58 Menkul Kıymet Yatırımları
Faiz oranı piyasalarda en yakından izlenen ve ekonominin geneline olan bakışı en iyi yansı-
tan makroekonomik değişkenlerden biridir. Borsa yatırımcısı üstlendiği ekstra riski göz önüne
almaksızın minimum piyasa faiz oranı ölçüsünde getiri talep etmektedir.
Bazı çalışmalar faizden ziyade getiri ve ödememe priminin hisse senedi getirisi üze-
rinde daha belirleyici olduğunu söylemektedir. Faiz oranlarının artması ile arzu edilen
getiri oranı artmakta, bu ise hisse senedi değerini ters yönde etkilemektedir. Ayrıca faiz
oranının yükselmesi ile birlikte portföyde faiz getirisi olan varlıkların getirisi artmakta,
bu durum ise portföyde hisse senedi tutmanın alternatif maliyetinin yükselmesine yol aç-
maktadır. Sonuç olarak, faiz oranlarının yükselmesi portföyde bulunan hisse senetlerinin
faiz getirisi olan varlıklar ile ikame edilmesine sebep olmaktadır. Genel olarak, reel faizler
yükselince bonolara talep artar ve borsaya olan talep düşer.
Makroekonomik Değişken Olarak Reel Ekonomik Faaliyetler
Reel ekonomik faaliyetlerin göstergesi olarak en çok kullanılan değişkenler; milli gelir,
sanayi üretimi ve yatırımlardır. Gayrisafi yurt içi hasıla GSYH veya sanayi üretiminin ge-
lecekteki değeri ile hisse senedi getirisi arasında pozitif ilişki mevcuttur. Bunun sebebi ise
hisse senedi getirisinin gelecekteki nakit akımına bağlı olmasıdır.
Ekonomik faaliyetlerdeki artış firmaların gelirlerini, dolayısıyla net değerlerini arttıra-
cağından hisse senetleri getirileri ile ekonomik faaliyetler arasında pozitif yönlü bir ilişki
beklenmelidir.
Finans teorisinde, bir şirketin değerinin dolayısıyla da öz sermaye değerinin ana gös-
tergesi; beklenen getiri oranı, sermaye maliyetinden yüksek olan yatırım tutarıdır. Buna
göre, söz konusu yatırım fırsatlarını değerlendiren, başka bir anlatımla reel yatırımlarını
arttıran şirketlerin reel getirileri de artacağından şirketlerin hisse senedi getirilerinin de
artması beklenir.
Bir ekonomide reel gelir arttıkça, o ekonomide yaşayan bireylerin gelirlerinde de bir
artış meydana gelecektir. Gelirlerinde artış olan bireyler ihtiyaçlarını tatmin etmek ama-
cıyla daha fazla mal ve hizmet talebinde bulunacaklardır. Böylece, toplam talepte meydana
gelen artış, firmaların satışlarını dolayısıyla da kârlarını arttıracaktır.Firmaların durum-
larını yakından takip eden yatırımcılar, söz konusu firmaların hisse senetlerine yatırım
yaparak hisse senetlerine olan talebi arttıracaklardır. Bunun sonucunda hisse senedinin
fiyatı yükselecektir.
Özetle, ekonomide görülen büyüme bireylerin gelirlerini, dolayısıyla servetini artır-
maktadır. Serveti artan bireyler piyasadaki mal ve hizmetlere yönelik taleplerini arttır-
maktadırlar. Bunun sonucunda ekonomide yaşanan bu toplam talep artışının karşılanması
için firmalar daha fazla üretim ve satış yapacaklar ve böylece firmaların kârları artacaktır.
Kârlardaki artış yeni yatırımlar ve büyüme anlamına geleceği için firmaların hisselerine
yatırımcılar tarafından talep olacak ve hisse senedi fiyatlarında artış söz konusu olacaktır.
Reel Ekonomik Faaliyetler ile Borsa Endeksi Arasındaki İlişki
Hisse senedi piyasası getirileri ile reel ekonomik faaliyetler arasındaki ilişki finans teori-
sinde sıklıkla araştırılan bir konudur. Hisse senedi getirilerinin reel ekonomik faaliyetler
ile dolaylı ilişkisi, hisse senedi yatırımlarının kişisel servetlere olan katkısı ile ilişkilen-
dirilmektedir. Buna göre, hisse senedi fiyatlarının artması bireylerin servetlerinin art-
masına neden olmaktadır. Artan refah düzeyi ise daha fazla tüketim ve yatırım anla-
mına gelmektedir. Böylece, hisse senedi getirileri gelecek dönemlerdeki yatırım tutarı
ile doğrudan ilişkili hâle gelmektedir. Öte yandan, yatırım tutarları, izleyen dönemlerin
karlarını ve nakit akışlarını etkilediğinden, cari dönemin hisse senedi getirileri gelecek
dönemdeki nakit akışları ile dolaylı biçimde ilişkilendirilmektedir. Buna göre, hisse se-
Reel ekonomik faaliyetlerin
göstergesi olarak en çok kullanılan
değişkenler; milli gelir, sanayi
üretimi ve yatırımlardır.