(99. Sure Muhammed) :
- Savaşta, inkâr edenlerle karşılaşıldığı zaman, iyice sindirip esir al-
dıklarını, savaş sona erince artık ya karşılıksız veya fidye-bedel kar-
şılığı salıvermek emrine uymayarak, onlara kötü muamele yapmak,
eskiden olduğu gibi erkeklerini köle ve kadınlarını cariye etmek.
- O günlerin vergisi zekât ve sadaka gibi alanlarda da, bugün dolaylı-
dolaysız, gizli-açık zorunlu vergiler alan ve bunlarla sosyal yardım-
lar da yapan devletlerin, müslümanları çifte kavurmalık gibi görüp,
değişen ekonomik koşullara göre dinen ve hukuken üstüne düşenle-
ri yapmamaları, hakkaniyetli ve adaletli bir düzen kurmamaları.
(100. Sure Talâk-Boşama) :
- Kadınları boşayacağınızda, ayetlerdeki iddet müddetince yanınızda
barındırmayıp birlikte yaşadığınız evden çıkarmak, kovmak. Hamile
iseler, nafaka, emzirme vesair haklarını vermemek.
- İddet-bekleme müddeti dolduğunda, boşanılacak kadınlardan Allah'
ın istediği insani ve ahlâki meşru ölçüler içinde, adam gibi ayrılma-
yıp, kötü davranmak. - Kadına karşı haksızlığın kural olduğu o eski zamanda Allah, o gün
zamanın koşullarına göre yüklenilebildiği ölçüde, her şey için yeni
bir kural, bir düzen, bir adalet getirmişken, bunlara uymamak.
- Evlenir ve boşanırken, resmî nikâh, kayıt, dava ve hâkim kararı gi-
bi çift taraflı yeni ilâve çağdaş güvenceleri, merhametli ve adaletli
Allah'ın kabul etmediği-etmeyeceği düşünülemeyeceğinden, (din-
dekinden başka bir yol tanınmayacağı iddiasıyla) bugün de bunları
ihmal ve ihlâl etmek.
(102. Sure Nûr-İlâhi Işık, Aydınlık) :
- Zina etmek.