Tek Çeşit yemek ve “Samirî’nin Buzağısı”
Malum, Kur’an’da “buzağı” anlatısı
vardır.
İçlerinde İsrailoğulları’nın da olduğu
Mısırlılar, yeni bir yurt arayışı ile
Musa önderliğinde Mısır’dan çıkarlar.
Kölelikten kurtulup özgürce
yaşayacakları yurda doğru ilerlerken
türlü döneklikler yaparlar.
‘Özgürlüğün riskine’
katlanamayıp, ‘hür ve bağımsız
olacağız diye böyle çöllerde
sürünmektense tekrar eski kölelik gönlerine dönmek daha iyi’ diye
düşünürler ve Musa’yı yarı yolda bırakıp dönmek isterler...
İşte bu olayları anlatırken Kur’an muazzam mesajlar verir.
Kölelikten kurtulmak isteyen, hür ve bağımsız yaşamak isteyen dünyanın
tüm halklarına bunun nasıl gerçekleşeceğinin yollarını anlatır.
Alttakilerin, ezilenlerin, kölelikten kurtulmak isteyenlerin yol haritası
mesabesindeki bu anlatılar geleneksel vaizlerin dilinde birer mitolojiye
dönüştürülerek anlaşılmaz hale getirilmiş, verdiği muazzam mesajların
sinirleri alınmıştır; onlardan bir şey anlayamazsınız.
Oysa bakın ‘Tek çeşit yemek’ ne anlama geliyor ve ‘Samirî’nin
buzağısı’ ne demek?
Önce tek çeşit yemek...
“Şöyle demiştiniz: “Ey Musa, biz tek çeşit yemeğe
katlanamayacağız; Rabbine yalvar da, yerin bitirdiklerinden bakla,
acur, sarımsak, mercimek ve soğan çıkarsın.” Musa da; “Hayırlı
olanı daha aşağı olana tercih mi ediyorsunuz? Mısır’a geri dönün,
orada istediğinizden var.” demişti. Allah’ın gazabına uğradılar,
onlara zillet ve alçaklık damgası vuruldu. Bu, Allah’ın mesajını
inkârda ısrarları ve peygamberleri haksız yere öldürmelerinden
dolayı böyle oldu, bundan hiç şüpheniz olmasın. Bu böyle oldu,
çünkü isyan etmişler ve aşırı gitmişlerdi.” (Bakara; 2/61)
Görüldüğü gibi kölelikten kurtulanlar “tek çeşit yemeğe” (ta’âmin
vâhidin) sabredemeyeceklerini/katlanamayacaklarını söylüyorlar. Mısır’daki
efendileri Firavun’un çok çeşitli yemeklerinden istiyorlar. Yerin bitirdiği
çeşitlerden; yeşillik, kabak, sarımsak, mercimek, soğan vs. istiyorlar.
Burada “tek çeşit yemek” sadeliği ve ihtiyacı kadar olanı temsil ediyor.
“Yerin bitirdiği şeyler” (mimmâ tunbitu’l-arz) ise çokluğu, türlü türlü
yiyecekleri ifade ediyor.
“Firavun bizi bolluk içinde yaşatıyordu. Önümüze her türden yiyeceği
koyuyordu. Köleydik ama bolluk ve refah içindeydik. Şimdi özgür olduk
ama tek çeşit yemeğe talim ediyoruz.” demek istiyorlar.
“Tek çeşit yemek” bugün için sadeliği, ihtiyacı kadar olanla yetinmeyi
temsil ederken, “yerin bitirdikleri” yani yeşillik, soğan, sarımsak, kabak,