Microsoft Word - PROF. DR. NÄ°YAZÄ° KAHVECÄ° FELSEFE MAKALELERÄ°.docx

(Arzum) #1

Ezanın Okunuş Biçimi ve Sözel Şiddet
Türkiye’de ezan ve salanın okunuş biçiminde kanunla belirlenmiş olan 80 desibel
sınırı ihlal edilerek sürekli suç işlenmektedir. Peki neden? Topluma sözel şiddet
uygulamak için. Dininin, her gün ve günde onlarca kez toplumsal çapta sözel
şiddet aşılaması ve uygulaması için kullanılan ülkede neden yaygın şiddet var
diye sorulamaz.


“Türkiye’de ezan ve salanın okunuş biçimi sözel şiddetin en aşırısını
içermektedir.”


Bağırmak ve Şiddet
Dil Felsefi Açısından
Konuşmak, sosyalleşmenin kaynağı ve yapısıdır. Ayırt edici özelliği ise şiddetin
yokluğudur. İnsan, bir konuşan-hayvan olduğu için, şiddetin yokluğu insan
olmanın olmazsa olmaz şartıdır. Dinsel metinleri bağırarak ikon yapıp marş gibi
okumak, dili ve Tanrıyı şiddette kullanmaktır. Şiddet uygulamak olan bağırmak
dine, hukuka ve medeniyete aykırıdır. Bu nedenle kutsal metinler şarkı, türkü ve
marş değil, söylev ve söylem şeklinde okunmalıdırlar.


“Sözlü şiddet, bütün insani şiddet türlerinin nihai barınağıdır.” S. Zizek


Tapınak Binası; Peygamberin Kabri
Tanrı evi diyerek mabet inşa etmek, Tanrıyı, beton ve taş gibi objelerle
nesneleştirip ikon ve put yapmaktır. Fakat Türkiye, Peygamberi ve kabrini
ikonlaştırır yani putlaştırır. Türklerin ikonolater yani ikoncu olmalarının sonucu,
evliya diyerek diğer insanların kabirlerini türbe yapmalarında görülür. İslam’da
peygamberin, resim ve heykelinin yapılması haram olduğundan, kabri ile
ikonlaştırması yapılır.


“Eğitim ve düşünme düzeyi arttıkça akıl çapı genişleyen kişilerin, avam
katmanı düzeyindeki eski din anlayışını kabul etmemelerinin nedeni ne
olabilir acaba?”


SONUÇ
Ülkemizi ziyaret eden turist sayısının yılda kırk milyon kişiye çıktığıyla
övünülürken, çağı yakalayamayan anakronik halimizi her yıl kırk milyon kişinin
gördüğünü bilmemiz gerekir.


“Bu çağda bu ilkel yapılarda kalmış görüldüğümüz sürece insanlık bize
değer vermeyecektir.”


Türkler neden İslami ideolojiyi kendilerine uygun görüyorlar? Çünkü Türkler ve
İslam, tarih sahnesine geç çıkan ve yabancı görülen varlıklardırlar. İnsanlık içinde
iki yabancı! Bu nedenle Kuran’ın düşman gördüğü tarih sahnesine önce çıkanları
ve insanlığı oluşturanları Türkler de düşman görüyor. Yani düşman hedef kitle
aynıdır. İkisi de var olabilmek için, insanlığı üreten yerleşik müesses akıma dahil
olma ve kabul edilme kavgası vermeleri gerekiyor. İşte Türkler, İslam’ın
gölgesine girerek ve İslam’ı kullanarak, ama zihinsel değil, fiziksel olarak kavgayı
veriyor. Felsefe ile değil, kullanım tarihi geçmiş anakronik ikonlarla dahil olma
çabası.

Free download pdf