Yaşayan Kur'anı Kerim

(Arzum) #1

7-A'RAF SURESİ 137.


Aşağılanıp ezilmekte olan o halkı da, mübarek kıldığımız yerin doğu ve batı tarafına hakim kıldık. Dayanmalarına karşılık, Rabbinin İsrailoğullarına verdiği
güze söz yerine geldi. Firavun ve avanesinin ise yerinde yeller estirdik.

7-A'RAF SURESİ 138. İsrailoğullarını denizden geçirdik. Derken, bir takım putlara tapan bir halka rastladılar. "Ey Musa! Onların tanrıları gibi, sen de bizim için bir tanrı yap." dediler. Musa: "Siz gerçekten görmemiş bir halksınız.


7-A'RAF SURESİ 139. Bunların tuttukları yol, onları mahvolmaya götürür. Bunlar içi boş kof inançlardır.
7-A'RAF SURESİ 140. Allah sizi alemlere üstün kılmışken, ben size Allah'tan başka tanrı mı arayayım?" dedi.


7-A'RAF SURESİ 141.


Hatırlayın ki size dayanılmaz acılar çektiren Firavun'un adamlarından sizi kurtardık. Onlar oğullarınızı öldürüyor, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. Bu,
Rabbinizden ne büyük bir imtihandı."

7-A'RAF SURESİ 142. MUSA'YA otuz gece süre verdik, ona on gece daha ekledik; böylece Rabbinin belirlediği süre kırk geceyi buldu. Musa, kardeşi Harun'a dedi ki: "Yerime geç,
halkımı sen yönet. Onlara iyi davran ve sakın yanlış işler yapma!"


7-A'RAF SURESİ 143.


Musa, belirlediğimiz sürede Sina dağına gelip de Rabbi ile konuşunca, "Rabbim bana kendini göster; seni göreyim." dedi. Rabbi, "Sen beni asla göremezsin,
fakat yine de dağa bak, eğer o yerinde durabilirse, sen de beni göreceksin." buyurdu. Rabbi o dağa tecelli edince, onu param parça etti. Musa da baygın
düştü. Ayılınca dedi ki: "Sen yüceler yücesisin, sana tövbe ettim. Ben iman edenlerin en başındayım."
7-A'RAF SURESİ 144. Allah: "Ey Musa!" dedi. Seninle konuşarak ve sana ayetler vahyederek, seni insanların içinden seçtim. Sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol.


7-A'RAF SURESİ 145. Levhalara öğüt namanına ne lazımsa her şeyi ayrıntılı olarak yazdık. Bunlara sıkı sıkıya sarıl. Halkına da söyle, en güzel şekilde bunlara uysunlar. Size, yoldan
çıkmışların yurdunun ne hale geldiğini göstereceğim."


7-A'RAF SURESİ 146.


Yeryüzünde haksız yere büyüklenenler, ayetlerime mani olamayacaklar. Onlar her türden ayeti görseler de iman etmezler. Doğru yolu görseler, onu yol
edinmezler. Fakat yanlış bir yol görürlerse hemen o yola girerler. Bu, ayetlerimize, "Bütün bunlar yalan" demelerinden av aldırış etmediklerinden dolayı
böyledir.
7-A'RAF SURESİ 147. Öyle ya; "ayetlerimize ve ahiret gerçeğine yalan" diyenler ve böylece yaptıkları boşa çıkanlar, bu yaptıklarından başka bir şey ile mi karşılaşacaklardı?


7-A'RAF SURESİ 148. Musa'nın arkasından halkı, süs eşyalarından yaptıkları, içinden boğuk bir ses çıkaran bir buzağı heykeline tapmaya başladılar. Bu heykelin kendileri ile
konuşamadığını ve onlara yol gösteremediğini görmüyorlar mı? Fakat tuttular, onu benimsediler ve zalimlerden oldular.
7-A'RAF SURESİ 149. Yoldan çıktıklarını görünce, pişmanlık içinde ellerini dizlerine vurarak dediler ki: "Eğer Rabbimiz bize acımaz ve bizi bağışlamazsa mahvolacaığız!"


7-A'RAF SURESİ 150.


Musa halkına dönünce, öfkeli ve üzgün bir halde: "Ben yokken ne kötü işler yapmışsınız. Rabbinizin emrini bir kenara bıraktınız, öyle mi?" dedi. Levhaları
yere attı ve kardeşinin yakasına yapıştı. Kardeşi Harun: "Kardeşim benim! Bu halk beni güçsüz gördü, nerdeyse beni öldürecekti. Sen de, düşmanları bana
güldürme ve beni bu zalim güruhla bir tutma." dedi.
7-A'RAF SURESİ 151. Musa da: "Ey Rabbim! Beni ve kardeşimi bağışla. Sevgi ve merhametini eksik etme üzerimizden. Sen merhametlilerin en merhametlisisin." dedi.
7-A'RAF SURESİ 152. Buzağı'yı tanrı edinenler var ya, İşte onlar Rablerini çok kızdırdılar. Dünya hayatında da zillet bekliyor onları. İftiracıların bizden göreceği karşılık budur.
7-A'RAF SURESİ 153. Kötü işler yaptıktan sonra dönüp geleren iman edenlere gelince, artık bundan sonra Rabbin elbette affedicidir, segi ve merhameti sonsuzdur.
7-A'RAF SURESİ 154. Musa'nın öfkesi dinince levhaları aldı. Bu levhaler, Rablerinden korkanlar için doğru yolu gösteren sevgi ve merhamet kaynağıydı.


7-A'RAF SURESİ 155.


Musa, belirlediğimiz sürede ve yerde bağışlanma için yetmiş adam seçti. Hepsini de bir korku ve titreme sarmıştı. Musa dediki: "Ey Rabbim! Müstehak
görseydin onları da beni de daha önce yok ederdin. İçimizden bir takım beyinsizlerin yaptıkları yüzünden heimizi helak mı edeceksin? Bütün bunlar, senin
imtihanından başka bir şey değildir. Bu imtihan ile müstehak gördüğünün sapmasına fırsat verir, layık gördüğünü de doğru yolda yürütürsün. Sen bizim
sahibimizsin, bizi bağışla ve bize acı. Sen bağışlayanların en iyisisin.

7-A'RAF SURESİ 156. Bize hem dünya da, hem ahirette iyilik yaz. Şüphesiz biz sana döndük. Allah da dedi ki: "Kimi müstehak görürsem onu azabıma uğratabiliriö; ama sevgim ve merhametim her şeyi kuşatmıştır. Sevgim ve merhametim, sevgisi ve merhameti olanlara, zekatı verenlere ve ayetlerimize iman edenleredir."


7-A'RAF SURESİ 157.


Onlar, yanlarındaki Tevrat'ta ve İncil'de yazılı buldukları, halkın bağrından çıkacak peygamberlere uyanlardır. O peygamber, onlara iyiği emreder, kötülükten
meneder; onlara temiz şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar. Onları zincirlerinden kurtarır, gereksiz yasakları kaldırır. İşte o peygambere inanıp saygı
gösteren, onu destekleyen ve onunla birlikte gönderilen aydınlığa uyanlar... İşte kurtuluşa erenler bunlardır.

7-A'RAF SURESİ 158.


Haykır dünyaya: "Ey insanlar! Gerçekten ben sizin hepinize, göklerin ve yerin sahibi olan Allah'ın elçisiyim. Allah'tan başka tanrı yoktur. O yaşatır ve öldürür.
Öyle ise Allah'a ve halkın bağrından çıkmış peygamberineki o da Allah'a ve onun sözlerine iman eder
7-A'RAF SURESİ 159. Musa'nın halkından doğruluk ve dürüstlük yolunda yürüyen ve bu sayede erdemli kalabilen gruplar vardı.


7-A'RAF SURESİ 160.


Biz onları oymaklar halinde on iki topluluğa ayırmıştık. Halık kendisinden su isteyince, Musa'ya "Asan ile kayayı göster." diye vahyetmiştik. Derken ondan on
iki göze fışkırmıştı. Böylece her oymak içme vaktini öğrenmişti. Sonra üzerlerine bulutla gölge yapmıştık, onlara kudret helvası ve bıldırcın eti indirmiştik. Size
verdiğimiz rızıkların temizlerinden yiyin! demiştik. Fakat onlar bize değil, kendilerine zalimlik ediyorlardı.

7-A'RAF SURESİ 161. Onlara denilmişti ki: Şu şehre yerleşin, oranın ürünlerinden dilediğiniz gibi yararlanın. "Bağışlanmak istiyoruz" deyin ve şehre tevazu içinde girin ki hatalarınızı bağışlayalım. Güzel ahlak sahiplerine kat kat karşılığını verelim.


7-A'RAF SURESİ 162. Fakat onlardan zulmedenler, sözün aslını başkasıyla değiştirdiler. Biz de zalimlik edip dururlarken gökten tepelerine afet gönderdik.


7-A'RAF SURESİ 163.


Onlara deniz kıyısında bulunan şehir halkının durumunu sor. Hani onlar Cumartesi gününe saygısızlık gösterip haddi aşıyorlardı. Çünkü Cumartesi tatili
yaptıkları gün, balıklar meydana çıkarak akın akın onlara gelirdi; Cumartesi tatili yapmadıkları gün de gelmezlerdi. Aslında Biz, yoldan çıkmalarından dolayı
onları imtihan ediyorduk.

7-A'RAF SURESİ 164. İçlerinden bir grup: "Allah'ın helak edeceği yahut şiddetli bir afete maruz bırakacağı bir halka ne diye öğüt verip duruyorsunuz?" dedi. Dediler ki: "Rabbimizin katında sorumlu olmayalım. Bir de belki, Allah'ın öfkesini çekmekten sakınırlar diye öğüt veriyoruz."


7-A'RAF SURESİ 165. Onlar kendilerine yapılan uyarıları unutunca, Biz de erdemli olanları kurtardık. Zalmleri de işledikleri kötülükleri ile birlikte şiddetli bir afetle yakaladık.
7-A'RAF SURESİ 166. Kibirlenip de suç işlemekte inat edince, onlara: "Aşağılık maymunlar olun!" dedik.


7-A'RAF SURESİ 167. Rabbin, elbette kıyamet gününe kadar onların üzerine kendilerine göz açtırmayacakkimseler salacağını bildirmişti. Rabbin süratle karşılık verendir. Aynı
zamanda çok bağışlayıcı, sevgi ve merhametle dopdoludur; bundan hiç şüpheniz olmasın.


7-A'RAF SURESİ 168. İsrailoğulları'nı grup grup yeryüzüne dağıtmıştık. İçlerinde erdemli ve dürüst kimseler olduğu gibi, böyle olmayanlar da vardı. Belki yola gelirler diye onları iyi günde, kötü günde imtihan etmiştik.


7-A'RAF SURESİ 169.


Onların ardından yeni kuşaklar geldi. Bunlar kitaba varis oldukları halde, "Nasıl olsa kurtulmuşuz." diyerek dünyaya dalıp gitmişlerdi. Doymak nedir
bilmezlerdi. Oysa kitapta, Allah hakkında gerçekten başka bir şey söylemeyeceklerine dair onlardan söz alınmamış mıydı? Tekrar takrar okumamışlar mıydı
kitabı? Ahiret yurdu, Allahın öfkesini çekmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Bu akıl tutulması neden?
7-A'RAF SURESİ 170. Kitaba sımsıkı sarılıp destekleşmeyi/dayanışmayı ayağa dikenlere gelince; iyilik, güzellik, doğruluk için çalışanların yaptıkları boşa gidecek değildir.


7-A'RAF SURESİ 171. Bir zamalar onlar üzerine dağı şahit tutmuştuk. Kesin olarak bilmiş ve iman etmişlerdi ki; "Size verdiğim bu kitaba sım sıkı sarılın içinde emredilenleri yapın ki; Allah'ın öfkesini çekmekten sakınmış olasınız." demiştik.


7-A'RAF SURESİ 172. HANİ Rabbin Ademoğullarından, onların bellerinden zürriyetlerni almış ve onları kendilerne şahit tutarak, "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" demişti. Onlar da
"Evet şahit olduk!" demişlerdi. İşte bu, kıyamet günü "Bizim bundan haberimiz yoktu." dememeniz içindir.


7-A'RAF SURESİ 173. Ya da: "Atalarımız önceki çağlarada ortak koşmuş, onlardan sonra gelen nesiller de biz olduk. Boşu boşuna yaşamışların yaptıkları yüzünden helak mı edeceksin bizi?" demeyesiniz diyedir.


7-A'RAF SURESİ 174. Belki döner diye ayetleri böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz.
7-A'RAF SURESİ 175. Onlara anlat. Hani bir adam vardı. Ayetlerimizi çok iyi bildiği halde onları bir kenara atmıştı. Şeytana uymuş ve sonunda iyice azmıştı.


7-A'RAF SURESİ 176.


Layık görseydik, onu bildiği ayetler sayesinde yükseltirdik. Fakat gözünü dünya hırsı bürümüş, heva ve hevesine fena kapılmıştı. Bu gibilerin durumu tıpkı
köpeğe benzer. Üstüne varsan da dilini sarkıtıp hırlar, kendi haline bıraksan da. İşte ayetlerimize yalan diyenlerin durumu böyledir. Anlat bu olayı; belki
düşünğ taşınırlar.
7-A'RAF SURESİ 177. Ayetlerimizi yalanlayarak kendilerine yazık eden bir halkın durumu ne kötüdür!
7-A'RAF SURESİ 178. Allah kimi hidayete erdirirse, doğru yolda yürüyen işte odur. Kimi de şaşırtırsa, hüsrana uğrayanlar işte onlardır.


7-A'RAF SURESİ 179. İyi dinleyin! Biz, görünen, görünmeyen bir çok varlığı cehenneme atacağız. Onları kalpleri vardır kavramazlar, gözleri vardır görmezler, kulakları vardır işitmezler. Onlar hayvanlar gibi hatta daha da aşağıdırlar. Onlar körkütük yaşayanlardır.


7-A'RAF SURESİ 180. EN GÜZEL İSİMLER Allah'ındır. O halde O'na o güzel isimlerle dua edin. O'nun isimlerini eğip bükenleri bırakın. Onlar yaptıklarının cezasını çekeceklerdir.
7-A'RAF SURESİ 181. Yarattıklarımız içinde, gerçeğin peşinde ve kendini adalete adamış bir millet daima bulunur.
7-A'RAF SURESİ 182. Ayetlerimizi yalanlayanları, hiç bilmeyecekleri yerden yavaş yavaş azaba sürükleriz.
7-A'RAF SURESİ 183. Onları bir süre kendi hallerine bıraksam da; bilin ki benim cezam çok çetindir.
7-A'RAF SURESİ 184. Düşünmezler mi ki; arkadaşları hiç deli olmamıştır? O. Yalnızca açık açık uyanışa çağırandır.

Free download pdf