Microsoft Word - PROF. DR. NÄ°YAZÄ° KAHVECÄ° FELSEFE MAKALELERÄ°.docx

(Arzum) #1

DEMOKRASİLERDE DENETİM ve HALK
“Demokrasi sinik değil, kinik kişilerden oluşan halkla uygulanabilir.”
01.10.2017
Demokratik sistemlerde yöneticilerin en etkili denetçisi halktır. Bu nedenle halkın
asıl görevi, sadece yönetimi seçmek değil, yönetimi seçip iktidara getirdikten
sonra onu denetlemesidir.
Halk, denetimi sivil baskı gruplarıyla ifa eder. Bu amaçla sivil baskı grupları
oluşturmak, demokrasinin olmazsa olmaz şartlarındandır. Baskı grubu görevini
yapabilmesi için öncelikle halkın demokratikleşmiş olması gerekir.
Demokrasinin uygulandığı ülkelerde halk bu denetim görevini ifa ettiğinden
dolayı, yöneticiler ne demokrasiye göre yanlış işler ne de yolsuzluklar
yapabiliyorlar. Bu nedenle çok küçük rüşvet alan, iltimas ve vatandaşlar arasında
ayrımcılık yapan, devletin nimetlerini istedikleri kişilere ve gruplara vererek
nepotizm yapan yöneticiler istifa etmek zorunda kalmaktadırlar. Şayet bir ülkede
yolsuzluk ve yanlış işler yapan yöneticiler istifa etmek zorunda kalmıyorlarsa,
halk denetleme görevini ihmal etme suçu işlemektedir. Böylece bugünkü ve
gelecek nesiller nazarında suçludur.
Demokrasilerde halk ve medya birlikte gider. Medya, halkın sözcüsü olmak
zorundadır. Halkın sözcülüğünü yapmayan medya halk tarafından tasfiye
edilmektedir. Medyanın görevi, yöneticilerin icraatları hakkında halkı
bilgilendirmek ve halkın tepkisini kamuoyuna iletmektir. İktidarın belediyesinin ve
kurumunun yanlışlarını halka bildirmeyen ve sözcülük görevini ifa etmeyen
medya, görevini ihmal etmiş olduğundan dolayı suçludur. Genellikle devletten
geçinen medya bu görevini ifa etmez.
Dolayısıyla demokratik sistemlerde yöneticiler yanlış işler ve yolsuzluk
yapabiliyorlarsa bunun sorumlusu halk ve medyadır.
Felsefi İzah
Yönetici için, “Yiyor ama çalışıyor,” sözünün söylenebilmesi, o toplumun
demokratikleşmemiş olduğunun göstergesidir. “Yiyor ama çalışıyor,” sözünün
felsefi izahı şudur: Bu söz bozuk olan mevcut sistemi, oy verip mutlulukla
onaylayıp yeniden üreterek sürdürmektir. Çünkü bu sözde, bozuk olduğu bilindiği
ve itiraf edildiği halde sistemin sürdürülmesi vardır. Bu nedenle demokratik
sistemlerde yolsuzlukların varlığının sebebi, bu kolektif “yanlış bilinç” sahibi olan
halktır. Yöneticiler, halkın, bu kolektif yanlış bilinçliliğini sürdürmesini sağlamak
amacıyla dini kullanırlar ve din adı altında insanlara mistifikasyon uygularlar.
Siyasal Özne Çeşitleri
Siyaset Felsefesine göre yönetim bağlamında insanlar, siyasal özne olarak “kinik”
ve “sinik” olmak üzere iki çeşittir.
Kinik Kişilik
Kinik kişilik; otoriteye karşı tepki gösteren kişiliktir. Filozoflar Peter Sloterdijk
(1947-) ve Slavoj Zizek (1949-)’in tespiti şöyledir: “Kinik kişi, hüküm süren
yanlışlarla ve ikiyüzlülüklerle alay ederek de olsa tepki gösterir. İkiyüzlü ve
yolsuzcu politikacıların beyanlarındaki dindarlığın aslında hile olduğunu ve kişisel
açgözlülükler ile yükselme hırslarını maskelediklerini açığa vurur.” Kinik kişilik,
tam teşekküllü müstakil birey olmuş cesaretli kişiliktir.
Sinik Kişilik
Sinik kişilik, silik kişiliktir. Sinik özne; defoyu ve bozukluğu kabullenen kişidir. O
kişinin gerçeklik anlayışı çarpıtılmıştır. Bu çarpıtılmışlığına saplanıp kalıyor, onu
reddetmiyor ve onu düzeltmek için uğraşmıyor. Sinizmle aslında insanlar,
kendilerini kandırırlar. (Tony Meyers, Slavoj Zizek, çev. Abdurrahman Aydın, s.
100 vd.)

Free download pdf