Microsoft Word - PROF. DR. NÄ°YAZÄ° KAHVECÄ° FELSEFE MAKALELERÄ°.docx

(Arzum) #1

kötü bir harekete karşılık vermek vardır. Kendini belli ve ifade etme konusunda
son noktayı kullanmaktır. Acziyet ve çaresizlik göstergesidir. Acziyetten doğan
öfkeyi dışa vurmaktır. Kendisinden uzak kalmış olmayı gösterir.


Bağırmada muhatabı azarlamak ve meydan okumak vardır. Kişi bağırdığı kişiyi
değersiz ve hakir görüyordur, onu küçük düşürüyordur. Bağırma ile hayvani zevk
ve haz alınır. Bağırmak, geçici sonuç verebilir ama kalıcı sonuç vermez.
Başkasına bağırmak, onun düşünmesini engeller. Devlet günde beş kez, gündüz
ve gece bilinçaltına işlemek amacıyla bağırtarak ezan ve sala okutmasına rağmen
toplumun ne medeni ne de dindar olduğu görülüyor. Bağırmak, beşeri düşünme
işlemi gerektirmeyen bir eylemdir.


Türkiye’de bütün sosyal ve siyasal zihniyet, düşünmeme ve düşündürtmeme
ekseni üzerindedir. Düşünmeyenler bağırır ve hep kavga içinde olur. Bağırmak,
ezandan ve Kuran’dan düşünsel olarak zevk almayı önlüyor. Bağırmak,
karşıdakini sinirlendirir, konsantrasyonunu bozar. Bağırmalı ezan okunduğunda
hiç kimse işine konsantre olamaz. Namazda bağırarak Kuran okuyan hoca,
namaz kılanların konsantrasyonunu yani huşusunu mutlaka bozuyordur. O
nedenle imamla namaz kılmada huşu bulunmaz.


Bağırmak, kişiye baskı yapmaktır. Azarlamak vardır. Kendisine bağırılan kişi,
bağırana nefret duyar ve ona düşmanca duygular besler. Dolayısıyla ezan da
bundan nasibini alır. Kaş yaparken göz çıkartılıyor. Uykusundan ezan
bağırmasıyla ürkerek uyanan çocuklar ezandan nefretle büyüyeceklerdir.


Ezan ve salada bağırmak, karşısındakileri küçük görmek vardır. Bu ezanla, küçük
ve hakir gördüğü insanları Allah’a ibadet etmeye çağırmak çelişkidir.


DUYGULARA BASKI


Ezanın bağırarak ve gürültülü okunuşuyla, düşünlere değil duygulara hitap eder
şekilde okunuyor. Ezanın gürültüsüyle, toplumsal düşünmeme yapmaya
alıştırılma, düşünmeme habitusu kazandırma vardır.


Ama duyguların çirkin yönüne hitap ediyor. Zevk, neşe, suhulet gibi sanatsal
güzel yönüne değil. Bunda sadizm ve mazoşizm vardır.


Türkiye’de ezanın okunuşu duygulara hitap edecek şekildedir. Müzikli bağırmak
duyguları uyuşturur, düşünmeden alı koyar. Ezanı, duygulara hitap eden müzik
kalıplarına dökerek algılar. Ezanın okunuş biçimi, logos boyutu olan anlamıyla işi
yoktur. Tanrının kelamını, ismini müzik güfte malzemesi yapar.


Bağırarak okumak, duygulara şiddet ve baskı uygulamak içindir. Halbuki çağımız,
duygulara baskı ve şiddet uygulama değil, düşünlere hitap etme çağıdır. Fakat
düşünlere hitap edebilmek için düşünme işlemini yapabiliyor olmak gerekir. İşte
duygulara şiddet uygulayarak ezan okumakla, namaz vakti duyurulmuyor,
düşünlere hitap etme acziyeti ilan ediliyor.


Geçmişte otorite tesisi, bağırarak duyguları etkilemekle yapılıyordu. Üst, astına
bağırmak yetkisine ve hakkına sahipti. Günümüzde ise bağırmak kabalıktır ve
eşitsizliği ifade eder. Kimsenin kimseye bağırarak otorite kurma hakkı ve yetkisi
yoktur.

Free download pdf