125dilerseْمُ
كْب
ِھْذ
ُیsizigötürüre ğereyا
َھ
ُّیَاُاسَّالنinsanlarِتْأ
َیَوvegetirirَ
ینِرَخٰاِبbaşkalarınıَ
انَكَو-d irُﷲAllahىٰكَ عَل
ِلٰذً
ر ایدَِقbunahakkıylagücü yetenْ
نِاْشَأ
َیEy in sanlar! ğerE dilerse sizi götürür ve başkalarını
getirir! Allah, buna hakkıyla gücü yetendir. (4:133)
haniْذِاgirmişlerdideواُ
لَ
دَخDavud’unyanınaىٰدَ َعلُدَاوkmüştüürعَِزَفَف
َ
لاْفَ
خَ
تkorkmaْم
ُھْن
ِمd ediler kibirimizonlardanو اُا لَقِانَمصَْخ
ىَٰعل
ٍض
ْع
َبhaddiaşmışhük metْمُك
ْا حَف
اَنَنیْ
َبamızdaarِّق
َحْالِبhak ileىٰغ
َب
اَنضُ
ْع
َبikidavacıyızbirininhakkınaHani Davud’un yanına girmişlerdi de, onlardan
ürkmüştü. D ediler ki: “K orkma! Birimiz birine karşı haddi
aşmış iki davacıyız. Aramızda hak ile hükmet. (38:22)
126hâ lâ tevbeetmeyecekler mi?َ
ون
ُوبُ
ت
َیَلاَفَ
اAllah’aىَلِا
ِﷲO’ndan bağışlanmadilemeyecekler mi?ُھَونُرِفْغَ
تسْ
َی
َوAllahُﷲَوٌورُفَغpek merhametedendirçokbağışlayandırٌیم
ِحَرHâlâ Allah’a tevbe etmeyecekler mi? O’ndan
bağışlanma dilemeyecekler mi? Allah, çok
bağışlayandır, pek merhamet edendir. (5: 74)
gizlice gidipِھ
ِلْ
ھَىأَلِإelmiştigَا ء
َجَفٍلجْعِِبbir buzağı ileٍین
ِم
َسsemizَا غَرَفa ilesineGizlice a ilesine gidip, ( işmişp ) semiz bir buzağı ile
gelmişti. (51:26)
bunun üzerine vahyettikآ
َن
ْی
َح
ْوَ
اَفbiz Musa’yaىٰٓو سُى مٰلِ
اvur diyeْبِرْ
ا ضِنَاasânlaَ
اك
َص
َعِبَرحْ
َبْالdenizeBunun üzerine biz Musa’ya: “Asânla denize vur”
diye vahyettik. (26:63)