bulunmaktadır. Öcalan’ın bu şekilde görüşmelerde yer alacağı
kabul edilince, PKK heyeti Oslo Görüşmelerine doğrudan ka-
tılmayı benimser.
Bu görüşme süreci başlamadan önce Öcalan süreç hakkında
bilgilendiriliyor. Oslo Görüşmelerine arabuluculuk yapan
heyetten biri görüşmelerden önce İmralı Adası’na gidiyor ve
Öcalan’la görüşüyor. Aracı, avukat kimliğiyle gidiyor ve bu
görüşmede çok fazla detaya girilmiyor. Zira İmralı’da ortamın
dinlendiği ve orada farklı kliklerin olduğu düşüncesiyle
görüşmeler hakkında ayrıntılı konuşulmuyor. Hatta bu
süreçlerde, İmralı’ya giden devlet heyetinin de Öcalan’la
‘dinlenmeyen bir ortamda’ görüştüğü kaydediliyor.
Özetle; bütün Oslo Görüşmeleri önce Öcalan, sonra PKK ile
yapılır. 11 toplantı şeklinde yapılan bu görüşmelere Öcalan’ın
gönderdiği yaklaşık 15 mektubun orijinali devlet arşivlerinde,
kopyaları ise PKK ve aracı kurumun arşivlerinde bulunuyor.
Bununla birlikte Kürt tarafı Oslo dışında Güney Kürdistan’da
görüşmelerin olmasını istemiyor. Türk devleti sürekli, görüşme-
lerin Güney’de yapılması yönünde teklifler yapıyor. Bu tür gö-
rüşmeler bir yandan Öcalan’ı dışlarken, diğer yandan hiçbir
gözlemciye dayanmıyor. Ayrıca, PKK yönetimi, Türk tarafının
KDP’yi PKK’ye karşı kullanmak için böyle bir yol önerdiklerin-
den kuşku duyuyor.
İşte Ankara yönetimi, Öcalan’ı sürecin dışında tutma gayreti
Oslo Görüşmeleri üzerinden gerçekleşmeyince, Talabani üze-
rinden ‘Kandil’le doğrudan hat’ kurmak istiyor. Ancak PKK’den
olumsuz yanıt geliyor, Emre Taner’in Kandil’e gitme isteği de
geri çevriliyor ve görüşmeler Oslo formatıyla, planlandığı gibi
başlıyor.
2005-2015 Türkiye-PKK görüşmeleri