178 Finansal Ekonomi
• Bir şekilde başlayan olayın sistemin tek bir kurumuna değil tümüne yayıl
masıdır.
Bu tanımları daha genel düzeyde içerebilecek şu tanımlama yapılabilir. Siste
mik risk, finansal sisteme ve devamında da ekonomik yapıya zarar verecek ani ve
beklenmedik olay olarak tanımlanmaktadır. Bahsedilen şoklar finansal sektörün
içinden gelebileceği gibi dışsal faktörler de olabilir.
Sistemik olmayan risk kavramını hatırlayınız.
Finansal sistem içinde önemli olan bir kurumun aniden iflası, takas ve sakla
ma sistemlerinin teknolojik olarak çöküşü, siyasi hayatta bir şok (işgal veya döviz
kuru kontrolleri) gibi gelişmelerin finansal sistemin normal işleyişini engelleyen
ve transferlerin yapılamaması durumudur. Doğal afetler, siyasi krizler, faiz oran
larında olağandışı ve büyük dalgalanmalar, para politikalarındaki derin olumsuz
luklar, enflasyon oranında önemli yükselişler ve beklentilerdeki radikal değişim
ler vb. çok sayıda nedene bağlı olarak ortaya çıkabilen sistemik riski işletmeleri
genellikle aynı yönde etkilemektedir. Örneğin; mudilerin mevduatlarını çekmek
amacıyla bir bankaya hücum etmesi ve bunun bankacılık sistemine yayılması ile
mali sistemde likidite sıkışıklığının artması, bankaların mevduat çekiliş talepleri
ne cevap verememesine ve sistemik riskin açığa çıkmasıyla finansal krize neden
olabilmektedir. Finansal krizin derinleşmesi halinde, güçlü banka/zayıf banka an
lamını yitirebilmekte, olağan dönemde mali yapısı ve likiditesi çok güçlü bankalar
üzerinde yıkıcı etkiler meydana gelebilmektedir. Sistemik riskin açığa çıkardığı
finansal kriz, bankacılık sektörü başta olmak üzere, kamu maliyesinde, enflasyon
ve ödemeler dengesi gibi makro ekonomik yapıda önemli tahribatlara yol açarak
tüm ekonomiyi etkileyebilmektedir. Sistemik risk yerel, bölgesel ve global bazda
etkili olabilmektedir. 2001 krizi sadece ülkemizde, 1929 krizi ABD ve Avrupa’da,
1997 yılında Uzakdoğu’da başlayan kriz ağırlıklı olarak Uzakdoğu ülkelerinde et
kili olmuştur. Gelişmiş ülkelerde 2008 yılında başlayan Global Kriz ise tüm dün
yada etkisini hissettirmiştir. Öngörülebilir olmanın ötesinde, kontrol edilmesi ve
yönetilmesi imkansız olan sistemik risk; globalleşme ile birlikte çok hızlı yayıla
bilme ve tüm dünyayı daha çabuk etkileyebilme özelliği kazanmıştır.
Sistemik riskler sigorta sektörünün tamamını etkileyen dışsal faktörlerdir ve
yerel, global, ekonomik veya sigorta şirketlerini doğrudan etkileyen sosyal faktör
lerdeki değişimleri içerir. Sigorta şirketleri genellikle bu faktörlere etki edemezler.
Fakat söz konusu riskleri kontrol altına almak üzere pozisyon alabilirler.
Ülke Riski
Uluslararası portföy yatırımları konusunda üzerinde en çok araştırma yapılan
noktalardan birisi de, ülke riskinin belirlenmesidir. Ülke riskleri içerisinde ağırlık,
doğal olarak politik ve ekonomik risktedir. Ülke riskliliği dört kriter altında ince
lenebilir. Bunlar mali risk, kontrollü döviz kuru sistemi, üretken olmayan devlet
harcamaları ve ülke kaynaklarıdır.
Bunlardan mali risk, devletin bütçe açıklarının, gayrisafi milli hasılaya ora
nı şeklinde kendini göstermektedir. Kontrollü Döviz Kuru Sistemi, ülkeye para
transferinde kısıtlamalar olması ve devalüasyon olasılığı ve bunlara bağlı olarak
yabancı sermaye girişinin azalmasıdır. Üretken olmayan devlet harcamaları riski
ile, dış borca bağımlı büyüyen bir ekonomide, alınan borçlarla tüketimin sübvan
se edilmesi belirtilmektedir. Bir ülkenin finansal, doğal ve işgücü kaynaklarının
yeterli oranda etkin kullanılmaması da ülke riskini arttıran bir faktördür.
Sistemik risk; Finansal
sistemin bütününe sirayet
edebilecek ölçüde olumsuz
bir gelişme şeklinde
tanımlanmaktadır.