Yaşayan Kur'anı Kerim

(Arzum) #1

3-AL-İ İMRAN SURESİ67. İşte siz öylesiniz; diyelim ki, biraz bilginiz olan konuda tartışıyorsunuz. Fakat hiç bilginiz olmayan konuda ne diye tartışıyorsunuz? Oysa Allah biliyor, siz ise
bilmiyorsunuz.
3-AL-İ İMRAN SURESİ68. İbrahim, ne Yahudi, ne de Hıristiyan oldu. Bilakis sağduyudan şaşmayan bir Müslüman oldu. Ortak koşanlardan olmadı.
3-AL-İ İMRAN SURESİ69. İnsanlar içinde İbrahim’in yâranı, onun yolunda yürüyenler; işte şu peygamber ve iman edenlerdir. Allah, iman edenlerin yâridir.


3-AL-İ İMRAN SURESİ70. Önceki çağlarda kendilerine kitap verilenlerden bir grup, sizleri saptırmak isterler. Ama onlar, kendilerinden başkasını saptıramazlar; üstelik bunun farkında
bile değillerdir.
3-AL-İ İMRAN SURESİ71. Ey önceki çağlarda kendilerine kitap verilenler! Neden göz göre göre Allah’ın ayetlerine karşı çıkıyorsunuz?
3-AL-İ İMRAN SURESİ72. Ey önceki çağlarda kendilerine kitap verilenler! Neden doğruyu yanlışla karıştırıyorsunuz da, pekâlâ bildiğiniz gerçeği gizliyorsunuz?


3-AL-İ İMRAN SURESİ73. Önceki çağlarda kendilerine kitap verilenlerden bazısı aralarında şöyle konuşur: “Bunların yanına gündüzün gidince inandığımızı söyleyelim, günün sonunda bir araya gelince yine bildiğimizi okuruz. Böylece belki şüpheye düşüp dönerler.”


3-AL-İ İMRAN SURESİ74.


“Doğru, kendi yolumuza uyanlardan başkasını dinlememeliyiz” derler. Onlara söyle: “Yürünecek yol, Allah'n gösterdiği yoldur. “Size verdiğini herhangi birisine
de verdi” veya Rabbiniz onu size tercih etti' diye mi bütün bunlar? Onlara söyle: “Nimet Allah`ın elindedir, onu lâyık gördüğüne verir. Allah'ın nimeti geniştir,
Allah ne yapacagını çok iyi bilir.
3-AL-İ İMRAN SURESİ75. Sevgi ve merhametine lâyık gördüğüne ayrıcalık verir. Allah, çok büyük nimet sahibidir.”


3-AL-İ İMRAN SURESİ76. KITAP verilenlerden kimileri var ki, yüklerle emanet bıraksan onu sana geri verir. Yine onlardan kimileri var ki, bir dinar emanet etsen, tepesine binmedikçe onu sana vermez. Çünkü onlar, “Bize, sıradan halka karşı yaptıklarımızdan dolayı hesap yoktur” diyerek Allah'a karşı bile bile yalan söylerler.


3-AL-İ İMRAN SURESİ77. Bakın, her kim sözü namus bilir, Allah'ın öfkesini çekmekten sakınırsa, Allah`ın sevdiği odur.


3-AL-İ İMRAN SURESİ78. Allah'a verdikleri sözü ve kendi yeminlerini üç beş kuruşa satanlara gelince, onların ahirette hiç bir nasibi yoktur. Allah onlarla konuşmayacak, kıyamet
gününde onlara bakmayacak ve onları temize çıkarmayacaktır. Onları bekleyen elim bir azaptır.


3-AL-İ İMRAN SURESİ79. Bir de onlardan bir grup vardır ki, siz onu kitaptan sanasınız diye, dillerine geldiği gibi konuşarak kitabı çarpıtırlar. Oysa o, kitaptan değildir. “Allah öyle dedi”
derler. Oysa Allah Öyle dememiştir. Ama bile bile Allah adına yalan söylerler.


3-AL-İ İMRAN SURESİ80. Allah'n kendisine kitap, bilgelik ve peygamberlik vermiş olduğu hiçbir kişinin kalkıp da insanlara, “Allah'a değil bana kul olun" diyebilme yetkisi yoktur. Sadece şunu diyebilirler: “Getirdiğim kitabın bilgisini yayarak ve onu derinlemesine inceleyerek, Allah yolunun yolcuları olunuz.”


3-AL-İ İMRAN SURESİ81. Ve hiç bir zaman melekleri ve peygamberleri tanrılar edinmenizi de emretmez. O halde siz Müslüman olduktan sonra, size küfrü emredermi?


3-AL-İ İMRAN SURESİ82.


ALLAH, peygamberlerden şöyle söz aldı: “ Bu kitabı ve bilgeliği verdikten sonra, eğer sonraki çağlarda bu yolu sürdüren bir peygamber gelirse ,ona inanacak
ve yardım edeceksiniz. Bunu kabul ediyor musunuz? Bu sorumluluğu üzerinize alıyor musunuz?” Onlar da “Kabul ediyoruz” demişlerdi. Allah da, “Sözünüzü
unutmayın, ben şahidinizim” buyurmuştu.
3-AL-İ İMRAN SURESİ83. Artık bundan sonra kim sözünden dönerse yoldan çıkmıştır.
3-AL-İ İMRAN SURESİ84. Allah'n dininden başkasını mı arıyorlar? Oysa göklerde ve yerde ne varsa, hepsi ister istemez O`na teslim olmuştur. Dönüp dolaşıp O'na gelecekler.


3-AL-İ İMRAN SURESİ85. De ki: “Biz Allah'a, bize indirilene, Ibrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve ardından gelenlere; Musa'ya, Isa'ya, diğer tüm peygamberlere Rablerinden
verilene iman ederiz. Onlardan hiçbiri arasında ayırım yapmayız. Biz O”na adanmış Müslümanlarız.”
3-AL-İ İMRAN SURESİ86. Her kim İslamdan başka bir din ararsa ondan kabul edilmez ve o ahirette kaybedenlerden olur.


3-AL-İ İMRAN SURESİ87. İman ettikten, peygamberin hak olduğunu gördükten ve kendilerine söze dayalı apaçık deliller geldikten sonra kâfirlik eden bir halkı Allah nasıl doğru yolda
yürütür? Allah, zalim bir halkı dogru yolda yürütmez.
3-AL-İ İMRAN SURESİ88. Onların görüp göreceği Allah'ın, meleklerin ve tüm insanların onlara lânet okumasıdır.
3-AL-İ İMRAN SURESİ89. Ebedi lanete uğrarlar, azapları hafifletilmez ve bir an bile göz açtırılmazlar.
3-AL-İ İMRAN SURESİ90. Ancak daha sonra tövbe ederek gidişatlarını düzeltenler bundan hariçtir. Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, sevgi ve merhamet kaynağıdır.
3-AL-İ İMRAN SURESİ91. İnandıktan sonra küfre dönen, sonra da iyice kâfir olup çıkanların tövbeleri asla kabul edilmeyecektir. Çünkü onlar iyiden iyiye sapıtmışlardır.


3-AL-İ İMRAN SURESİ92. Küfre dönmüş ve kâfir olarak ölüp gitmiş kimselerin her biri, kendini kurtarmak için dünya dolusu altın verse asla kabul edilmeyecek. Onları acıklı bir azap
bekliyor ve kendilerini kurtaran da olmayacak.


3-AL-İ İMRAN SURESİ93. Size gelince ey iman edenler! Sevdiğiniz şeylerden başkalarına da vermedikçe, gerçek anlamda iyilik yapmış olmazsınız. Her ne harcarsanız Allah onu biliyor.


3-AL-İ İMRAN SURESİ94. TEVRAT indirilmeden önce, “Israil”in” kendisine yasakladığı şeyler dışında bütün yiyecekler lsrailoğullarına serbestti. Onlara söyle: “Tevrat'ı getirip gösterin bakalım, eger doğru söylüyorsanız.”


3-AL-İ İMRAN SURESİ95. Hal böyleyken, Allah adına 0 yalanı kim uydurmuşsa, onlar zalímlerin ta kendileridir.
3-AL-İ İMRAN SURESİ96. Onlara söyle: “Allah doğruyu söylemektedir. O halde sagduyudan şaşmayan Ibrahim'in yoluna uyun; o hiçbir zaman Allah'a ortak koşanlardan olmadı.”
3-AL-İ İMRAN SURESİ97. İYİ DİNLEYİN! lnsanlık için dikilmiş ilk ev Mekke'dedir. O, çağlar boyu sürecek ve insanlığa daima yol gösterecektir.


3-AL-İ İMRAN SURESİ98. Onda açık işaretler ve İbrahim'in makamı vardır. Oraya giren, güvenlik içinde olur. Oraya gitmeye gücü yeten herkesin o evi ziyaret etmesi, Allah'ın insanlar
üzerinde bir hakkıdır, Kim bu hakkı tanımazsa, unutmasın ki, aslında Allah'ın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur.
3-AL-İ İMRAN SURESİ99. ONLARA SÖYLE “Ey kitap verilenler, niçin Allah”ın ayetlerine karşı geliyorsunuz? Allah yaptıklarınızı görüyor.”


3-AL-İ İMRAN SURESİ100. Onlara söyle: “Ey kitap verilenler, niçin iman edenleri Allah'n yolundan engelliyorsunuz? Görüp durduğunuz halde niçin onu çarpitmaya çalışıyorsunuz? Allah
yaptıklarınızdan haberdardır.”
3-AL-İ İMRAN SURESİ101. Ey iman edenler! Eğer 0 kitap verilenlerden her hangi bir gruba uyarsanız, sizi inandıktan sonra döndürür kâfir yaparlar.


3-AL-İ İMRAN SURESİ102. Önünüzde Allah`ın ayetleri okunurken ve aranızda O'nun elçisi varken sizler nasıl olur da imandan dönersiniz? Oysa her kim Allah'a sımsıkı sarılırsa, doğruluk
ve dürüstlük yolunda yürümüş olur.
3-AL-İ İMRAN SURESİ103. Ey iman edenler! Allah'ın öfkesini çekmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa o şekilde sakının. Yalnızca Müslümanlar olarak can verin.


3-AL-İ İMRAN SURESİ104.


Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı sarılın, ayrılığa düşmeyin. Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Daha dün birbirinizin boğazına sarılırken şimdi tek yürek
haline geldiniz. O'nun nimeti sayesinde, yediği içtiği ayrı gitmeyen can yoldaşları oldunuz. Allah, sizi uçurumun kenarından kurtardı. Allah size ayetlerini
böyle açıklıyor ki, doğru yolda şaşmadan yürüyesiniz.
3-AL-İ İMRAN SURESİ105. Sizden erdeme çağıran, ortak iyiyi emreden ve kötülüklerle mücadele eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler bunlardır.
3-AL-İ İMRAN SURESİ106. Sakın kendilerine açık deliller geldikten sonra ayrılıp parçalananlar gibi olmayın. Böylelerine büyük bir azap vardır.


3-AL-İ İMRAN SURESİ107. Kimi yüzlerin ak, kimi yüzlerin kara çıkacağı o günde, yüzleri kara çıkanlara, “lnandıktan sonra kâfir oldunuz öyle mi? O halde nankörlük etmenizin karşılığı
olarak tadın azabı” denilecek.
3-AL-İ İMRAN SURESİ108. Fakat yüzleri ak olanların üzerine Allah”ın sevgi ve merhameti yağacak ve sonsuza dek orada kalacaklar.
3-AL-İ İMRAN SURESİ109. İşte bunlar Allah'n ayetleridir. Bunları sana gerçeğin ta kendisi olarak okuyoruz. Allah, yarattıklarına hiçbir haksızlık yapmak istemez.
3-AL-İ İMRAN SURESİ110. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır ve bütün işler dönüp dolaşıp Allah'a varır.


3-AL-İ İMRAN SURESİ111. SIZ insanlığın yüz akısınız; ortak iyiyi emreder, kötülüklerle mücadele edersiniz. Allah”a sarsılmaz bir şekilde iman edersiniz. Kitap verilenler de böyle iman
etselerdi, yüz akı olabilirlerdi. İçlerinde inananlar varsa da, pek çoğu yoldan çıkmıştır.
3-AL-İ İMRAN SURESİ112. Size, gelip geçici sıkıntıdan başka hiç bir zarar veremezler. Eğer sizinle çarpışırlarsa arkalannı dönüp kaçarlar; sonra kendilerine yardım da edilmez.


3-AL-İ İMRAN SURESİ113. Allah'ın ve insanlığın yoluna dönmedikleri sürece, nerede olurlarsa olsunlar alçaklık damgası yemeğe mahkûmdurlar Allah”ı çok kizdırdılar; onlara aşağılık
damgası vuruldu. Çünkü Allah'n ayetlerine karşı geliyorlar ve peygamberleri insafsızca öldürüyorlardı. İyice azmış, çok aşırı gitmişlerdi.
3-AL-İ İMRAN SURESİ114. Ama yine de hepsi bir değildir. Kitap verilenler içinde, gece vakitlerinde Allah`ın ayetlerini okuyup secdeye kapanan insanlar da vardır.


3-AL-İ İMRAN SURESİ115. Onlar Allah`a ve ahiret gününe inanır, ortak iyiyi emreder, kötülüklerle mücadele ederler ve iyilikte yarışırlar. Işte içlerinde erdemli ve dürüst olanlar
bunlardır.
3-AL-İ İMRAN SURESİ116. Yaptıkları iyilikler asla karşılıksız kalmayacaktır. Allah içinde korku ve titremesi olanları çok iyi biliyor.
3-AL-İ İMRAN SURESİ117. Kâfirleri ne malları ne de çocukları Allah'tan kurtaramayacak; bundan hiç şüpheniz olmasın. Onlar cehenneme girecek ve oradan daha çıkamayacaklar.


3-AL-İ İMRAN SURESİ118. Onların bu dünya hayatı için yaptıkları harcamalar şuna benzer: Kendi kendilerine zulmeden bir halk düşünün... Dondurucu bir rüzgâr ekinlerine isabet edip mahvediyor... Allah onlara haksızlık etmiyor, fakat onlar kendi kendilerine haksızlık ediyorlar.


3-AL-İ İMRAN SURESİ119. EY İMAN EDENLER! Size karşı düşmanca niyet taşıyanları sırdaş edinmeyin. Onlar sizi yoldan çıkarmak için ellerinden geleni yaparlar. Dört gözle sıkıntıya
düşmenizi beklerler. Baksana öfkeleri ağızlarından taşıyor. İçlerindeki kin ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz, sizlere ayetleri böyle açık açık bildiriyoruz.


3-AL-İ İMRAN SURESİ120. Sizler iyi niyetle onları seviyorsunuz, onlar ise geçmiş bütün vahiylere de inandığınız halde sizi sevmezler. Sizinle karşılaştıklarında, “Biz inandik?” derler.
Yalnız kaldıklarında ise burunlarından solurlar Onlara söyle: “Kininizle geberin!” Allah, bütün sinelerin özünü bilir; bundan hiç şüpheniz olmasın.

Free download pdf