Bu, kan tükürmeye baksın... O, muttasıl
semirir.
Hukkuk-i millete hâkim denî bir istibdat.
Hayatı, ruhu soyulmuş yığın yığın ecsât
Verir de hepsini kalmazsa hiç mi hiç parası,
Damarlarındaki son damlanın gelir sırası...
(Berlin Hâtıraları, 1915)
Ne varki, bunu iktisadi nedenlerin yanında,
Hıristiyan topluluğunun İslâm topluluğunu
ortadan kaldırmak istediği için öyle yaptığı
görüşüne bağlar; böylece, bir Hıristiyan -
İslâm çatışması anlayışından ileriye
geçemez.
Genel tutumuyla böyle bir saplantı içinde
yaşayan Âkif, İslâm ülkelerini sömürge
haline getirmiş Hıristiyan İngiltere, Fransa,
İtalya ve Çarlık Rusya’sının sömürgeci
tutumlarıyla uygarlıklarını birbirinden
ayırmaksızın Batı uygarlığını «tek dişi kalmış
canavar», «medeniyet denilen vahşet»,
«medeniyet denilen maskara mahlûk» diye