Microsoft Word - PROF. DR. NÄ°YAZÄ° KAHVECÄ° FELSEFE MAKALELERÄ°.docx

(Arzum) #1

onların felsefi ve bilimsel icatlarıyla hayatını yaşıyor. İşte bu aşağılık kompleksini,
böyle telafi etmeye çalışıyor.


Halbuki Müslümanlar sadece dünyevi hayatlarını değil, dini hayatlarını da
onlardan almışlardır. Hatta dinlerini, onların ortaçağ teoloji çöplüğüne attıkları
teolojik çerçöple yaşıyorlar. Ritüeller, mabet, cemaatle ibadet, hatim ve
mukabele, makamlı Kuran ve ezan okuma gibi ritüelleri, Müslümanlardan önce
düzenleyenlerden aldılar. Müslümanların kendilerinin sadece felsefi, bilimsel ve
teknolojik değil, dini icatları da yoktur. Çünkü tarih sahnesine geç çıktılar. En son
dine mensup olmak, dini aşamaya en son girildiğini gösterir.


Türkiye’nin Yapması Gereken
Türkiye’nin bugünkü elzem ihtiyacı, çağı yakalamak için ileri gitmektir. İleri
gidebilmesi için Batı’da yapılan zor işler olan felsefi ve bilimsel düşünmeyi
yapmak ve bu alanlarda icatlarda bulunmaktır. Batı’ya saldırmak, Türkiye’yi ileri
götürmez. Hiçbir laf, yapılması gerekeni yapmıyor. Türkiye’de kafasal görevini
yapamayanlar, anti-Batıcılık adıyla bir sektör üretmiş hem kendi ihmalini telafi
ediyor hem de bununla halkın duygularına tatmin sağlayarak halkını sömürüp
kral hayatı yaşıyor. Bunlara son vermek ve bunların prim yapmasını önlemek ve
herkesin kendi görevini yapmasını sağlamak şarttır.


“İslam’da ırkçılık yasaktır ama dincilik serbesttir. Fakat çağımızda
dincilik de yasaktır.”
Batılılık ve Çağdaşlık
Batılılık ile çağdaşlık farklı şeylerdir. Batılılık; Batının kültürüdür ama günümüz
çağdaşlığı Batı’nın değil, hasbelkader orada yaşamış filozofların ürünüdür. Batılılık
bir kesim insanların, çağdaşlık ise insanlığın ürünüdür. Batılılaşmak; Batının kılık
ve kıyafet gibi dışkabuk kültürünü almak ve modernizasyon demektir.
Çağdaşlaşmak ise insanlığın motoru olan çağımız düşünme biçimini almak ve
modernleşmektir. Türkiye’de bir kesim “Batıcı” adı altında Batı’nın kültürünü alma
taraftarıdır. Diğer bir kesim ise “anti-Batıcı” adıyla Batı’nın kültürüne karşıdır.
Fakat her iki kesim de “çağdaş düşünme”ye karşı olmada müttefiktir. Türkiye’de
bir asırdır her kesim siyasal iktidara gelmiştir ama hiçbiri “çağdaş düşünme”yi
eğitim sisteminde uygulayarak topluma öğretmemiştir.


“Çağdaşlık ve dindarlık kaportada değil, motordadır.”

Free download pdf