önemliydi. Çünkü ABD bölgeye müdahale ederken Türkiye’de
bir İslami iktidar olmasını önemli görüyordu. Türkiye’de İslami
bir iktidar olmasaydı Ortadoğu’daki İslami hareketler bundan
güç alırdı, bu müdahaleye karşı da etkili bir hareket geliştirebi-
lirlerdi. İşte AKP’ye bu tür hareketlerin gelişimini önleme ve
frenleme rolü verildi. Özcesi ABD müdahalesi karşısında Orta-
doğu’da İslam hareketinin gelişmemesi, tepkilerin olmaması
için AKP iktidarı geliştirildi.
- Peki KDP?
- Aslında o dönemde tasfiyeciliğin gelişmesi için özellikle
Kürt işbirlikçiliği çok harekete geçti. KDP Önderliğin bu ham-
lesini önlemek, müdahalesini önlemek için çok çaba harcadı.
Parti içinde etkilediği kişilerle sonuca gitmek istedi. Bu dö-
nemde, biz mücadele etmek istiyoruz, 1 Haziran Hamlesi’ni
yapacağız. Kongrede örgüt içindeki tasfiyeciler ‘alınacak direniş
kararı Türk devletine hizmet eder; bu savaş şuna buna hizmet
eder’ biçiminde bu mücadelenin önüne geçmeye çalıştılar.
Dışarıdan da şu propaganda yapıldı; aslında başlatılacak bir mü-
cadele, bir direniş Kürtlerin direnişi değildir, Türk devletinin
projesidir. Bu direnişin başlamasının Güney Federasyonunu
tasfiye hareketi olduğunu, bunun da kemalistler, ordu tarafından
İmralı’da Apo’ya baskı yaparak kabul ettirildiğini söylediler. Bu
tabii çok ciddi bir durumdu. Hem içeride örgüt içinde bu var,
hem dışında var. Yani her engeli aşabilirsin ama bu hamle Kürt
karşıtı olarak tanımlanıyor. Kürtlerin oluşturduğu federasyonu
engelleme girişimi olarak tanımladılar. Bu argüman, bu yaklaşım
bir kampanya biçimde yürütüldü. Bizzat Türkiye, KDP ve ABD
bu argümanı gündemleştirerek mücadeleye geçmemizi engel-
lemek istediler. Bu bakımdan tasfiyecilik dışarıdan büyük destek
aldığı gibi bizim mücadelemizi engellemek için de her şeyi yaptı.
Çok zorlandık.
2004 hamlesi için şunu söyleyebilirim; 2004 hamlesini biz
gerçekleştirecek durumda değildik. Örgüt bu güçte değildi.
Kürt sorununun çözümüne ‘çözüm süreci’ operasyonu