Microsoft Word - PROF. DR. NÄ°YAZÄ° KAHVECÄ° FELSEFE MAKALELERÄ°.docx

(Arzum) #1

Gümüşhaneli Dergâhı postnişini (şeyhi) ve tekke arkadaşı Kazanlı Abdülaziz
Bekkine’nin vefatı üzerine Aralık 1952’de İstanbul’a gelir. Fatih’te bulvara nazır
Ümmü Gülsüm Mescidi’nde imamlık yapar. Daha sonra caminin istimlak meselesi
çıkınca 1 Ekim 1958 senesinde, 1980’de vefatına kadar 22 sene vazife yapacağı
İskender paşa Camii’ne naklolur.


Okutulan İslami İlimler
Osmanlı’da ve Cumhuriyet Türkiye’sinin medreselerinde ve camilerinde İslam
alimi olabilmek için şu kitaplar okutuluyordu: Tefsir, hadis, fıkıh, usul dersleri,
Tirmizî, Buhârî-i Şerif, Merâkı’l-Felâh, Kudûrî-i Şerîf, Şerhu’l-Akâid, Şifâ-i Şerif,
Mir’ât, Müslim-i Şerîf, Mişkâtü’l-Mesâbih, Tefsir-i Kâdı Beyzavî gibi kitaplardır. Bu
kitaplar bin yıl önce yazılmış ve bin yıldır okutuluyordu. Bütün bu ilimler, yetersiz
kaldıklarından Osmanlıyı çökerten bilgilerdir.


“Bu kitaplar uygulanırken Osmanlı çökmesine rağmen Cumhuriyet
döneminde de hala bunlar okutuluyordu.”


TEKKE ve ZAVİYELERİN KAPATILMASI
Yukarıdaki bilgilerden de görüleceği üzere, Tekke ve zaviyelerin 1925 yılında
kapatılmasına rağmen Atatürk ve sonrası dönemde Devletin elindeki camiler ve
medreseler kapatılmamıştır. Bütün âlimler, buralarda serbestçe İslam eğitimi
almışlar ve öğrenci okutmuşlardır.


Atatürk döneminde ve sonrasında özellikle 1940’lı yıllarda İslam eğitimine en
güzel örneklerden biri Emin Saraç’tır. Onun eğitim aldığı mekânları ve dersleri
görmekte yarar vardır.


Emin Saraç
Dedesi Nakşibendiye’den Müderris Üzeyir Efendi, Niksar’ın Keşfi Camii
Medresesi’nde müderris olan M. Emin Saraç, 1940–43 yıllarında Niksar-
Merzifon’da mukabeleler okudu. 1943’te ailesi tarafından tahsil için İstanbul’a
İsmail ağa Tarikatının şeyhi Ali Haydar Efendi’nin tekkesine gönderildi. Ali Haydar
Efendi, tekkesi sürekli gözlem altında tutulduğu için M. Emin Saraç’ı Fatih Camii
Baş İmamı Ömer Efendi’ye emanet etti. Onun yanında Kur’ân talimi ve Telhîs
okumaya başladı. Fatih Camii’nden sonra Karagümrük’teki Üçbaş Medresesi’ne
gitti. Burada ikamet eden ve 65 sene baş kayyımlık yapan Silistreli Süleyman
Efendi (Tunahan, Süleymancılığın kurucusu)’den Buhâri-i Şerif’in birinci ve ikinci
ciltlerini okudu. Üçbaş Medresesi’nde 1950’ye kadar kaldı. Gümülcineli Mustafa
Efendi, Muhaddis İbrahim Efendi, Arnavut Hüsrev Efendiden de dersler aldı.


“Cumhuriyet döneminde camilerde ve medreselerde İslam Osmanlı usulü
okutuluyordu.”


Atatürk, 1927’de Ankara’da yaptığı bir konuşmasında şöyle diyor:
“Efendiler! Biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil, bilakis bu
gibi yapılar din ve devlet düşmanı oldukları, Selçuklu ve Osmanlı’yı bu yüzden
batırdığı için yasakladık. Çok değil yüz yıla kalmadan eğer bu sözlerime dikkat
etmezseniz göreceksiniz ki bazı kişiler bazı cemaatlerle bir araya gelerek bizlerin
din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek, ama sıra
devleti bölüşmeye geldiğinde birbirlerine düşeceklerdir. Ayrıca unutmayın ki o
gün geldiğinde her bir taraf diğerini dinsizlikle ve vatan hainliği ile suçlamaktan
geri kalmayacaktır.”

Free download pdf