16-NAHL SURESİ123. SONUÇ OLARAK, sana vahyediyoruz ki hiçbir z aman Allah'a ortak koşanlardan olmayan ve sağduyudan şaşmayan İbrahim'in yolundan ayrılma.
16-NAHL SURESİ 124. Cumartesi yasağı, o konuda ileri geri konuşanlara farz kılınmıştı. Gerçek şu ki Rabbin, tartışıp durdukları konularda son noktayı kıyamet gününde koyacaktır.
16-NAHL SURESİ 125.
Sağduyuya seslenen bir bilgelik ve dokunaklı bir söylemle Rabbinin yoluna davet et. Onlarla tartışırken en zarifinden centilmenliği elden bırakma. Rabbin,
yoldan çıkanı da yola gelecek olanı da çok iyi bilendir.
16-NAHL SURESİ126. Eğer karşılık verecek olursanız ancak size yapılanın aynıyla karşılık verin. Şayet " ya sabır" derseniz bu güçlüklere göğüs gerenler için daha hayırlıdır.
16-NAHL SURESİ127. Güçlüklere göğüs ger, unutma ki sana güçlüklere göğüs germe gücü veren Allah'tır. Onlar için üzülme; o asılsız, kuru iftiralar asla moralini bozmasın.
16-NAHL SURESİ128. Allah, öfkesini çekmekten sakınanlarla ve güzel ahlâk sahipleriyle beraberdir.
29-ANKEBUT SURESİAçıklama
Mekke'de inmiştir, 69 ayettir. Mekke döneminde inen surelerin sonuncularındandır.Bazı ayetleri Medine döneminde nazil olmuştur. Bu nedenle surede
Mekke'den Medine'ye geçişin izleri görülür. Münafık terimi ilk olarak bu surede geçer. Adını, inkarcıların inançlarının örümcek yuvasına benzetildiği 41.
ayetteki örümcek (ankebut) kelimesinden almış görünmektedir
29-ANKEBUT SURESİ SEVGİ MERHAMETİ SONSUZ ALLAH'IN ADIYLA
29-ANKEBUT SURESİ1. E lif, Lâm, Mim.
29-ANKEBUT SURESİ2. İnsanlar sadece " iman ettik" demeleriyle bırakılacaklarını ve sınavdan geçmeyeceklerini mi sanıyorlar?
29-ANKEBUT SURESİ3. İYİ DİNLEYİN! Biz onlardan öncekileri de sınavdan geçirdik. Böylece Allah, kim doğruluk üzere yaşıyor kim de hayatını yalan üzerine kurmuş, bilip ortaya çıkarmış olacak.
29-ANKEBUT SURESİ4. Yoksa kötülük yapanlar bizden kaçıp kurtulacaklarını mı sanıyorlar? Ne kötü bir anlayış bu!
29-ANKEBUT SURESİ5. Her kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse Allah'ın belirlediği ecel gelip çatacaktır. O her şeyi işitiyor, her şeyi biliyor.
29-ANKEBUT SURESİ6. Kim çalışıp çabalarsa yalnızca kendisi için çalışıp çabalamış olur. Allah'ın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur.
29-ANKEBUT SURESİ7. İman edip iyi, güzel ve doğru işler yapanların kötülüklerini örteriz. Yaptıklarının daha güzeli ile karşılık veririz.
29-ANKEBUT SURESİ8. Biz insana anne babasına güzellikle davranmasını tavsiye ettik. Ancak onlar tutar da hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığın bir şeyi bana ortak koşman için zorlarlarsa onları dinleme. Bana geleceksiniz ve ben o zaman yaptığınız her şeyi gözünüzün önüne sereceğim.
29-ANKEBUT SURESİ9. İman edip iyilik, güzellik, doğruluk için çalışanları ise iyi, güzel ve doğru olanların arasına katacağız.
29-ANKEBUT SURESİ10.
BAZI İNSANLAR, " Allah'a iman ettik!" der dururlar. Fakat Allah yolunda en küçük bir sıkıntıya gelemez, bir eziyete uğradıklarında insanlardan gelen eziyetleri
Allah'ın azabı gibi tutarlar. Böylesi tiplerin Rabbinden bir yardım gelince hemen; " Kesinlikle biz sizinle beraberdik." Diyeceklerinden hiç kuşkun olmasın. İyi
de, Allah'ın insanların içlerinden ne geçirdiğini en ince ayrıntısına kadar bildiğinden haberleri yok mu bunların?
29-ANKEBUT SURESİ11. Allah, iman edenleri/güvenenlerin de Münâfıkların/infâk etmeyenlerin de kimler olduğunu gösterecek.
29-ANKEBUT SURESİ12. Kâfirler iman edenlere/güvenenlere: " Bizim gibi yaşayın, günahınız boynumuza." derler. Oysa günah üstlenmek kim, onlar kim? Dikkat edin, düpedüz
yalancı bunlar.
29-ANKEBUT SURESİ13. Hâlbuki onlar sadece kendi günahlarından değil, boyunlarındaki onca vebalden de kaçamayacaklar. Kıyamet günü, sorumsuzca yaptıklarından dolayı kesinlikle hesaba çekilecekler.
29-ANKEBUT SURESİ14. İYİ DİNLEYİN! Nuh'u halkına gönderdik. İçlerinde ellisi eksik bin yıl kaldı. Derken onları tufan yakalayıverdi. Zulmedip duruyordular.
29-ANKEBUT SURESİ15. Sonunda onu ve gemi arkadaşlarını kurtardık ve o gemiyi insanlığa ibret yaptık.
29-ANKEBUT SURESİ16. İBRAHİM de bir zamanlar halkına demişti ki: " Allah için çalışın, O'na ibadet edin ve O'nun bilinciyle yaşayın. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.
29-ANKEBUT SURESİ17. Allah'ı bırakıp bir takım putlara tapıyorsunuz ve yalan uyduruyorsunuz. Allah'tan başka taptıklarınız size rızık veremezler. Rızkı Allah katında arayın ve O'nun
için çalışıp O'na şükredin. Sonunda dönüp dolaşıp O'na varacaksınız. "
29-ANKEBUT SURESİ18. Devamla: " Eğer bütün bunlar yalan derseniz, bilin ki sizden önce bir takım milletler de bütün bunlar yalan demişti. Peygamberin görevi ise aldığını açıkça
size ulaştırmaktan ibarettir."
29-ANKEBUT SURESİ19. Allah'ın yaratmayı nasıl başlatıp sonra da yenileyerek sürdürdüğünü görmüyorlar mı? Bu Allah'a göre kolaydır.
29-ANKEBUT SURESİ20. Söyle onlara: " Yeryüzünde yürüyüp gezin de bakın bakalım yaratma nasıl oluyormuş. Allah, işte böyle sizi yeniden yaratıp inşa edecektir." Allah'ın her şeye gücü yeter.
29-ANKEBUT SURESİ21. Müstahak olana azap eder, lâyık gördüğüne de sevgi ve merhamet yağdırır. D önüp dolaşıp O'na geleceksiniz.
29-ANKEBUT SURESİ22. Ne yerde ne gökte Allah'ı aciz bırakamazsınız. Allah'tan başka yâr ve yardımcınız yoktur.
29-ANKEBUT SURESİ23. Allah'ın ayetlerine ve O'na kavuşmaya inanmayanlar ise benim sevgi ve merhametimden ümidini kesmiş olanlardır. Onları acı bir azap bekliyor.
29-ANKEBUT SURESİ24. İbrahim'e dönersek... Halkının ona cevabı sadece: " Onu öldürün veya ateşe atın! " demekten başka bir şey olmadı. Fakat Allah onu ateşten korudu. Bu
olayda inanacak bir topluluk için dersler vardır.
29-ANKEBUT SURESİ25. İbrahim: " Siz, sadece dünya hayatında aranızdaki sevgi ve dostluk yüzünden Allah'ı bırakıp bir takım putlara tutulmuşsunuz. Fakat kıyamet gününde
birbirinizi tanımazdan gelecek ve birbirinize lanetler yağdıracaksınız. Varacağınız yer ateştir ve orada yardım edecek bir kimse de bulamayacaksanız."
29-ANKEBUT SURESİ26. Böylece İbrahim'e bir tek Lut iman etti. İbrahim: " Rabbime hicret edeceğim. O güçlüdür, çok bilgedir; bundan hiç şüphem yok." dedi.
29-ANKEBUT SURESİ27. Biz ona İshak ile Yakup'u da ihsan ettik. Peygamberliği ve kitabı onun ocağından sürdürdük. Kendisine dünyada hak ettiği karşılığı verdik. Ahirette de iyi,
güzel ve doğrulardan olacak.
29-ANKEBUT SURESİ28. LUT, bir zamanlar halkına: " Siz gerçekten çok iğrenç bir iş yapıyorsunuz. Sizden önce hiçbir halk böyle bir halt işlemedi!" diye seslendi.
29-ANKEBUT SURESİ29. Devamla: " Siz hep böyle erkeklerle eşcinsel ilişkilere girecek, kadınlardan yüz çevirecek ve toplantılarınızda edepsizlik yapıp duracak mısınız?" dediği zaman
halkının cevabı: " Eğer söylediklerin doğruysa getir bize şu Allah'ın azabını da görelim." demekten başka bir şey olmadı.
29-ANKEBUT SURESİ30. Lut: " Ey Rabbim! Yozlaşmış ve kokuşmuş şu güruha karşı bana yardım et." dedi.
29-ANKEBUT SURESİ31. Elçilerimiz İbrahim'e müjde ile vardıklarında: " Haberin olsun, biz bu memleketin halkını helak edeceğiz, zulümleri ayyuka çıktı! " dediler.
29-ANKEBUT SURESİ32. İbrahim: " Orada Lut var ama! " dedi. Onlar: " Orada kimin bulunduğunu pekâlâ biliriz. Merak etme, onu ve ailesini kurtaracağız. Ancak karısı
kurtulamayacak." dediler.
29-ANKEBUT SURESİ33. Elçilerimiz Lut'a gelince onlar adına üzüldü ve eli ayağı birbirine dolaştı. Onlar da: " Korkma ve üzülme seni ve aileni kurtaracağız ancak karın
kurtulamayacak." dediler.
29-ANKEBUT SURESİ34. "Haberin olsun, biz bu yöre halkının yaptıkları iğrençliklerin karşılığı olarak gökten korkunç bir azap indireceğiz!" dediler.
29-ANKEBUT SURESİ35. Dikkat edin! Biz aklını kullanacak bir topluluk için orada bir ibret tablosu bıraktık.
29-ANKEBUT SURESİ36. MEDYEN'e de kardeşleri Şu'ayb dedi ki: " Ey halkım, Allah'a ibadet edin de ahiret gününü bekleyin. Yeryüzünde sağa sola saldırarak fesat çıkarmayın."
29-ANKEBUT SURESİ37. Fakat ona, bütün bunlar yalan dediler. Derken bir gün şiddetli bir depreme maruz kaldılar ve yurtlarında dizleri üstü çöke kaldılar.
29-ANKEBUT SURESİ38. AD VE SEMUD"un kalıntıları da ortadadır... Şeytan onlara yaptıklarını güzel göstermiş ve kendilerini yoldan çıkarmıştı. Oysa çok uyanık geçinirlerdi.
29-ANKEBUT SURESİ39. VE YİNE Karun, Firavun ve Haman... Bunlara da Musa söze dayalı apaçık ayetlerle geldi. Fakat onlar yeryüzünde büyüklük kompleksine kapıldılar. Oysa
elimizden kaçıp kurtulacak değillerdi.
29-ANKEBUT SURESİ40. Özetle her birini günahı ile yakaladık. Kiminin başına taş yağdırdık, kimini korkunç bir ses yakaladı, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda boğduk. Allah
onlara haksızlık etmiyordu. Fakat onlar kendi kendilerine haksızlık ediyorlardı.
29-ANKEBUT SURESİ41. ALLAH'TAN başkasını yâr edinenin durumu, kendisine ağ örerek ev yapan örümceğe benzer. Hâlbuki iyice bilseler evlerin en çürüğü örümcek evidir.
29-ANKEBUT SURESİ42. Allah, onların kendisini bırakıp da hangi şeylere yalvardıklarını biliyor. Allah çok güçlü, çok bilgedir.
29-ANKEBUT SURESİ43. İşte Biz, insanlar için böyle örnekler veriyoruz. Fakat onlara bilgili olanlardan başkasının aklı ermiyor.
29-ANKEBUT SURESİ44. Allah gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Bunda iman edecekler için büyük dersler vardır.
29-ANKEBUT SURESİ45. SANA vahyedilen bu kitabı başkalarına da ilet ve destekleşmeyi/dayanışmayı ayağa kaldır. Hiç şüphesiz destekleşmek/dayanışmak toplumda çirkin ve kötü
işlere engel olur. Allah'ı daima hatırda tutmak çok büyük bir iştir. Allah bütün yaptıklarınızı biliyor.
29-ANKEBUT SURESİ46. Önceki çağlarda indirilen kitapları izlediklerini iddia edenlerle; haksızlık yapmadıkça en iyi bir şekilde mücadele edin. Deyin ki: " Bize indirilene de size indirilene de iman ettik. Bizim Tanrımız ile sizin Tanrınız birdir. Biz O'na adanmış Müslümanlarız."
29-ANKEBUT SURESİ47. İşte sana böyle bir kitap indirdik. O'nun için kendilerine kitap ulaştırdıklarımız ona güvenirler. Önceki çağlarda indirilen kitapları izlediklerini iddia edenler
arasında da ona iman edenler/Güvenenler vardır. Bizim ayetlerimizi ancak kâfirler inkâr eder.
29-ANKEBUT SURESİ48. Sen bundan önce ne bir kitap okumuş ne de elinle yazmıştın. Öyle olsaydı gerçeği çürütmeye çalışanlar bunu kaçırmaz, hemen kullanmaya kalkarlardı.
29-ANKEBUT SURESİ49. Fakat bu Kur'an, kendilerine bilgi verilenlerin içlerine işleyen, söze dayalı apaçık ayetlerdir. Bizim ayetlerimizi ancak zalimler inkâr eder.
29-ANKEBUT SURESİ50. Buna rağmen hâlâ: " Ona Rabbinden güce dayalı olağanüstü mucizeler indirilmeli değil miydi?" diyorlar. Söyle onlara: " O güce dayalı olağanüstü mucizeler
Allah'ın kudretindedir. Ben sadece açıkça uyanışa çağırıyorum."