147ٌمْوَقbir kavimsinizلْ
َبs iz
hayır aslındaْمُ
تْنَ
اَ
ونُفِر
ْسُمaşırı gidenHayır, aslında siz aşırı giden bir kavimsiniz. (36:19)
ٌة
َیٰاَوö lü bir âyet /delildirُم
ُھَلtoprakضُ
ْرَْالاُةَ
ت
ْیَمْالonlar içinÖlü t oprak onlar için bir âyet/delildir. (36:33)
ِن
ِكٰلfakatَ
ونُم
ِالَّالظo z alimlerَم
ْو
َیْالbu günٍلَيلا ضَ
ِفٍینِبُمbir sapıklıkiçindedirlerapaçıkFakat bu gün o zalimler, apaçık bir sapıklık
içindedirler. (19:38)
elif. l âm. râ.ٰ
ـرٓ
الbunlarكَْل
ِتâyetleridirاتُ
َیٰاKitap’ınِابَ
تكِْال
ٍنٰاْرُقَوapaçıkKur’an’ınٍینِبُمElif. Lâm. Râ. Bunlar, Kitap’ın ve apaçık
Kur’an’ın âyetleridir. ( 15 :1)
اَن
ْیَن
َبَوْمُكَقْوَفgöğü binaettiküstünüzdeاًع
ْب
َسyed iادَا ًد شِsağlamyarattıkاَنْل
َعجَ
َوbirlambaا
ًاجَرسِparıldadıkçaparıldayanا
ًاجَّ
ھَوindirdikاَنْلَ
زْنَأَوا
ًاج
َّجَثşarıl şarılakanاتَِرِص
ْعُمْل اَ
ن
ِمb ir suyağmur yüklübulutlardanًاءَمÜstünüzde yedi sağlam göğü bina ettik. P ıldadıkçaar
parıldayan bir lamba yarattık. Yağmur yüklü
bulutlardan şarıl şarıl akan bir su indirdik. (78: 1 2 -14)