(...) Anadolu kurtuluş ve bağımsızlık
mücadelesi yaparken yabancı işgali altında
bulanan İstanbul kadını özgürlüğünü ilân
etmiş! Bir takım kadınlar yatak odasındaki
kıyafetlerle sokağa dökülmüşler. Gözlere
çekilen sürmeler, dudaklara sürülen kırmı-
zılar, yüzlere sıvanan pudralar ta karşıdan
fark olunuyor. Tuvaletli zülüfler şakaklara
dökülmüş, başlarda şapkadan başka bir
nesneye benzemeyen bir şey! Enseler, kollar,
göğüsler baştan başa çıplak. Uçları dizlerde
sona eren kısa mantolar. Dizlerden aşağı
şeffaf çoraplar... Altın, elmas bilezikli kollar
va kocasının, yahut yabancı bir erkeğin
koluna sarılmış. (...) - Şimdi seni tiyatroya
götüreceğim göreceksin ki orada da kadın,
erkek localarda birlikte oturuyorlar. Bu
mantolar da çivilere asılıyor. (...) Kadıköy ve
Tepebaşı tîyatrolarında ise localardan başka
koltuklarda, sandalyelerde de erkeklerle
yanyana oturuyorlar. Bunun daha ilerisi var:
206