Microsoft Word - PROF. DR. NÄ°YAZÄ° KAHVECÄ° FELSEFE MAKALELERÄ°.docx

(Arzum) #1

  1. Kuran’ın, simgesel kıbleyi önemsizleştirmesi, dinde mevcut müesses
    simgeselliği sonlandırmak amacında olduğundandır. Bedensel aktivite ile bedeni
    batıya ya da doğuya döndürmeyi önemsizleştirmesi, dinde bedenselliği
    sonlandırmak istemesindendir. Allah’ı doğal duyu organlarıyla maddi değil, beşeri
    düşünlerle manevi algılanmasını ister.


“Duyularla algılamak kolaydır. Düşünlerle algılamak zordur.”


Asıl Önemli Olan Kıble Değil, Erdemdir
Erdem (virtue, fazilet), akılla düşünmeyle elde edilen bir kalite durumudur.
Kuran, erdemi “birr” kelimesi ile ifade eder. Bu nedenle Kuran’a göre önemli olan,
tanrının ismi ve kıble gibi maddi simgeler değil, zihinsel bir kalite olan erdemli
edimsel sonuçların olduğunu kıble ile ilgili konuda şöyle söyler: “Erdem (birr),
yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz değildir. Asıl erdem,
Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman
edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere,
yoksullara, yolda kalmışa, isteyene ve kölelere verenlerin; salatı yapan,
zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve
zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenlerin tutum ve
davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı
gelmekten sakınanların ta kendileridir.” Bakara, 177. Kuran’a göre önemli
olan bedensel hareketler değil, zihinsel kalite olan erdem davranışlardır.


Kuran, kıbleyi önemsizleştirmekle simgeci ya da sembolcü değil, realist yani
gerçekçi olduğunu gösterir. Realizm ya da gerçekçilik; gözlenenlerdeki gerçeğe
önem verir. Onun nazarında gerçekler ön plandadır. Gerçek olmayan her şeyi
sahte görür. Bu nedenle gerçekçi olmayan din Klasisizmine bir başkaldırıdır.
Realizm ayrıca duygusallığa da karşıdır. Gerçekçiliğin zıddı simgecilik ya da
sembolizmdir. Semboller fiziksel ürünlerdir, çünkü fiziksel aygıt olan göz, kulak
gibi duyu organlarına hitap ederler.
“Zihinseli fiziksele dökmek donuklaştırır, fizikseli zihinsele dökmek
akışkanlaştırır.”
Kuran, Tanrı’nın fiziksel bir yapı olmadığının farkında olması nedeniyle kıbleyi bir
sembol görür ve sembolcülük karşısında realist, gerçekçidir. Gerçekçiliğin,
simgesel inançlardan ibaret olmadığı düşüncesindedir. Bu düşünceleri nedeniyle
Yahudiler ve Hıristiyanlar, Kuran’ı dinsel sapkınlık gördü. Yahudilik ve Hıristiyanlık
gibi bedensel dinlerde dini sembolizm çok önemlidir. Semboller fizikseldir. Fiziksel
coğrafik Kıble de insanların elleriyle ürettikleri bir fiziksel semboldür. Simgesellik
gerçeklik değil, sahteliktir. Şayet din simgeleştirilirse, varlığın gerçek olmayan
yorumu ve sahtenin görüngüsü olur.


Kıble belirlemek, Tanrı’yı bir mekâna sıkıştırmaktır. Hatta Tanrı’yı arazi ya da bina
ile simgeleştirmektir. Bu anlayış, Tanrı’nın mekândan münezzeh olması ilkesi ile
paradoks arz eder. Kuran, kıbleyi önemsizleştirmekle, Yahudiliğin ihdas ettiği bu
kıble ve onunla Tanrı’yı bu mekânsal simgeleştirme anlayışını ortadan kaldırmak
ister. Mabetler de Sümerlerin ihdas ettiği, Yahudilerin ve Hıristiyanların
sürdürdükleri maddi simgelerdir, gerçek tanrıyı ya da tanrının gerçekliğini ifade
etmezler hatta tanrının anlamını değiştirirler. Dini, mabetlerle yaşamak, dini
maddi simgesel yaşamaktır ki bu dini yaşam sahtedir.


“Simgesel dinsel kişi, dini ve tanrıyı madde olarak algılar. Maddenin en
değerlisi olarak parayı gördüğünden dini ve tanrıyı para olarak görür.”

Free download pdf