11
o anıyors
ُ
ب
َ
سحْ
َ
ی
َ
أ
asla güç
yetiremeyeceğini mi
َ
ردِ
ْ
ق
َ
ی
ْ
ن
َ
ل
ْ
ن
َ
أ
kendisine
ِ
ھْی
َ
َعل
hiç
kimsenin
ٌدحَ
َ
أ
O, hiç kimsenin kendisine asla güç
yetiremeyeceğini mi sanıyor? (90:5)
Hani bir zaman
ْ
ذِا
َ
و
ْ
م
ُ
ت
ْ
ل
ُ
ق
demiştiniz
ى
ٰ
وس
ُ
ا م
َ
ی
Ey
Musa
نَ
ِ
م
ْ
ؤ
ُ
ن
ْ
ن
َ
ل
asla
inanmayacağız
sana
كَ
َ
ل
ى
ّٰ
ت
َ
ح
ta ki
َ
ﷲ
Allah’ı
ً
ة
َ
رھْ
َ
ج
açıkca
ى
َ
ر
َ
ن
görene
kadar
Hani bir zaman ta ki Allah’ı kcaaçı gör ene kadar
Ey Musa, sana as la inanmayacağız demiştiniz. (2: 55)
bu
كَ
ِ
ل
ٰ
ذ
şüphesiz onların
ْ
م
ُ
ھ
َّ
ن
َ
ا
ِ
ب
bize
asla dokunmayacaktır
ا
َ
ن
َّ
س
َ
م
َ
ت
ْ
ن
َ
ل
ateş
demeleri sebebiyledir
ُ
را
َّ
الن
و ا
ُ
لا
َ
ق
ودَاتٍ ُد
ْ
ع
َ
م
s yılıa
ٓ
َّ
لاِا
günlerin
dışında
ً
اما
َّ
ی
َ
ا
Bu, şüphesiz onların: “ ayılıS günl erin şındadı b ize asla
ateş dokunmayacaktır” demeleri sebebiyledir. (3: 24)
12
de ki
لْ
ُ
ق
asla bize
isabet etmez
ْ
ن
َ
ال
ٓ
َ
ن
َ
ی ب
ِ
ص
ُ
ی
başkası
َّ
لاِا
Allah’ın
yazdığından
َ
ب
َ
تا كَ
َ
م
ُ
ﷲ
ا
َ
ن
َ
ل
bizim
için
De ki: “ llah’ınA bizim için yazdığından başkası
asla bize isabet etmez. 9:( 51)
yürüme
ِ
ش
ْ
م
َ
ت
َ
لا
َ
و
ye ryüzünde
ِ
ض
ْ
ر
َ
ْ
الاي
ِ
ف
böbürlenerek
ً
حا
َ
ر
َ
م
şüphesiz sen
َ
ك
َّ
ِان
َ
غ
ُ
لْب
َ
ت
ْ
ن
َ
ل
َ
و
ve
ulaşamazsın
َ
ق
ِ
ر
ْ
خ
َ
ت
ْ
ن
َ
ل
yeri
delemezsin
َ
ض
ْ
ر
َْ
الا
َ
ال
َ
ب
ِ
ج
ْ
ال
boyca da
ً
ولا
ُ
ط
dağlara
Yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Şüphesiz sen yeri
delemezsin ve boyca da dağlara aşamazsınul! (17:37)
yoksa
ْ
م
َ
أ
sandılar
َ
ب
ِ
س
َ
ح
kalplerinde
bulunanlar
ْ
م
ِ
ھ
ِ
و ب
ُ
ل
ُ
ي ق
ِ
ف
َ
ینذِ
َّ
ال
maraz/
hastalık
ٌ
ض
َ
ر
َ
م
ْ
م
ُ
ھ
َ
ان
َ
غ
ْ
ض
َ
أ
kinlerini
َ
ج
ِ
ر
ْ
خ
ُ
ی
ْ
ن
َ
ل
ْ
ن
َ
أ
llah’ınA
asla ortaya
çıkaramayacağını mı
ُ
َّ
ا�
Yo ksa kal plerinde hastalık bulunanlar, Allah’ın asla
kinlerini ortaya çıkaramayacağını mı sandılar? (47:29)