Microsoft Word - PROF. DR. NÄ°YAZÄ° KAHVECÄ° FELSEFE MAKALELERÄ°.docx

(Arzum) #1

İnsanlık, çağımızda milyonlarca kilometre uzaklıktaki Mars gezegenine aygıt
gönderiyor. O aygıtı dünyadan yönetiyor. Marsı inceliyor, dünyaya bilgi
gönderiyor. Bu aşamaya insanlık, iki bin beş yüz yıl önceki filozofların havayı
oluşturan gazların ölçümlerini yapmalarıyla geldi. Biz, felsefenin çıkışından iki bin
beş yüz yıl sonra, Müslüman olduktan bin yıl sonra hala namazı ve abdesti bozan
mide gazlarının ölçümleri bu külliyelerde öğreteceğiz.


Eski Bilgileri Öğretmek
Din adı altında eski bilgiler öğretilecek. Bu bilgilerin hiçbiri günümüzde
kullanılmıyor. Bu bilgiler, koca Osmanlı İmparatorluğunu batıran bilgilerdir.
Toplum açısından en üzücü olan şey, bu eski bilgilere asırlar sonra da hala inanan
ilahiyat profesörlerine bu ülkenin sahip olmasıdır. Osmanlı’nın çökmesinden de
ders alınmıyor. Osmanlı’yı batıran şey, medreselerinde asırlarca okutulan aynı
eski bilgilerdir ve bu külliyelerde de bu bilgiler okutulacaktır. Yeni nesillere yazık
edilecektir.


Arketip
Kolektif bilinçdışının içeriği arketipler terimiyle adlandırılır. Kelime anlamıyla
ilkörnek (prototip), ilkkalıp ve ilkşablon şeklinde ifade edilen arketipler, insan
kültürünü oluşturan yapıtaşlarıdır. Türkiye, İslam’ı kendi arketipi olarak kullanır.
Bu nedenle İslam’ın eski anlayışını her nesle aktarmaya çalışır. Halbuki İslam,
Türk toplumunun kültürü olmadığından, onun arketipi de olamaz. Ayrıca
arketipler evrenseldir. İslam, her din gibidir ve arketip olacak biçimde evrensel
değildir. Dinler arketip olamazlar çünkü evrensel imgeler değillerdir. Evrensellik,
her insanda genel geçer olan şeylerdir. Her insan aynı temel arketip imgelerine
sahiptir. Mesela, bir çocuk dünyanın hangi yöresinde doğarsa doğsun, anne
arketipini de birlikte dünyaya getirir. Dinler böyle değildir.


Nitekim Türkler, bin yıl gibi uzun dönem boyunca aynı dini kalıpları ve şablonları
toplumuna sürekli aktarmalarına ve aşılamalarına rağmen, bunları kendilerinin
belli davranış kalıpları yapamamışlardır. Çünkü bu kalıplar Türk toplumunun
sosyal yapısına aykırı olduklarından doku uyuşmazlığı vardır. O nedenle başka
toplumun bu kültür kalıplarını “din” adı altında Türk topluma empoze etmekten
vaz geçmek gerekir.


Antik Hayat
Külliyelerde geçmişteki fikirleri öğretmekten başka bir şey yapılamayacaktır. Bu
bilgiler, İslam dünyasında bile terk edilmiştir. Bu durum, insanlara bu çağda
binlerce yıl önceki antik hayatı yaşama dayatmasıdır. Toplumu geri götürmektir.
İleri götüremeyen, geriye götürür. Topluma, toplumun parasıyla yazık ediliyor.
Ülkenin kaynakları, çağımızı anlamamış yetkililerin fantezilerinin kurbanı ediliyor.
İçerik üretemeyenlerin, milletin parasıyla dışarık üreterek kişisel duygusal tatmin
sağlıyor. Toplum, bu kişilerin tatmin parasını ödüyor.


“Türk toplumuna, bu çağda antik hayat hiç yakışmıyor.”


Yok Olup Gitmek
Sonuçta bu külliyelerde kendi toplumuyla ve çağdaş dünya ile çatışan nesiller
yetiştirilecektir. Din kullanılarak Türk toplumu geride bırakılmaktadır. Topluma
yapılacak en büyük kötülük toplumun çağa uyum sağlamasını önlemektir. Bunun
sonucu, toplumsal ayıklanıp gitmektir.

Free download pdf