Oğlan ahmaktır. Senelerden beri uğraştığım
hâlde yalan söylemekten vazgeçiremedim.
Yarım saat sonra meydana çıkacak yalan-
larla işini görebileceğine kani olan sersem-
lerden! Doğrusunu söylemek şartıyle birçok
kusurlarını bağışladığım ve bu tabiatim
hakkında kendisine itimat verdiğim hâlde bir
türlü o huyundan vazgeçiremedim.
Her neyse kardeşim, eve uğrar, mucib-i
şikâyet olan ahvalini validesinden öğrenir-
sin; tabiî mektebine de giderek müdüründen,
müdür muavininden lâzım gelen malumatı
alırsın! Selimiye'de bizim Miralay İsmail
Hakkı Bey isminde bir dostumuz vardır ki
pek mübarek bir adamdır. İstersen, onunla
da konuş! Hâsılı, tekdir ile ihtar ile, dayak ile,
tazyik ile, murakabe ile bu sersem çocuğu
yola getirmeğe çalış! Ahval, beni canımdan
bîzar etmişti; bu hâdise, yıkık maneviyatım
üstüne tüy dikti!
282