ABDÜLHAK HÂMİT TARHAN

(ŞİİR PARKI) #1

«Hayali ebediyet temessül ve karşımda Kemal ile Ekrem ve
Sezaiden ibaret bir sima teşekkül ederek muhit olduğu
marifet ve hakikat kâinatına müteveccihen nefsimi rehayabı
irtika buldum. Ne büyük mazhariyet!....»


İşte başta Şinasi olmak üzere Kemal, Ekrem, Sezai ve
Abdülhak Hamid’den mürekkep olan bu edebiyat burcunun,
son ve en parlak yıldızı söndü. Zaman içinde bizden çok
uzakta kalan yüksek varlıkların, biz şimdi, yokluk denen
boşlukta uzayıp koşan ışıklarını görüyor ve onları rasat
etmeğe çalışıyoruz.


Tefekkür aynı duadır mükemmel-û meşru


diye Abdülhak Hâmid’i, bu gece


Gecelerden siyahdır bahtın


demekten vaz geçirecek bir samimiyet ve hararetle yad
ediyor, hatırasını yaşayıp yaşatıyor, bir kelime ile onu
düşünüyoruz. Bu düşünüşte Arziler'inde bile semavi olan
büyük şairle beraber yükseliyor, parlayor, yanıyor ve
güneşleşiyoruz. Büyüklere yaklaşmak, birazda büyüklüğe
yaklaşmak değil midir?


Bu kadar yükselmek yeter. İnelim, bugün varlığını ceste
ceste kendine kalbetmeğe başlayan toprağın üstünde aziz
şairi, Abdülhak Hamid’i bulmaya çalışalım:


Onu yer yüzünde bulabilmek için evvelâ doğmadan önceki
hayatından başlamalıyız. İnsanların pek çoğuna şu ve bu
bakımdan hasis davranan tabiat, bu mahlûkunu daha
dünyaya gelmezden evvel zengin imkânlarla bezemiştir. 86
yıl ona hizmet eden uzviyeti olduğu kadar aynı yaş
olgunluğunu gösteren maneviyetinde de Hamid, atalarına
çok şey borçludur. Nev'in hafızası demek olan atavizm,

Free download pdf