-“Sen Abdullah’ın oğlu Muhammet misin?”
-“Evet”
-“Sen Allah’ın resulü olduğunu söylüyormuşsun, doğru mu?”
-“Evet”
-“Allah sana ne diyor, bir bölüm dinleyebilir miyim?”
- O da Tekvir Suresi’ni okuyor. “Güneş dürüldüğü zaman, yıldızlar
yerlerinden düşüp dağıldığı zaman, (...) diri diri gömülen kız çocuğuna
hangi suçundan dolayı öldürüldüğü sorulduğu zaman... (Tekvir, 1-9)” Tam
oraya geldiği zaman adam; - “Tamam” diyor. Peygamberin ağzını tutuyor. “Bunları sana Allah mı
söylüyor?”
-“Evet”
-“Sen Allah’ın resulü müsün?”
-“Evet”
-“Bu kız çocuklarının niye diri diri gömüldüğünün hesabını sormaya mı
geldin?”
-“Evet”
-Adam tekrar tekrar sorduktan sonra sokağın ortasında kılıcını çekiyor,
“Bundan böyle sana bu sözü söyleyen zata yemin olsun ki kılıcım bu sözün
arkasındadır.” diyor.
Ankara’da bir Kur’an-ı anlama toplantısında konuşmacılardan biri “Hadis
olmadan Kur’an’ı anlayamayız. ”dedi. Diğeri, “Tefsir olmadan Kur’an’ı
anlayamayız.” dedi. Bir başkası “Arapça olmadan olmaz.” Bir diğeri
“Tasavvuf olmadan olmaz.” dedi. Her biri önce kendi dalının öğrenilmesi
gerektiğini, o öğrenilmediği takdirde Kur’an’ın anlaşılamayacağını iddia
etti. Biri de “Hiçbir şey okumadan direk meal okumamız lazım.” dedi. Ben
de bu olayı anlattım. Dedim ki, “Peygambere arakasından vurup soran
sonra da kılıcını çeken bu adam, sokağın ortasında sadece 7-8 ayet dinledi
Peygamberden, bu söyledikleriniz bu ayetlerin neresinde? Bence sizin
Kur’an okumanızın tamamı yanlış?” Başka bir yerden bakmak gerekiyor.
Ben yazmış olduğum tefsire “Yaşayan Kur’an” dedim. Kur’an’da
okuduğumuz şeylerin gündelik hayatta karşılığını bulmamız lazım.
Berlin’de, İstanbul’da, Danimarka’da, Yeni Zelanda’da, Japonya’da,
Amerika’da dünyanın herhangi bir yerinde yaşayan insanların sorunlarına
çözüm bulması lazım. Bunlara parmak basmıyorsa “Yaşayan Kur’an”
değildir. Hayatla ilgilenmeyen Kur’an “Ölü Kur’an”dır.
Kur’an İnsanın Psikolojik ve Sosyolojik Dünyasına Hitap Eder
İnsanın psikolojik dünyası iç dünyası, sosyolojik dünyası da dış dünyası
olduğuna göre Kur’an, ya benim iç dünyamda sorunlarıma -hırs, kibir vs.
gibi- değiniyordur ya da çevremle olan ilişkilerimi düzenliyordur. Kur’an’ın
psikolojik ve sosyolojik tefsirleri dışındaki tefsirlere sıcak bakmıyorum.
Kur’an’da matematik, bilim, tarih aramanın bir âlemi yoktur. Kur’an’da her
şeyi aramın da bir anlamı yoktur. Kur’an yazılı bir ayettir. Bir de dışarıda
yazılı olmayan Allah’ın ayetleri vardır. Deniz bilimiyle uğraşmak isteyen
gidip denizleri inceleyebilir, astronomi ile uğraşmak isteyen gökleri
inceleyebilir. Onlar da Allah’ın ayetleridir. Kur’anın konusu bu değildir.