MEHMET ÂKİF ERSOY
sarığını yeni çıkarmış mahalle imamı, bağ, bahçe sahibi toprak ağası... Ama şair, asla!.. O gün, hiç incitmeden beni imtihan ett ...
GEÇENLER VARSA İSLÂM'IN ŞU ÇİĞNENMİŞ DİYÂRINDAN (TÜKÜRÜN) Geçenler varsa İslâm'ın şu çiğnenmiş diyârından; Şu yüz binlerce yurdu ...
çalışmış, dirsek çürütmüş, Fatih dersiâmla- rından olmuştu. İçi dışı tertemiz bir insan- mış. Onu, başka Tâhirlerden ayırt etmek ...
Dudaklar, çak çak olmuş, içerken zehr-i hüsrânı, Uzaktan baktı-koşmak nerde!- milyonlarca yârânı! Bu ıssız âşiyanlar bir zaman c ...
Akif şair miydi, değil miydi?.. Onu, Hâmit’lerle, Fikret’lerle bir hizaya getirenler de var, edebiyat sınırları dışına sürenler ...
Vatansız, hânümansız bir garîbim... Mültecâ yok mu? Bütün yokluk mu her yer? Bâri bir "Yok!" der sadâ yok mu? Gitme ey yolcu, b ...
Dağlar, uçurumlar ona yol vermemek ister. 221 Nasıl, bunlar da sanki Akif’in değil de Fikret’in.... Safahat’dan değil de Halûk’u ...
"Medeniyyet" denilen vahşete lâ'netler eder, Nice yekpâre kesilmiş de sırıtmış dişler! Süngülenmiş, kanı donmuş nice binlerle be ...
222 Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak! O benim milletimin yıldızıdır, pa ...
Sanmayın: Şevk-i şehâdetle coşan bir kan var... Bizde leşten daha hissiz, daha kokmuş can var! Bakmayın, hem tükürün çehre-i mur ...
onu, duygusuz bir fotoğraf makinesi gibi çeker: 223 Duyuldu bir iri ses, arkasından istiğfar... Meğer geğirti imiş... Pek şifal ...
Yine hicran ile çılgınlığım üstümde bugün... Bana vahdet gibi bir yâr-ı müsâid lâzım! Artık ey yolcu bırak... Ben, yalınız ağlay ...
Mühendis olmalı mutlak şu ak sakallı adam, Zemine, daire şeklinde attı bir balgam. Abanmış olduğu bir yamrı yumru değnekle Mümâs ...
HÂLÂ MI BOĞUŞMAK? Sen! Ben! Desin efrâd, aradan vahdeti kaldır; Milletler için işte kıyâmet o zamandır. Mâzîlere in, mahşer-i ed ...
biraz salladıktan sonra mendini çıkarır. Neyzen havluda kurulaması için zorlayınca: Yoook Tevfik, der, şimdi gıcır gıcır temizl ...
Bir nesle ki, eyyâmı asırlarca vekaayi, Etmek ne demek, vaktini târih ile zâyi'? Boştur, hele ibret diye a'mâkı tecessüs, Ayât-ı ...
beraberdi. Yer yer kaynaşan isyanlara imanlı sesiyle karşı koymuştur. Hele Kastamonu’da, Nasrullah Camiinde verdiği büyük, siyas ...
Hâlâ mı boğuşmak? Bu ne gaflet, ne rezâlet! "Hürriyeti aldık!" dediler, gaybe inandık; "Eyvah, bu bâzîçede bizler yine yandık!" ...
Onu, hastahanede gördüğüm zaman hastalıktan korktum: Yalnız söz meydanının değil, er meydanının da sayılı bir pehlivanı olan dağ ...
HÜSRAN Ben böyle bakıp durmayacaktım, dili bağlı, İslam'ı uyandırmak için haykıracaktım. Gür hisli, gür imanlı beyinler, coşar a ...
«
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
»
Free download pdf