AHMET YESEVÎ

(ŞİİR PARKI) #1

içerisinde ele alan Yesevî, zahir ile batının, mana ile
suretin, hüküm ile hikmetin ancak doğru bir ontolojik ve
epistemik çerçevede ele alındığı zaman insanı hakikate ve
mutluluğa ulaştırabileceğini söyler. Bu ifadeler Yesevî’nin
insan anlayışını yansıtır (Kalın 2017: 2).



  1. Yesevî hümanizminin temel ilkeleri


a. Hoşgörü ve insan sevgisi


Ahmet Yesevî, hoşgörü konusuna yaklaşım tarzının sünnet-
ten neşet ettiğini, bu nedenle sünnet-i seniyye gereği
hareket etmenin gerekli olduğunu söyler. Zira insanlara
hoşgörü ve sevgi çerçevesinde davranmayı sünnet-i
seniyye aşılar. Yesevî, insanlar arasında, ırk, din, dil zengin,
fakir, makam ve mevki durumlara bakmadan koşulsuz bir
şekilde insanı sevmeyi öğütler. Hikmetlerde sıkça dile
getirilen dörtlüklerin birisi de bu konuyla ilgilidir.


Sünnet imiş, kâfir de olsa, verme zarar;
Gönlü katı, gönül inciticiden Allah şikayetçi;
Allah şahit, öyle kula “Siccin” hazır;
Bilginlerden işitip bu sözü söyledim ben işte.
(Divan-ı Hikmet: 1/65).


On üçümde, nefsin arzuları ele aldım;
Nefs başına yüz bin bela sarıp saldım;
Kibirlenmeyi ayak altında basıp aldım;
On dördümde toprak gibi oldum işte.
(Divan-ı Hikmet: 3/70).


Yesevî, insan sevgisi konusunda uyarılarda bulunurken,
kâfir-mümin farkı gözetmeksizin herkese sevgi ile yakla-
şılması gerektiğini vurgular. Hiç kimsenin gönlünün
incitilmemesini, kalbinin kırılmamasını tavsiye etmektedir.
Yesevî, bu konuya büyük bir titizlik gösterir. O, insanları
54

Free download pdf