4-NİSA SURESİ 82. Bu Kur’an’ı hâlâ anlamaya çalışmazlar mı? Eğer o, Allah’tan başkasından olsaydı, içinde birçok tutarsızlık bulurlardı.
4-NİSA SURESİ 83. Yine onlar yalan yanlış her duydukları haberi hemen yayıyorlar. Oysa onu peygambere ve içlerinden yetki ve sorumluluk sahibi olanlara bildirseler,
sorumlular, haberin doğruluğunu araştırırlardı. Eğer Allah’ın cömertliği, sevgi ve merhameti olmasaydı, azınız hariç şeytana uyup gitmiştiniz.
4-NİSA SURESİ 84.
ÖYLEYSE! sen, Allah yolunda savaş. Çünkü sen, sadece kendi nefsinden sorumlusun. İman edenleri de yüreklendir. Merak etme, Allah o kâfirlerin gücünü
kıracak! Zira karşı konulmaz güç ve şiddetli azap Allah’a aittir.
4-NİSA SURESİ 85. Her kim güzel bir işe aracı olursa, ona ondan bir pay vardır; her kim de kötü bir işe aracı olursa, ona da ondan bir pay vardır. Allah her şeyi görüp gözetiyor.
4-NİSA SURESİ 86. Size iyi niyetle yaklaşırlarsa, siz de ondan daha güzeli ile veya aynısı ile karşılık verin. Allah her şeyin hesabını tutuyor.
4-NİSA SURESİ 87. Allah; O’ndan başka tanrı yoktur. Geleceğinde asla şüphe olmayan kıyamet gününde sizi toplayacaktır. Allah’tan daha doğru sözlü kim olabilir?
4-NİSA SURESİ 88. Size ne oluyor da, yaptıklarından dolayı Allah onları dışladığı halde, münafıklar hakkında ikiye bölünüyorsunuz? Allah’ın saptırdığını yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah her kimi saptırırsa, artık sen onu yola getiremezsin.
4-NİSA SURESİ 89. Kendileri düşmanla işbirliği yaptıkları gibi, sizin de yapmanızı isterler ki eşit olasınız. O yüzden, Allah’ın yoluna girinceye kadar onlarla dostluğu kesin.
Aldırmazlarsa bulduğunuz yerde yakalayıp öldürün. Artık onlarla ne dostluk kurun, ne de yardımlaşın.
4-NİSA SURESİ 90.
Ancak antlaşmak olduğunuz kimselere sığınanlara veya ne sizinle, ne de kendi insanlarıyla savaşmayı içlerine sindiremeyip size gelmiş olanlara dokunmayın.
Allah isteseydi, onları size musallat ederdi de sizinle savaşırlardı. O halde, onlar tarafsız kaldıkları ve sizinle savaşmayıp barışa yanaştıkları takdirde, Allah
onlara dokunmanıza izin vermemiştir.
4-NİSA SURESİ 91.
Diğer bir grubun da hem sizinle, hem de kendi insanlarıyla iyi geçinmek istediğini göreceksin. Bunlar, buldukları ilk fırsatta düşmanın safına geçerler. Eğer
bunlar tarafsız kalmaz ve barışa yanaşıp saldırıdan geri durmazlarsa, kendilerini bulduğunuz yerde yakalayıp öldürün. İşte böylelerine karşı size apaçık bir
yetki verdik.
4-NİSA SURESİ 92.
BİR MÜ’MÎNİN diğer mü’mini öldürmeye hiçbir şekilde hakkı yoktur. Fakat kim bir mü’mini yanlışlıkla öldürürse, mü’min bir köleyi özgürlüğüne kavuşturması
ve ölenin mirasçılarına tatmin edici bir diyet vermesi gerekir. Fakat mirasçılar diyetten vazgeçerlerse gerekmez. Eğer öldürülen kendi mü’min olmakla
beraber
4-NİSA SURESİ 93. Kim de bir mü’mini isteyerek öldürürse, artık onun cezası cehennemde ebedi kalmaktır. Allah ona çok kızmış, lanetlemiş ve büyük bir azap hazırlamıştır.
4-NİSA SURESİ 94.
Ey iman edenler! Allah yolunda bir işe giriştiğiniz zaman konuyu iyice araştırın. Size iyi niyetle yaklaşan birisine, dünyalık kazançlar uğruna “Sen mü’min
değilsin!” demeyin. Çünkü asıl kazanç Allah katindadır. Daha önce siz de bu durumdaydınız; ama Allah size lütufda bulundu. Şu halde iyice araştırın! Allah
yaptığınız her şeyden haberdardır; bundan hiç şüpheniz olmasın.
4-NİSA SURESİ 95,96.
ÎMAN EDENLERDEN geçerli bir mazeretleri olmadan oturanlarla, Allah yolunda ölümü göze alarak canla başla cihat edenler aynı kefeye konamazlar. Allah
ölümü göze alarak canla başla cihat edenleri, oturanlardan mertebece üstün kılmıştır. Her ne kadar Allah hepsine de güzellik vaat etmişse de, cihat edenleri,
büyük bir ödülle oturanlardan üstün tutmuştur. 96 Yüksek mertebeler, bağışlanma, sevgi ve merhamettir bu büyük ödüller... Allah çok bağışlayıcıdır, sevgi
ve merhamet kaynağıdır.
4-NİSA SURESİ 97.
İyi dinleyin! Melekler nefislerine zulmedenlerin canlarını alırken; “Siz ne iş yapmaktaydınız?” diyecekler. Onlar, “Biz yeryüzünde çok ezilmiştik” diye cevap
verecekler. Melekler; “Allah’ın arzı geniş değil miydi? Oraya göçseydiniz ya” diyecekler. İşte böylelerinin varacağı yer cehennemdir. Ne kötü varış yeridir
orası!
4-NİSA SURESİ 98. Ama ezilen erkekler, kadınlar ve çocuklardan çaresizlik içinde kıvranan ve bir çıkış yolu bulamayanlar bunun dışındadır.
4-NİSA SURESİ 99. Allah’ın onları affetmesi umulur. Allah çok affeden, çok bağışlayandır.
4-NİSA SURESİ 100. Kim Allah yolunda hicret ederse, bilsin ki Allah, bir kapıyı kapatırsa, başka kapılar açar. Kim Allah’a ve peygambere hicret etmek amacıyla evinden çıkar da
yolda ölürse, onun mükâfatı Allah’a aittir. Allah çok bağışlayıcıdır, sevgi ve merhamet kaynağıdır.
4-NİSA SURESİ 101. YERYÜZÜNDE sefere çıktığınızda düşmanın, üzerinize ani saldırı düzenlemesinden korkarsanız, destekleşme/dayanışma toplantısını kısa tutmanızda bir sakınca yoktur. Unutmayın, bu kâfirler sizin apaçık düşmanızdır.
4-NİSA SURESİ 102.
Şu halde sen içlerinde olup da onlarla destekleşme/dayanışma toplantısındayken, onlardan bir kısmı seninle beraber toplantıda olsun. Silahlarını da yanlarına
alsınlar. Onlar yetecek kadar kaldığında diğer grup gözcülük yapsın. Sonra destekleşme/dayanışma toplantısına hiç katılmamış olan diğer grup gelsin seninle
beraber olsunlar. Tedbiri elden bırakmayıp silâhlarını da yanlarına alsınlar. Bu kafirler, isterler ki açık verseniz de oradan üzerinize çullansalar. Eğer yağmur
sorun olursa veya hastalanırsanız, silahları bırakmanızda bir mahzur yoktur. Tedbiri elden bırakmayın. Allah, kâfirler için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
4-NİSA SURESİ 103.
Destekleşme/dayanışma toplantısını bu şekilde eda ettikten sonra artık gerek ayakta, gerek otururken ve gerekse yaslanmışken hep Allah'ı anın. Tehlike
geçtiğinde de, destekleşmeyi/dayanışmayı daima ayakta tutmaya devam edin. Çünkü destekleşme/dayanışma faaliyeti mü'minler için asla ihmal edilmemesi
gereken bir görevdir.
4-NİSA SURESİ 104.
Düşmanı hafife almayın. Eğer sıkıntı çekiyorsanız, onlar da sizin gibi sıkıntı çekiyor. Oysa siz, Allah’tan onların umamayacağı şeyleri umuyorsunuz. Allah her
şeyi bilendir, çok bilgedir.
4-NİSA SURESİ 105. SANA gerçeğin ta kendisi olan Kur’an’ı indirdik ki insanlar arasında Allah’ın sana gösterdiği şekilde hükmedesin. Sakın hainlerin savunucusu olma.
4-NİSA SURESİ 106. Allah’tan af dile. Allah çok affedici, sevgi ve merhamet kaynağıdır; bundan hiç şüphen olmasın.
4-NİSA SURESİ 107. Hainler adına mücadeleye kalkışma. Çünkü Allah, fıtratını bozarak günah işleyenleri sevmez.
4-NİSA SURESİ 108. Onlar yaptıklarını insanlardan gizleyebilirler ama Allah’tan gizleyemezler. Halbuki O’nun kabul etmeyeceği sözleri sayıp dökerken, Allah yanı başlarında! Allah onların yaptıklarını çok iyi biliyor.
4-NİSA SURESİ 109. Diyelim, siz bu dünya hayatında onlara arka çıktınız; fakat kıyamet günü onların arkasında kim duracak ve onlara kim vekil olacak?
4-NİSA SURESİ 110. Oysa kim bir kötülük yapar veya fıtratını bozar da sonra Allah’tan af dilerse, Allah’ı çok affedici ve merhametli bulur.
4-NİSA SURESİ 111. Çünkü günah işleyen, yalnızca kendine zarar verir. Allah her şeyi bilir, çok bilgedir.
4-NİSA SURESİ 112. Kim bir hata yapar ve suç işler de, sonra onu masum birinin üzerine atarsa, iftira etmiş ve açık bir günah işlemiş olur.
4-NİSA SURESİ 113.
Allah’ın sana cömertliği, sevgisi ve merhameti olmasaydı, onlardan bir grup, seni bile şaşırtmaya çalışmışlardı. Oysa onlar yalnız kendilerini şaşırtırlar, sana
da asla zarar veremezler. Nasıl yapabilirler ki, Allah sana kitap ve bilgelik vermiş ve bilmediklerini sana öğretmektedir. Allah’ın sana olan cömertliği gerçekten
çok büyüktür.
4-NİSA SURESİ 114. Onların kapalı kapılar ardında çevirdikleri entrikaların çoğunda hayır yoktur. Ancak doğruluk namına karşılıksız vermek, ortak iyi için çalışmak ve insanlık yararına yapılan işlerde hayır vardır. Ve her kim bunu Allah’ın rızasını arayarak yaparsa, yarın Biz ona büyük bir ödül vereceğiz.
4-NİSA SURESİ 115. Kim de doğruluk ve dürüstlük yolu apaçık gösterildikten sonra peygamber ile bağını koparır ve mü’minlerin yolundan başka bir yola girerse, onu girdiği o
yolda bırakır ve kendisini cehenneme atarız. Ne kötü gidiştir o!
4-NİSA SURESİ 116. AÇIKÇASI Allah, ortak koşanları bağışlamaz. Bundan başkası için ise, layık gördüğünü bağışlar. Kim Allah’a ortak koşarsa, dönüşü olmayan bir sapıklığa girmiş demektir.
4-NİSA SURESİ 117. Onlar Allah’ı bırakıp, yalnız tanrıçalara yalvarıp yakarıyorlar. Böylece, inatçı şeytandan başkasına yalvarmış olmuyorlar.
4-NİSA SURESİ 118. Oysa Allah onu lanetlemiş, o da şöyle demişti: “Senin kullarından bir kısmını kendime çekeceğim.
4-NİSA SURESİ 119. Mutlaka onları saptıracağım ve her fırsatta onları kuruntulara kaptırıp, olmayacak hayallerle aldatacağım. Onlara emredeceğim; putlar için develerin
kulaklarını kesecekler. Emredeceğim; Allah’ın yarattığını değiştirecekler.” Şu halde her kim Allah’ı bırakıp şeytanı dost edinirse, kesinlikle ziyana uğrar.
4-NİSA SURESİ 120. Şeytan onlara vaatte bulunur, kuruntulara kaptırır. Zaten şeytan, kandırmaktan başka ne verebilir ki?
4-NİSA SURESİ 121. Böylelerinin varacakları yer cehennemdir ve ondan kurtulmanın hiçbir çaresi yoktur.
4-NİSA SURESİ 122. İman edip iyilik, güzellik ve doğruluk için çalışan kimselere gelince, onları altından ırmaklar akan cennetlere koyacağız; süresiz oralarda kalacak¬ar. Bu,
Allah’ın gerçeğin ta kendisi olan sözüdür. Zaten Allah’tan başka kim sözü en iyi koruyabilir?
4-NİSA SURESİ 123. Cennet ne sizin kuruntularınızla, ne de önceki çağlarda kitap verilenlerin kuruntularıyla kazanılacak bir yer değildir. Kim bir kötülük yaparsa cezasını çeker ve
Allah’tan başka da ne bir yâr, ne de bir yardımcı bulabilir.
4-NİSA SURESİ 124. Erkek olsun kadın olsun, kim inanmış olarak iyilik, güzellik ve doğruluk için çalışırsa, işte bunlar cennete girerler ve zerrece hakları yenmez.
4-NİSA SURESİ 125.
İyiyi, güzeli ve doğruyu arayarak özünü Allah’a teslim eden ve İbrahim’in sağduyulu yoluna uyan kimseden daha doğru bir yol tutan kim olabilir? Üstelik
Allah İbrahim’i dost edinmişken.
4-NİSA SURESİ 126. Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah’ındır. Allah her şeyi kuşatıcıdır.
4-NİSA SURESİ 127.
SENDEN kadınlar hakkında kendilerini aydınlatmanı istiyorlar. Onlara söyle: Allah gerekli aydınlatmayı yapmıştır: “Yazılmış hakları olan mirası kendilerine
vermediğiniz ve nikahlamayı istemediğiniz o öksüz kızlara, mağdur çocuklara ve yetimlere haksızlık yapmayın” dememiş miydik! Unutmayın ki, hayır namına
ne yaparsanız Allah onu biliyor.