Rûhlardan ziyade zindesiniz!
Yüce Türkoğlu Türk olan neferat,
Yücedir hem sizin kumadanınız.
Azamettir demek ki her yanınız,
Ve bu halkın dilindedir nekarat
Bu samârîi şirü ejderde
Bin kıyamet kopan bu yerlerde
Geziyorken ben ey Muhammed Türk!
Gökden inmekte bir derin avaz:
Medhü tavsifdir o harbinizin.
Sana kâfi, demek, mücerred, Türk!..
Ka’rı intihâsy ruh efken!..
Ra’şever hiç muztarip, heyhat!
Umku nisyana düşmek üzere iken
Verdiniz siz o hiçe taze hayat!..
Susuyorum.
Vatanı istiklale kavuşturan büyük kahramanın ve onun
fedakâr ordusunun düşmandan geri aldığı Türk toprak-
larında şu anda yatan ve varlığının her zerresile o top-
raklara kalbolmakta hayatının en büyük saadetine eren
Abdülhak Hâmid’le, ona hürmet taşkınlığında şüphe
olmayan hatıra ve hafızalarınızı baş başa bırakmak için
susuyorum.
HASAN ÂLİ YÜCEL
Ülkü, Mayıs 1937, S. 165-174