edemezler. Hiç bir kişiye iltimas ve torpil yapamazlar, hiç kimseyi haksız zengin
yapamazlar.
Dahili Sömürgecilik
Türkiye’de siyaset dahili sömürgecilik sistemi gibidir. Siyaset sayesinde kendi
ülkesini ve milletini sömürmek imkanına sahip olunur. Ülkeye kazanç sağlayan
değil, ülkeyi sömüren kişiler en üst sınıfa girebiliyor. Bir ülkede, ülkeye hiçbir
getiri sağlamayan bilakis başkalarının ürettiği geliri harcayan yöneticiler, en üst
sınıfa girdiği sürece, bilim insanlarından bilim yapmaları beklenemeyecektir.
Türkiye’yi Yeme İdeolojisi
Türkiye’de siyasetin ideolojisi, “Türkiye’yi Yeme” ideolojisidir. Bu ideoloji sağcı,
solcu, dinci, laik, asker, sivil, kadın, erkek velhasıl bütün siyaset hareketlerinin
odak siyasal ideolojisidir. Devlete, millete, dine, imana hizmet diye bir ideoloji
yoktur. “Gemisini kurtaran kaptan” zihniyetini benimsemiş toplumlar, ülkeyi
yeme uygulamalarından asla rahatsızlık duymazlar. Çünkü haksız kazançla ülkeyi
yeme imkan ve ihtimali ülkede yaşarsa, kendileri de bir gün ona ulaşabilecekleri
umudunda olurlar.
“Bir ülkenin ahlakını bozan en etkin unsur, o ülkede haksız kazanç elde
etme imkanı ve ihtimalinin bulunmasıdır.”
“Ne yazık ki ülkeyi yemede din, cami, minare ve ezan kamuflaj olarak
kullanılıyor.”
Milletvekili Dokunulmazlığı
Kanun, milletvekillerine sadece “Yasama dokunulmazlığı” vermektedir. Bu
dokunulmazlık; görevlerini herhangi bir baskı altında kalmadan hakkaniyetle icra
etmelerini sağlamak amacıyla verilir. Türkiye’de uygulama böyle midir? Tabi ki
hayır! Tamamen tersidir.
Bir televizyon kanalında bayan milletvekilinin biri, İspanya’da maruz kaldığı polis
muamelesinden yarım saat yakındı. “Ben milletvekiliyim, bana nasıl böyle bir
muamele yapılabilir?” diye sızlanmıştı. Her şeyden önce bu milletvekili,
milletvekili olmakla imtiyazlı biri olduğuna inanıyor ve eşitlik kavramına
ulaşmadığını gösteriyordu. İkinci olarak ise Batı ülkelerinde polis, aynı muameleyi
kendi milletvekillerine de gösteriyor. Çünkü oralarda herkes eşittir ve hiç kimseye
ayırımcılık yoktur. Kraliyete mensup kişiler, Başbakanların çocukları bile aynı
muameleyi görür.
Kanunları Çiğneme
Dokunulmazlığı istismar ederek imtiyazlı olmak isteyen milletvekilleri, kendi
çıkardıkları kanunları ilk çiğneyenlerdir. Böyle bir saçmalık başka hiçbir ülkede
görülmez. Bu durum, kendi kendini inkardır.
Eşitsizlik
Siyasetin sağladığı en önemli imtiyaz, eşitsizliktir. Eylül 2017 tarihinde
Almanya’da yapılan seçimlerde, “Alman Cumhurbaşkanı oyunu kullanmak için
kuyruğa girdi,” şeklinde medyada haberler okuduk. Ne korumaları, halkı
aşağılayan bağırmalarla ne de halk yalakalık yaparak onu öne geçirdi. Türkiye’de
bir siyasal partinin genelbaşkanının oğlu askere gidince bütün medyada haber
yapılması, ülkenin kolektif bilincinde eşitliğin bulunmadığını sınıfçılığın ve