ONUN İÇİN:
BÜYÜK MATEM!
- Üstat Abdühak Hâmidin Tabutu Önünde -
Dedilerki; bu gün, büyük mahşer var,
Ben de, o, mahşeri kiibraya geldim!
Dünyâdan ukbâya, göçen bir er var,
Helâllaşmak için, rızaya geldim!
Vardımki; cihana, yummuş gözünü,
Bağlamış tanrıya, temiz özünü,
Hakkın harîmine, dönmüş yüzünü!
Diyorki; ben, ruzu cezaya geldim!
Bu fâni hayattan, çekmiş elini,
Susmuş ve saklamış, bülbül dilini,
Beyrutta gömülen, Fatma gelini,
Diyor: bu halimle, ihyâya geldim!
Vardım ki; binlerce, yâran toplanmış,
Umutlar kesilmiş, pek çok ağlanmış,
O büyük yolcunun, göçü bağlanmış,
Son veda hürmetin, ifaya geldim!
Bin ayak, bir ayak üstünde gûyâ,
Bir tekbir sesiyle, doldu musallâ,
Müminler! Buyurun, namaz ... Essalâ
Koştum, huzu ile, edaya geldim!
Kapladı muhiti, derin bir sükût...
Bitti namaz, eller üstünde tâbut!
Yer yüzünde insan, gökte melekût;
Derler ki: Hâmide salâya geldim!