Microsoft Word - PROF. DR. NÄ°YAZÄ° KAHVECÄ° FELSEFE MAKALELERÄ°.docx

(Arzum) #1

ve siyasette işler yanlış yapılıyordur. Bu durumun üzerinde durulmalıdır. Toplum,
toplumun ve siyasal iktidarın ahlaksızlıklarına ses çıkarmıyorsa orada toplumsal
ahlak yok demektir.


Büyük-Küçük Ayırımı
Türkiye’nin toplumsal kültürü demokrasiye uygun değildir. Türk kültüründeki “söz
büyüğün, su küçüğün; büyüğe saygı, küçüğe sevgi” kültürü demokrasinin temeli
olan eşitliğe aykırıdır. Kişiler arasında “kişilik alanı” eşitsizliği vardır. Bu durum,
demokrasinin olmazsa olmaz şartı olan büyüğün sorgulanmasını engeller.


Toplumsal Ahlak Anomisi
Anomi; ahlaki değerler boşalmasıdır. Bir dinsel toplumda söylemde ahlaki
değerleri savunup eylemde ahlaksızlığı yapmak, bir toplum için rezalet bir
durumdur. Türkiye’de toplumsal ahlak anomisi mevcuttur. Ortaya bir suçlama
atıldığında, gerçekliğini araştırmaksızın hemen “iftiradır”, “belgeler sahtedir”
şeklinde bir tavır sergileniyorsa ve mahkemeye verilmiyorsa, orada anomi var
demektir. Anominin göstergesi, teori-praxis zıtlığıdır. Nitekim toplum ahlaksızlığı
eleştirir ama kendisi de aynı şekilde davranmaktan vazgeçmez ve ahlaksızlığa
karşı mücadele etmez. Başkasının hakkını yemeyi, başkasını rahatsız etmeyi
ahlaksızlık olarak görmüyor. Başkasının kendisine ahlaksızlık yapmasını istemez
ama kendisinin başkasına ahlaksızlık yapmayı ister. Ahlaksızlıklara karşı
mücadele vermez. Ahlaksızlıkları cezalandırmaz hatta onlara pirim verir.


Ekonomik Ahlaksızlık
Ekonomik ahlaksızlık; başkasının hakkını yeme, haksız kazanç ahlaksızlığıdır.
İnsanlar helal maaş ve ücret aldığı asıl işini önemsemiyorlar, aslında asıl işini
gerektiği gibi yapmıyor, bu asıl işi basamak kullanıp haram haksız kazanç elde
etme peşindeler ve devletin malını yemeyi ahlaksızlık olarak görmemek, onları
yiyenleri dışlamamak varlığı, orada toplumsal ahlak olmadığının göstergesidir.


Çıkar İçin Dini Sembolleri İstismar
Kimlik sembolleri olarak kullandığı dinsel unsurları dahi, çıkarı gerektirdiğinde
başkasının hakkını yemede istismar etmekten çekinmemek, toplumsal dini
ahlakın bulunmadığının göstergesidir.
Minare
Kuran’da minare lafzı yoktur. Peygamber, minare inşa etmemiştir. Minarenin
anlamı, ateş (nâr) yakılan araç ve yer demektir. Ateşe tapanların ateş yakmak
için yaptıkları bir araçtır. Müslümanlar daha sonraları ezan okudukları minareyi
Mecusilerden almışlardır. Dolayısıyla minare inşa etmek, ateşe tapanların dinine
hizmet etmektir.
“Minareler, halkın cebindekini çalmak için cambaza bak olarak
kullanılıyor.”


Ezanın Okunuş Biçimi
Toplumsal ahlak denetiminin bulunduğu ülkede ortak alanda hiç kimse kabalık
yapamaz, ulu orta bağıramaz. Fakat bir toplumun toplumsal ahlakı, başkasını
rahatsız etmeyi ahlaksızlık görmüyor hatta bilakis dindarlık olarak görüyorsa o
toplumda demokrasi olmayacaktır. Başkalarını rahatsız etiğini düşünmeksizin
aşırı bağırarak ve aşırı uzatarak ezan okuyan din görevlisine sahip bir din anlayışı
ile demokrasi uygulanamayacaktır. Üstelik bu okuyuş biçimini din yasaklamasına
rağmen böyle yapılması, dine de büyük kötülüktür, haramdır ve günahtır. Dinsel
ahlaksızlıktır. Hoparlörle ezan okurken kelimeleri aşırı uzatarak okuyan din

Free download pdf