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler yıkılıp giderdi. Elbette Allah kendine yardım edene yardım
edecektir. Allah çok güçlü, çok üstündür.
22-HAC SURESİ 41. Eğer onlara yeryüzünde imkan verirsek, destekleşme/dayanışmayı ayağa kaldırır, ihtiyaçtan fazlasını vererek arınır, ortak iyiyi emreder, toplumu ifsat eden
kötülükleri yasaklarlar. Sonunda bütün iş ve oluşlar Allah'a varır.
22-HAC SURESİ 42. ŞİMDİ eğer sana, bütün bunlar yalan diyorlarsa bil ki önceki çağlarda Nuh, Ad ve Semud halkları da bütün bunlar yalan demişti.
22-HAC SURESİ 43. İbrahim'in halkı da, Lut'un halkı da aynı şeyi söylemişti.
22-HAC SURESİ 44. Medyen halkı da aynı şeyi söylemişti. Musa'ya da bütün bunlar yalan denmişti... Ben de o kâfirlere süre vermiştim. Sonra gün geldi, onları kıskıvrak
yakaladım. Böylece ummadıkları yerden nasıl yakalarmışım görsünler.
22-HAC SURESİ 45. Nice ülkeler var ki Biz onları zulmün doruğuna çıkmışlarken helak ettik. Şimdi çatıları uçmuş, kuyuları ıssız, saraylarında fareler cirit atıyor.
22-HAC SURESİ 46. Peki, oralarda gezip dolaşmıyorlar mı ki olup biteni kulakları duysun da kalpleri sızlasın. Gel gör ki gözler kör olmaz, göğüslerdeki kalplerdir kör o lan!
22-HAC SURESİ 47. Bir de senden acele azap istiyorlar. Allah sözünden elbette caymaz. Rabbinin katında bir gün, sizin sayacaklarınızdan bin sene gibidir.
22-HAC SURESİ 48. Nice ülkeler var ki zulmedip dururlarken kendilerine mühlet verdim. Sonra gün geldi, onları kıskıvrak yakaladım. Bütün yollar 'Bana' çıkar.
22-HAC SURESİ 49. SÖYLE ONLARA: " Ey insanlar, ben size sadece açıkça anlatan bir uyarıcıyım!"
22-HAC SURESİ 50. İman edip iyilik, güzellik, doğruluk için çalışanları bol mağfiret ve alabildiğine cömert rızıklar bekliyor.
22-HAC SURESİ 51. Ayetlerimizi aciz bırakmak için koşturup duranlar... İşte onlar cehennemliktir.
22-HAC SURESİ 52. Biz senden önce hiçbir resul ve nebi göndermedik ki, o bir şey istesin de, şeytan onun isteğini saptırma girişiminde bulunmasın. Allah ise şeytanın saptırma girişimini derhal giderir. Sonra Allah ayetlerini güçlendirir. Allah bilendir, bilgedir.
22-HAC SURESİ 53. Şeytanın saptırma girişimi, kalpleri hastalıklı ve kaskatı olan kimseleri sınamak içindir. Zâlimler çok derin bir yanılgı içindedir.
22-HAC SURESİ 54. Yine kendilerine bilgi verilmiş olanların, Kur'an'ın Rabbinden gelen hak olduğunu bilip ona iman etmeleri ve yürekten saygı duymaları içindir. Hiç şüpheniz olmasın; Allah iman edenleri/güvenenleri doğruluk ve dürüstlük yolunda yürütür.
22-HAC SURESİ 55. Kâfirler ise ölüm saati ansızın çalıncaya veya bütün beklentileri boşa çıkaran kıyamet gününün azabı gelinceye kadar, Kur'an'dan şüphe etmeye devam
edeceklerdir.
22-HAC SURESİ 56. O gün mülk Allah'ındır. Aralarında kararını açıklayacaktır. İman edip iyilik, güzellik, doğruluk için çalışanlar nimetlerle dolu cennetlere girecek.
22-HAC SURESİ 57. Hakkı örtüp/yok etmek isteyerek ayetlerimize yalan diyenleri ise aşağılık bir azap bekliyor.
22-HAC SURESİ 58. ALLAH YOLUNDA hicret edip sonra öldürülen veya ölenlere gelince, Allah onları en güzel rızıkla besleyecektir. Hiç şüpheniz olmasın; rızık verenlerin en
hayırlısı Allah'tır.
22-HAC SURESİ 59. Onları hoşnut olacakları bir yere koyacaktır. Hiç şüpheniz olmasın; Allah bilendir, çok yumuşak huyludur.
22-HAC SURESİ 60. Bu böyledir. Kim kendisine yapılan saldırıya karşı aynısı ile karşılık verdiği halde yine üzerine acımasızca gelinirse Allah, böyle birine mutlaka, arka çıkacaktır.
Hiç şüpheniz olmasın; Allah çok affedici, çok bağışlayıcıdır.
22-HAC SURESİ 61. Bu böyledir. Allah geceyi gündüzün içine, gündüzü de gecenin içine sokar. Hiç şüpheniz olmasın; Allah her şeyi işitiyor, her şeyi görüyor.
22-HAC SURESİ 62. Bu böyledir. Çünkü Allah haktir. O'ndan başka taptıkları ise sahtedir. Hiç şüpheniz olmasın; Allah çok yüce, çok büyüktür.
22-HAC SURESİ 63. Görmüyor musun Allah'ın gökten indirdiği su ile yeryüzü nasıl yemyeşil oluyor? Hiç şüpheniz olmasın; Allah çok cömerttir, her şeyden haberdardır.
22-HAC SURESİ 64. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. Hiç şüpheniz olmasın; Allah çok zengindir, yegâne övülmeye layık olandır.
22-HAC SURESİ 65. Görmüyor musun, Allah yerdekileri ve emriyle denizde seyredip giden gemileri sizin hizmetinize sundu. İzni olmaksızın yere düşmesin diye göğü de O
tutuyor. Allah, insanlığa karşı şefkat, sevgi ve merhametle dopdoludur.
22-HAC SURESİ 66. Size yaşam veren, sonra sizi öldüren ve en sonunda sizi yeniden diriltecek olan O'dur. Açıkçası insanoğlu çok nankördür!