ABDÜLHAK HÂMİT TARHAN

(ŞİİR PARKI) #1

AZİZ BÜYÜK ÖLÜYE


Edebiyat semasına kurduğun muazzam kubbenin nesilden
nesile intikalen yaşıyacağında hiç ve asla şüphemiz yok.


Fakat gönül isterdi ki bu kubbenin banisi, Sinan’ın sanat
abidesi kadar yaşasın. Hâmit! Sen fanilikten ve fanilerden
uzaklaşıp hayata veda ederken, arkandan çırakların gözyaşı
dökerken «Tayflar» geçidinin eşhası el çırparak istikbal
merasimine hazırlanıyor. «Kambur» un şen ve şatır tayfı
hitabet kürsüsünden biz fanilere istihza tebessümü saçıyor.
Musalla taşının semasında ikinci bir cemaata Şeyh Sadî
imamet ediyor. Hafız şirazi vecde gelmiş:


Sufaha enbiya, fukara mürtet
Para mabut , bankalar mabet


Esselâtü vesselam veriyor. Fuzulî, Baki, Nefi ve Nedim
büyük misafirlerini resmi kabul hazırlığını ikmal ederken,
biran evvel kucaklaşabilmek için "Hugo" sabırsızlanıyor
"Korney", "Rasin" in kulağına fısıldıyor: Meclisimiz kemalâta
erişiyor. "İskender" yağız atını cenaze arabasına koşarken
Eşber Sumrunun kırmızı gömleğinden bu büyük merasime
tacı eklil yapıyor.


"Şekispr" zincirli kuyunun tümseğine çıkmış: "Fesli" geliyor
diye finteni müjdeliyor İlâhî mahşer yerinden mi koptu? bu
ne gulgule?.. İki âlemin mümtaz ve hassas şahsiyetleri
arasında devir ve tesellüm muamelesinin bakileri güldüren,
fanileri ağlatan hazin manzarası, 13 Nisan sabahını matem
sislerine boğarken ebediyet âleminin ta eşiğinden başlıyan
nurdan kandillerle her taraf tenvir ediliyor.


Memat, çekme de peşinden meşali tekbir
Hayat, kılma da ardından nalei hasret

Free download pdf