Yaşayan Kur'anı Kerim

(Arzum) #1

34-SEBE' SURESİ 7.


Böyleyken kafirler: "Size cesetlerimiz lime lime ayrılıp toza toprağa karışıp gittikten sonra yeniden yaratılacağımızı haber verip duran bir adam görmeye ne
dersiniz?" diyorlar.

34-SEBE' SURESİ 8. Ve ekliyorlar: "Bu adam acaba Allah adına yalan mı söylüyor, yoksa kendisinde bir delilik felan mı var?" Hayır! Asıl o ahirete inanmayanlar sapıklığa gömülüp gitmişler, acı bir azap bekliyor onları.


34-SEBE' SURESİ 9. Tepelerindeki göğe ve altlarındaki yere hiç mi bakmıyorlar? İstesek hepsini yerin dibine batırır, göğü de başlarına yıkardık. Birazcık vicdanı olan her kul
bundan ibret alır; hiç kuşkusuz.


34-SEBE' SURESİ 10,11. İYİ DİNLEYN! Davud'a fazilet verdik. "Ey dağlar, yürüyün onunla beraber, siz de ey kuşlar!" dedik ve onun için demiri yumuşatarak, "İşinizi tam yapın ve daima ölçülü olun. İyilik, güzellik, doğruluk için çalışın. Çünkü 'Ben her şeyi görüyorum." dedik.


34-SEBE' SURESİ 12. Süleyman'ın emrine de rüzgarı verdik. Onların sabah gidişi bir aylık, akşam dönüşü bir aylık yol idi. Ermiş bakır kaynağını da ona sel gibi akıttık. Rabbimin
izniyle elinin altında cinlerden de çalışan vardı. Onlardan da her kim emrimizden saparsa ona ateş azabını tattırırız.


34-SEBE' SURESİ 13.


Onlar ona yüksek binalar, nakış ve süslemeler, içine tekne atacak kadar geniş havuzlar ve yerinden oynatılmaz büyük kazanlarından her ne isterse
yaparlardı. Çalışın ey Davud ile beraber olanlar, şükür için çalışın! Kullarım arasında şükreden azdır.

34-SEBE' SURESİ 14. Nihayet Süleyman'ın ölümüne karar verdiğimizde asasını kemiren bir güve olmasaydı kimse öldüğünü anlmayacaktı. Süleyman yere yıkılınca anlaşıldı ki ölmüş. Eğer cinler bundan haberdar olsalardı kendilerine işkence gibi gelen o işlerde çalışıp durmazlardı.


34-SEBE' SURESİ 15. Sebelilerin ülkesinden de çıkarılacak büyük dersler vardır. Sağlı sollu uzayıp giden yemyeşil bahçeler sanki dile gelerek: "Rabbinizin rızkından yiyin, O'na
şükredin, ne güzel, ne hoş bir ülke ve bağışlayan bir Rab" diyorlardı.
34-SEBE' SURESİ16. Fakat onlar aldırış etmediler. Biz de üzerlerine Arim selini saldık. O güzelim yemyeşil bahçeleri çalı, diken ve otla dolu virane bir tarlaya çevirdik.
34-SEBE' SURESİ17. Nankörlüklerine böyle karşılık verdik. Biz nankörlere hep böyle karşılık veririz.


34-SEBE' SURESİ 18. Sebe ülkesi ile çağlar boyu nice mücadelelerin hatıralarıyla dolu kentler arasında sırt sırta şehirler meydana getirmiş, onlara da düzenli gidiş geliş imkanı
sağlamış ve "gezin oralarda, geceleri ve gündüzleri güven içinde" demiştik.


34-SEBE' SURESİ 19. Buna karşın onlar: "Ey Rabbimiz, daha çok, daha uzak yerler isteriz." diyerek kendilerine yazık ettiler. Biz de onları darma dağın ederek masal ülkesine
çevirdik. Bu olayda şükretmesini bilen her kanaatkar çin nice dersler vardır; bundan hiç şüpheniz olmasın.
34-SEBE' SURESİ20. Aıkçası İblis'in onlar hakkındaki tahmini doğru ıktı. İçlerinden bir avuç iman eden dışında hepsi ona uydu.


34-SEBE' SURESİ 21.


Halbu ki İblis'in insanlar üzerinde hiçbir yaptırım gücü yoktu. Fakat Biz kim ahirete iman ediyor kim şüphe içinde bunu bilelim istiyorduk. Yoksa Rabbin her
şeyi koruyup gözetendir.

34-SEBE' SURESİ 22. SÖYLE ONLARA: "Allah'tan başka tanrı saydığınız tanrılarınıza istediğiniz kadar yalvarın. Onların ne gökte ne de yerde zerre miktarı güçleri yoktur. Bu ikisinde bir ortaklıkları yoktur. Allah'da onlardan birisini kendisine yardımcı şeçmiş değildir.


34-SEBE' SURESİ 23. Allah katıda, izin verdiğ kimselerden başkasının arabuluculuk yapmaya kalkışması faydasızdır. Nihayet kalplerindeki korkular dindirilip de "Rabbiniz
hakkımızda ne diyor." diye sorduklarında "Gerçek, yalnızca gerçek!" denecek. Allah öyle yüce, öyle büyüktür.
34-SEBE' SURESİ24. Sor onlara: "Size göklerden ve yerden kim rızık veriyor? Cevap ver: "Allah! Şu halde birimiz doğru yolda, diğerimiz yoldan çıkmış durumda."
34-SEBE' SURESİ25. Söyle onlara: "Siz, bizim suçlarımızdan sorumlu tutulmazsınız, biz de sizin yaptıklarınızdan sorumlu olmayız.


34-SEBE' SURESİ 26. Rabbimiz, hepimizi bir araya toplayıp aramızda gerçeğe ve adalete göre hüküm verecektir. O, gerçeği ağaçık ortaya koyan ve her şeyi en ince ayrıntısına kadar bilendir.


34-SEBE' SURESİ27. O'na koştuğunuz ortaklarınızı hele bir gösterin. Hayır! Yok böyle bir şey! Allah çok güçlü, çok bilgedir.


34-SEBE' SURESİ 28. SANA GELİNCE Biz seni insanlığın tümüne sadece kötüleri uyarasın, iyilere müjde veresin diye gönderdik; başka bir şey için değil. Fakat insanların çoğu bunun bilincinde değil.


34-SEBE' SURESİ29. Bu sebeple: "Ne zamanmış bu söz, eğer doğru söylüyorsanız gününü söyleyin." diyorlar.
34-SEBE' SURESİ30. Cevap ver: "Size söz verilen öyle bir gündür ki vakti zamanı geldiğinde bir dakika bile ne gecikir, ne de öne alınır."


34-SEBE' SURESİ 31. Kafirler: "Biz ne bu Kur'an'a inanırız, ne de öncekilere." diyorlar. Fakat bu zalimlerin yakalanıp da Rablerinin huzurunda gelince birbirlerine nasıl laf yetiştirdiklerini bir görsen! Bir taraftan güçsüzleri, kodamanlarına; "Siz olmasaydınız kesinlikle biz mü'min olurduk!" diyecekler.


34-SEBE' SURESİ32. Diğer taraftan kodamanları: "Ne münasebet! Doğru yolda yürüdünüz de sizi ondan bz mi çevirdik? Hayır, asıl suçlu sizsiniz!" diyecekler.


34-SEBE' SURESİ 33.


Güçsüzleri kodamanlarına: "Hayır işiniz gücünüz gece gündüz dolap çevirmekti. Çünkü sizler bizlere hep Allah'ı tanımamamızı ve ortak koşmamızı emredip
durdunuz." diyecekler. Böyle atışıp dururlarken azabın kaçınılmaz olduğunu görecekler ama artık son pişmanlık fayda vermeyecek. Kafirlerin boyunlarına
halkalar geçireceğiz. Kendi yaptıklarından başka bir şeymi karşılaştıkları?

34-SEBE' SURESİ 34. Nitekim hangi ülkeye uyanışa çağıran bir peygamber gönderdiysek, oranın lüks ve refahtan şımartılmış kodamanları: "Peygamberlik iddianızı tanımıyoruz." dediler.


34-SEBE' SURESİ35. Ve eklediler: "Mal, mülk, kalabalık hepsi bizde. Bize azap mazap sökmez."
34-SEBE' SURESİ36. Söyle onlara: "Rabbim rızkı istediğine bolca verir, istediğini de sıktıkça sıkar. Fakat insanların çoğu bunun böyle olduğunu bilmezler.


34-SEBE' SURESİ 37. Oysa sizi, Bize yaklaştıracak olan ne malınız mülkünüz ne de kalabalıklarınızdır. Ancak iman edip iyilik, güzellik, doğruluk için çalışanları yaptıklarına karşılık
kat kat mükafatlar ve cennet köşklerinde mutlu bir hayat bekliyor.
34-SEBE' SURESİ38. Ayetlerimizi boşa çıkarma yarışına girenlere glince, onları karşılayan azap olacak.


34-SEBE' SURESİ 39.


Söyle onlara: "Gerçekten Rabbim, rızkı kullarından istediği kimseye hem bolca verir, hem kıstıkça kısar. İyilik için her ne harcarsanız yerini doldurur. O, rızık
verenlerin en hayırlısıdır.
34-SEBE' SURESİ40. Allah bir gün hepsini mahşere toplayacak ve meleklere: "Şunlar size mi tapıyorlardı?" diyecek.
34-SEBE' SURESİ41. "Seni tenzih ederiz. Sensin onlara karşı bizim sahibimiz. Bilakiz onlar cnlere tapıyorlardı, çoğu onlara inanmıştı!" diyecekler.


34-SEBE' SURESİ 42. İşte o gün kimse kimseye fayda ve zarar verecek gücü kendinde bulamayacak. O gün zulmedenlere: "Tadın bakalım, o yalan deyip durduğunuz ateşin
azabını!" diyeceğiz.


34-SEBE' SURESİ 43.


Karşılarında söze dayalı apaçık deliller halinde ayetlerimiz okunduğu zaman o zalimler: "Bu yalnıza sizi atalarınızın taptığı tanrılardan vazgeçirmek isteyen bir
adam. Şu Kur'an dediği de kendi uydurduğu safsatadan baş bir şey değil." diyorlar. Gerçeğin ta kendisi kendilerine geldiği halde bu kafirler: "Bunlar
kimilerine çok büyüleyici gelen bir takım laflar, başka bir anlamı yok!" demekten geri durmuyorlar.
34-SEBE' SURESİ44. Hlabu ki Biz bu kafirlere öyle ders alacakları kitaplar vermedik ve kendilerine senden önce bir uyarıcı da göndermedik.


34-SEBE' SURESİ 45. Bunlardan önceki çağların kafirleri de bütün bunlar yalan demişti. Hem de bunlara, önceki çağların kafirlerine verdiklerimizin onda birini bile vermiş değiliz.
Buna rağmen peygamberlerimi yok saydılar. Benim de onları yok sayışım nasıl olmuş bir bak!


34-SEBE' SURESİ 46.


Söyle onlara: "Size sadece bir tek öğüt vereceğim; ister ikşer, üçer ister yalnız olun daima Allah'ın huzurundasınız. İyice düşünürseniz arkadaşınız da
delilikten eser olmadığını anlarsınız. O sizi 'ileride şiddetli bir azap var' dye uyarmaktan başka bir şey yapmıyor.
34-SEBE' SURESİ47. Söyle onlara: "Ben sizden her hangi bir maddi karşılık bekliyorsam, o sizin olsun. Benim mükafatım yalnızca Allah'a aittir. Allah her şeyi görüyor.
34-SEBE' SURESİ48. Benim Rabbim gerçeğin ta kendisini eninde sonunda ortaya çıkarır. O, sırların sırrını en ince ayrıntısına kadar biliyor.
34-SEBE' SURESİ49. Gelen, gerçeğin ta kendisidir. Artık sahtelik ne yeni bir şey ortaya koyabilir, ne eskiyi geri getirebilir.


34-SEBE' SURESİ 50. Eğer yanılırsam bu bendendir. Fakat eğer doğru yolu bulmuşsam, bilin ki bu, Rabimin bana vahyi sayesindedir. O, çok yakınınızdadır, her şeyi işitir; bundan hiç şüpheniz olmasın.


34-SEBE' SURESİ51. PANİK içinde kaçacak bir delik aradıkları zaman onların halini bir görsen! Can damarlarından yakalanacaklar.
34-SEBE' SURESİ52. "Tamam ahirete inanıyoruz." diye yalvarıp duracaklar. Ama artık çok geç, dünya çok uzaklarda kalmadı mı?
34-SEBE' SURESİ53. Oysa daha önce ahireti inkar etmişlerdi. Dünyada buralar hakkında atıp tutuyorlardı.


34-SEBE' SURESİ 54. Artık canları ne istiyorsa onu yapamayacaklar. Tıpkı onlardan önce ölümü tadan herkesin yapamadığı gibi. Ünkü onlar da ömür boyu bir türlü inanamamış,
şüpheler içinde kıvranıp durmuşlardı.


52-TUR SURESİ Açıklama

Mekke döneminde inmiştir. 49 ayettir. Sure, Hz. Musa'nın vahiy aldığı Sina dağı'nın (Turi sina) dile gelip konuşmaya çağrılmasıyla başladığı için bu adı almış
görünmektedir. Mekke döneminin ikinci yarısında "secde" suresinden sonra indiği tahmin edilen sure tipik mekki özellikleriyle öne çıkar. Ana tema, "Allah'ın
varlığı, birliği ve bölünmez bütünlüğü" çevresinde döner.
52-TUR SURESİ SEVGİ MERHAMETİ SONSUZ ALLAH'IN ADIYLA
52-TUR SURESİ 1,2,3,4,5,6,7.DİLE GEL ey dağ! Dile gel inceden inceye yazılıp dağıtılan kitap! Dile gel çağlara meydan okuyan ev! Dile gel gökyüzü! Dile gel kabaran deniz! Rabbinin
azabı kesinlikle gerçekleşecektir!"
52-TUR SURESİ 8. Ona kimse engel olamaz.
52-TUR SURESİ 9. O gün gök öyle bir sarsıntı ile sarsılacak ki,
52-TUR SURESİ 10. O gün dağlar öyle bir yürüyüşle yürüyecek ki,
Free download pdf