يلدب
ّ
لاإ تبثي لا ،ىلاعت لله
ّ
قح
ّ
يعرش مك
ُ
ل ح ريفكتلا
4
mazur görülür. Çünkü isim ve sıfatların bilgisi akıl, görüş ve
fikirle idrak edilemez...”
36
Dinin aslına taalluk eden şeylerde şirke ve küfre
bulaşan kimselere ister risalet ulaşsın, isterse ulaşmasın, her
kim Allah'ın varlığını aklı ile kavramamış O’nun varlığından
şüphe duymuş ya da inkâr etmişse o kimse kâfir olmuştur.
Allah'ın varlığına iman etmek dinin asıllarının aslıdır. Hiç bir
kimse bu konuda mazeret sahibi değildir.
Ulema dinin aslında cehaletin mazeret olmadığında
icma etmiştir. Ve yine bu konuda akli delalete işaret eden bazı
kaideler zikretmişlerdir ki kelam kitaplarında bunlar
mevcuttur. Ancak bizim usulümüz olmadığı için onları burada
zikretmeye gerek görmüyoruz. Nakletmiş olduğumuz ayetler
bahsetmiş olduğumuz konuya delalet yönünden tefekkür
edecek kimseler için kifayet edecek derecededir...
Burada kısaca şunu da izah etme gereği duyuyorum.
Bazı kimseler ulemanın mutlak sözlerini alarak büyük şirk ve
zahir meselelerde ulemadan nakiller yaparak onların büyük
şirk de dahi cehaleti mazeret olarak gördüklerini
delillendirmeye çalışıyorlar.
Bu konu başlı başına işlenmesi gereken bir konu olsa
da kısaca şunu beyan edelim ki, bu asla doğru değildir.
Ulemanın cehaleti mazeret görmüş oldukları şeyler
mukayyettir. Şöyle ki; eğer kişi ilim elde etmekten yoksun bir
yerde yaşıyorsa, ilim elde etme imkânı yoksa ya da dinin hafi
36
Fethu’l Bari : 13.407