YUNUS EMRE

(ŞİİR PARKI) #1

sonra gelenler, yaptığı işi devam ettirenlerdir. Bakî'dir, Nef'î,
Nedim, Fuzulî, Şeyh Galib, Hâşim, Yahya Kemal'dir.


Hatta muasırı olan adlı sanlı Mevlâna ile his ve düşünce
yakınlığı dahi bu belirlikler ötesi yaşamağı, bu yalnız
başınalığı bozamaz.


Burada ufak bir mukayese yapmama müsaade edin.
Mevlâna şüphesiz bütün bir saltanattır. Fakat arkasında son
dalı olduğu bütün bir hanedan şeceresi vardır. Yunus'un
hanedanı kendisi ile başlar. Meğer ki, lehçe itibariyle uzak
ve arkaik akrabası Ahmed Yesevî'yi hatırlayalım. Fakat
Yesevî'nin eseriyle Yunus'un şiiri arasında bu sanatta esas
olan dil zevkinin aydınlığı vardır. Yunus yaptığını bilen ve
bunu bildiği, böyle istediği için yapan şâirdir. Tek kelime-
siyle şâirdir.


Bütün bu saydıklarım, gün geçtikçe hayatı hakkında çok
sarih bilgiler edindiğimiz bu şâiri kendiliğinden her türlü
sarahatin ötesine çıkarırlar ve gün ışığında bir masal
yaparlar. Onun içindir ki, evliyâ tezkirelerinde rastladığımız
ve biraz da tasavvur edenlerin safdilliğine şaşırdığımız
menkıbeler, onda büsbütün başka ve hatta çok belirli mânâ
kazanırlar.


Bu masal adıyle başlar. Yunus adında kendisinden evvel
gelmiş bir sofî var mıdır, bilmiyorum. Ben herhâlde şimdiye
kadar rastlamadım.


Yunus Peygamber'in hikayesini hepimiz biliriz. O, bir balığın
karnında günlerce kalan ve orada pişmanlık yaşları
döktükten sonra ışığa dönen insandır. Bu macerayı
karanlığın yuttuğu ve karanlıktan dönen insan diye hülâsa
ederiz. Yunus bu adı benimsemekle şüphesiz bu
peygamberin çilesini ve talihini benimsemiş oluyordu.
Filhakika Tapduk Emre'ye intisabı, dergâhında kalışı,

Free download pdf