Araf Suresi, 204. ayette şöyle der: “Kuran okunduğu zaman, onu dinleyin.
Susun! Ki merhamet edilesiniz.” Bu ayete dayanarak Fıkıh Kitapları; Kuran
okumanın sünnet ama o duyulduğunda onu dinlemenin farz olduğunu belirlediler.
Şimdi hoca caminin içerisinde bağırarak Kuran okuyor. Bu bağırmasını hoparlörle
de dışarı veriyor. Sanki camiyi kendi stüdyosu veya sahnesi olarak görüyor.
Dışarıdaki insanlar bu okunan Kuran’ı dinlemiyor. Bu durumda dinlemeyen ve onu
okuyan günahkar oluyor. Hoca sanki kendisi için değil başkaları için Kuran
okuyor. Aslında hoca başkası için değil, kendisi için Kuran okumalıdır. Kendi
okuduğunu kendisi dinlemiyor, başkalarının dinlemesini istiyor. Neden okuyor
sorusunun cevabı yoktur.
Toplumda şu çelişki de vardır: Toplum, bir Kuran ayetini tuvalete sokmayı büyük
günah görürken, dışarıya hoparlörle verilen Kuran’ın tuvaletlere kadar girmesine
ses çıkarmaz. Çünkü bunda kendi egemenliğini topluma dayatma çıkarı görür.
Halbuki Osmanlı, Kuran’ın, ezanın ve salanın, caminin tuvaletinde bile
duyulmamasına dikkat ederdi. Şimdiki ezan, sala ve Kuran, okurken aşırı
bağırma yoluyla sadece caminin değil, ülkedeki bütün evlerin tuvaletlerine
sokulmaktadır.
“İslam’a göre; Kuran, ezan ve sala gibi kutsal metinler, müzikli değil,
söylev, söylem ve nutuk üslubuyla okunmak zorundadır. Hiç kimse kutsal
metinleri müziğin güfte ve beste malzemesi yapamaz.”
SES ÇEŞİTLERİ AÇISINDAN
Brutal Vokal Sesi
Brutal vokal; insan sesiyle çıkartılan acımasız, sert, vahşi ses demektir. Kaos
ortamını andırır. Türkiye’de ezanın okunuş biçimi, bağırarak konuşmalar, brutal
vokal sınıfına girer. Herhangi bir malı veya hizmeti megafonla bağırarak satan
seyyar satıcı da aynı şeyi yapıyor. İleri ülkelerde gündüzleri seyyar satıcıların
veya başkalarının megafon ve benzeri ses yükseltici cihazlar kullanmaları, gece
saatlerinde yüksek sesle bağırmaları, insanları rahatsız eden gürültü kirliliği
üretmeleri nedeniyle yasaklanmıştır. Türkiye’de gecenin ortasında ve sonunda
yasak olan böyle brutal vokal bağırmalar ezan adı altında serbest oluyor. Yani,
aslında anormal olan eylemler, din için yapılınca normal sayılıyor. Bu durum,
dinin anormal bir din olduğu imajını vermektedir.
Metalik Sesler
Ezan, elli yıl önceden beri, hoparlör icat edildikten sonra metalik okunmaktadır.
Ezanın okunuş biçimi, gökyüzünü metalik ses gürültüsü garnitürüyle
çınlatmaktadır. Ezanın okunuşunda bir metalik sesler başıboşluğu ve anarşisi
vardır. Ezanın bugün okunuş biçimi bir cinnet halidir. Aslında duyulan şey, ezan
değil metalik ses gürültüsüdür. Metalik ezan okumayı, İslam’ın orijinal teolojisi,
kültürü ve geleneği yasaklamaktadır.
Vapurla Üsküdar’dan Eminönü’ne gidiyordum. Denizin tam ortasında öğlen ezanı
okunmaya başladı. Boğazın her iki tarafından onlarca camiden ezan okundu.
Durumu analiz etmeye çalıştım. Selatin camileri mikrofonların sesini en üst
düzeye çıkarmışlar, ekolu ve stereolu onlarca hoparlörler metalik bağırma sesi
çıkarıyor. Müezzinler de ayrıca avazları çıktığı kadar bağırıyorlar. Bu selatin
camilerinin baskısı altında kalmak istemeyen zavallı mahalle camileri de seslerini
duyurmak için onlara nazire yaparak bağırma yarışına girerek yırtınıyorlar.
Ortaya bir ses cümbüşü gürültüsü, cinnet hali çıkıyor. Buna doğal kulakların