Yasak Elma
Boyun eğmişti bir yazgının kölesi
Karıncalanan bir kaygının istilaya göğüs geren savaşçısıydım
Sorgusuz sualsiz bir ıstırabın eşiğinden dönüyorcasına
Ansızın saplanan bir bıçağın acısını anımsatırdı bakışların
Karanlığın hikayesini virajın ardında saklıyordu
Dairesel bir karalamanın dönüştürdüğü kısır bir döngüydüm
Bir boşluğun sızlayan kanası
Yokuş aşağı indiğim saklı bir cennetti yalnızlığım
Süresi dolmuş bir sabrın şişirdiği baloncasına
Havva’nın dokundurtmadığı elmaları çarçur eden Adem’in günahıydım
Aydınlığın öyküsünü mezarların enkazına yerleştiriyordu
Vaftiz edilmemiş bir bebeğin masumluğu kadar hiçlikte kayboldum
Gün Batımı
Pelin ELMALI