Örnek Sorular
Palme Yayınevi
1.Bölüm / NÜKLEİK ASİTLER
- DNA’nın replikasyonuyla ilgili aşağıdaki ifa-
delerden hangisi yanlıştır?
A) Replikasyon sırasında DNA’nın iki iplikçiği
de kalıp olarak kullanılır.
B) Replikasyon sonucunda hücredeki DNA
miktarı başlangıçtakinin iki katına çıkar.
C) Replikasyonda DNA polimeraz enzimi heli-
kaz enziminden önce görev alır.
D) DNA polimeraz enzimi, DNA ipliğinin kar-
şısına, doğru bazların getirilmesinden so-
rumludur.
E) Helikaz enzimi replikasyona uğrayacak
DNA’nın iki iplikçiği arasındaki hidrojen
bağlarını koparır.
(2017 – LYS) - Aşağıda DNA molekülünün eşlenmesi gösteril-
miştir.
Ağır azotlu
Normal ozotlu
Bu şemaya göre,
I. Replikasyon ağır azotlu nükleotitlerin bu-
lunduğu ortamda gerçekleşmiştir.
II. Replikasyon sonucu oluşan DNA'lardaki
normal azotlu nükleotitlerin ağır azotlu
nükleotitlere oranı 1'dir.
III. DNA eşlenmesi yarı korunumlu olarak
gerçekleşmiştir.
yorumlarından hangileri yapılabilir?
A) Yalnız II B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
- DNA molekülünün yapısal özelliklerinden bazı-
ları şunlardır:
I. Dört farklı nükleotiti farklı miktarlarda bu-
lundurması
II. Nükleotitlerinin zincirdeki konumlarının
farklı olması
III. Nükleotitlerinin oluşturduğu zincirin
uzunluğu
IV. Nükleotitlerinin çift sarmal biçiminde ko-
numlanması
V. Nükleotitlerindeki bazların birbirlerine
hidrojenle bağlanması
Bu özelliklerden hangileri, genlerin birbirin-
den farklı olmasını sağlar?
A) I ve II B) III ve IV C) IV ve V
D) I, II ve III E) III, IV ve V
(1999 – ÖSS)
15 A 16 E 17 C
� Replikasyon olayı hücre döngüsünün interfaz evresinde gerçekleşir. Replikas-
yonun olması ilgili hücrenin bölüneceğini kanıtlar.
� Ergin bir bireye ait olgun alyuvar gibi bölünemeyen hücrelerde replikasyon ola-
yı gerçekleşmez.
Replikasyon olayı sırasında hücredeki serbest deoksiribonükleotit (A,
G, C, T) miktarı azalır.
Yarı Korunumlu DNA Eşlenmesi
� M. Maselson ve F. Stahl 1958 yılında düzenledikleri deneylerde elde ettikleri
sonuçlara göre DNA molekülünün yarı korunumlu eşlendiğini kanıtlamışlardır.
� Bu deneylerde E. coli bakterilerinde azotun N^14 ve N^15 izotopları kullanılmıştır.
Azot atomu DNA'nın yapısındaki azotlu organik bazların sentezi için gerekli-
dir. E. coli bakterilerinin azotun ağır izotopu olan N^15 'lik ortamda birkaç nesil
boyunca üremeleri sağlanmıştır. Bakteriler azotu önce nükleotitlerine sonrada
DNA'larına dahil etmişlerdir. Bu bakterilerden elde edilen DNA santrifüj edildi-
ğinde tüpün alt kısmında (Ağır DNA) bir bant oluşmuştur (Şekil 1).
� Araştırmacılar daha sonra ağır azotlu bu bakterileri azotun daha hafif ve yaygın
izotopu olan N^14 'lük bir besi ortamına aktarmış ve bir kez bölünmesine izin
vermişlerdir. Bu bakterilerden elde edilen DNA santrifüj edildiğinde tüpün orta
kısmında (Melez DNA) bir bant oluşmuştur (Şekil 2). Bu durumun nedeni, DNA
molekülünün ağır azot izotopu (N^15 ) içeren iki zincirinin açılması ve ortamda-
ki normal azot izotopu (N^14 ) içeren nükleotitler için kalıp görevi yapmasıdır.
Bu nedenle kendini eşleyen DNA'nın bir zinciri ağır azotlu, diğer zinciri normal
azotlu nükleotit içermektedir.
� Melez DNA'ya sahip bakteri hücreleri normal azot içeren ortamda bir kez daha
bölünmüş ve oluşan bakterilerin DNA'ları izole edilmiştir. Santrifüjleme sonu-
cunda tüpün biri orta (Melez DNA) diğeri ise üst kısmında (Normal DNA) iki bant
oluşmuştur (Şekil 3).
15
15
14
15
14
15
14
15
14
15
14
(^1414)
14
şekil 1 şekil 2 şekil 3
� Maselson ve Stahl bu deney sonuçlarını değerlendirerek her kuşakta DNA zin-
cirlerinden birinin yanında tamamlayıcı bir zincirin oluştuğu ve bu oluşum için
ortamda hazır bulunan azottan yararlanarak sentezledikleri nükleotitleri kullan-
dıkları sonucuna varmışlardır. Bu da DNA molekülünün yarı korunumlu bir me-
kanizma ile kendini eşleyebileceğini kanıtlamaktadır.