Uzun Yalan
Nicedir bir içimiz
dışımız iki yüzlü
lime lime dökülüyor utancımız
dudaklarımızda kayboluyor uyduruk öpüşmelerimiz
ne kötü değil mi
kirlenerek soluyor bahçemizde çiçeklerimiz.
Terk edip gitmeli mi yoksa bu sahte bahçeleri
kocaman kocaman güzellikler çizip duvarlarının burçlarına
hep bir ihanet korkusu yanı başımızda
her yerde yapmacıklık
irin bağlamış bencilliklerimiz
bütün hesaplar ince, bütün çıkarlar kirli
ne kadar esir oluyorsa rezil tutkularına insanlığımız
o kadar zalimleşiyor yargıcımız.
Geceyi izliyorum günlerdir uzun uzun
dayayıp alnımı buğulu camlara
imkânsızlaşıyor her geçen gün içtenlik düşülkeler gibi
kararıyor yıldızlar
ne varsa gölgeleniyor iyiye dair güzele dair
ve akıp gidiyor tertemiz sular gibi avuçlarımızdan göz göre göre
pırıl pırıl beklentileri sahici insanların
üstelik yalandan süslenmişsin sen de.
Bak nicedir bir içimiz bir belki ama
dışımız yalan
baştan sona yalan.
m. muhlis