yatırıma dönüştürmek, sürekli üretmektir. Görüldüğü üzere zengin olmak ve çok
harcamak yoktur.
“Burjuvazi para kazanmak için iş yapar, kapitalizm iş yapmak için para
kazanır.”
Kapitalizm ve İstihdam Yaratmak
Sosyalist ve komünist ekonomik sistemlerde ülkenin işgücüne istihdam yaratmak
devletlerin ve hükümetlerin görevidir. Çünkü işletmeler devletindir. Fakat
kapitalist sistemde istihdam yaratmak, hükümetlerin değil işletmelerin görevidir.
Çünkü devlet ekonomik işletme işletmez. Bu nedenle bir ülkedeki ekonomik
işletmelerin her yıl, yeni gelen işgücü miktarınca büyümeleri gerekir. Türkiye
bağlamında hesap yaptığımızda, yeni gelen işgücüne istihdam yaratabilmek için
işletmeler her yıl %4 büyümelidir.
“Kapitalist ekonomik sistemde işsizlikten devlet değil, işdünyası
sorumludur.”
Kapitalist sistemde devletin ve hükümetin görevi, iş dünyasına müdahale
etmeyip, işletmeleri izleyip büyüyüp büyümediklerini tespit etmektir.
Büyümeyenlerin neden büyümediklerini tespit edip büyümeleri için gerekli olan
devlet tedbirlerini almaktır. Fakat Türkiye, görünürde kapitalist ama perde
arkasından komünist ve sosyalist ekonomik sistem uygulamaktadır. Çünkü devlet
ve hükümet, iş dünyasının el değiştirmesine, yeni işletmelerin doğmasına
müdahale etmekte, bazı işletmelerin batmasına sebep olabilmektedir.
Endüstri Devrimi
Kapitalizm, çağdaş düşünme biçimiyle birlikte vardır. Çağdaş düşünmede en
önemli boyut, sistematik beşeri aklın egemenliğidir. Çünkü kapitalizm; 14. asırda
başlayan Rönesans, Reformasyon, Aydınlanma ve bilim gibi yeniliklerin düşünme
yapısında yaptıkları köklü ve geçmişte emsali olmayan değişimlerin, geçmişten
köklü kırılma ve kopuşların ürünüdür. Bu yenilikler de 18. asrın ikinci yarısından
itibaren “Endüstri Devrimi”ni doğurmuştur. İlk endüstrileşen ülke İngiltere
olmuştur.
“Kapitalizm, küresel para kazanmayı gerektirir.”
Kapitalizm, ülkeye ülke dışından para kazandırmayı gerektirir. Ülke içinde para
kazanmak esnaflık ve burjuvaziliktir. Şimdi bu aşamalardan geçip gelişmeden
çağımızın düzeyine nasıl gelinecek? Üstelik halen de bu aşamalara karşı
direnilmektedir. Kapitalizm, küresel bir sistem olduğundan kendi lokalitesinin
kültürünü, hümanzmini, aklını ve düşünmesini aşamayan kişilerin ve toplumların,
halk tabiriyle; yiyebileceği bir nane değildir.
“Kapitalizm, bir küresel sistemdir.”
Düşünme Biçimi ve Kapitalizm
Kapitalizm öncesi ekonomik ssitemlerin yürürlükte olduğu devirlerde tanrısal ve
dinsel düşünme egemen idi. Yani efendi-köle ekonomik sistemi tanrısal düşünme
biçiminin olduğu dönemde yürürlükte idi. Bu nedenle efendi-köle ilişki
sistemindeki hiyerarşi, tanrı-insan sistemine taşınmıştır. Kapitalizme kadarki
devirlerde tarım sistemi ve toplumu vardı. Bu geleneksel tarım toplumlarında
insan ilişkilerini düzenleyen kurallar yani hukuk sistemi, Tanrısal kökenli kabul